Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Şubat 2023 Depremleri 2. Yıl Raporu’nun yönetici özetini depremlerin ikinci yıldönümünde Hatay ve Adıyaman’da düzenlenen basın toplantılarında paylaştı.

Hatay Tabip Odası’nda düzenlenen basın toplantısında ilk sözü alan TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap; TTB ve SES olarak, depremin ilk gününden itibaren bölge halkının yanında olmayı, halk sağlığını korumayı ve yaşanan sorunlar karşısında çözüm önerileri geliştirmeye çalıştıklarını söyledi. İkinci yıl geride kalırken çok büyük bir barınma sorunun ile karşı karşıya olunduğu için raporun konusu “Barınma ve Sağlık” olarak belirlediklerini ifade eden Azap, raporun hazırlanış sürecini özetledi ve emeği geçen herkese teşekkür etti.

Hatay Tabip Odası Başkanı Dr. Sevdar Yılmaz; Hatay’da tümüyle denetimsiz, insan ve çevre sağlığına zararlı, işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yok sayan, çocukların eğitim ve güvenli-güvenceli gelecek haklarını ellerinden alan politikalar yürütüldüğünü aktardı. “Tüm bunlar olurken halk sağlığını korumakla yükümlü Sağlık Bakanlığı yönetmelikler çıkararak sağlık çalışanlarının hayatlarını eziyete çevirmekle meşgul” diyen Yılmaz, yapılması gereken ilk işin halkın sağlığını ve ihtiyaçlarını gözeten bir bakanlar kurulu olduğunu kaydetti.

SES Eş Genel Başkanı Nazan Karacabey; sağlık alanında örgütlü bir sendika olarak üyelerinin ekonomik-demokratik haklarının yanı sıra, halk sağlığını korumakla yükümlü olduklarını dile getirdi ve geçtiğimiz iki yılda yürüttükleri çalışmaları özetledi. Bölgede sağlık emekçilerinin hayatlarını ve çalışmalarını kolaylaştırıcı hiçbir düzenlemenin yapılmadığını, tayin haklarının ve ücretsiz izinlerin halen yok sayıldığını, istifaların ve beraberinde gelen iş yükünün önüne geçilmediğini belirten Karacabey, Hatay halkının yanında olarak öfkeyi de umudu da diri tutmayı sürdüreceklerini sözlerine ekledi.

TTB Halk Sağlığı Kolu üyesi Dr. Gamze Varol, Temiz Hava Hakkı Platformu ve TTB olarak 7-25 Ocak 2025 tarihlerinde Antakya’da yaptıkları hava kalitesi izleme çalışmasının sonuçlarını paylaştı. 19 günlük PM2,5 ölçüm ortalamasının Dünya Sağlık Örgütü kılavuz değerinin 2,8 katı olduğunu, 19 günün tamamında bu ortalamanın üzerine çıkıldığını söyleyen Varol, “Açıkça kanser soluyoruz. Henüz doğmamış bebeğin etkilendiğini, yaşlıların sağlık sorunlarının büyüdüğünü, kronik hastaların yatış sürelerinin arttığını, solunum hastalıklarının çoğaldığını görüyoruz. Daha önemlisi, 5-10 yıl sonra çok daha ağır sonuçlarla karşılaşacak olmamızdır. Deprem sonrası alınmayan önlemler, bizi ikincil afetlere götürüyor” dedi.

TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Ali Kanatlı; raporun çarpıcı noktalarını, saha çalışmalarından örnekler ile aktardı. Deprem bölgesinde 400 bine yakın, Hatay’da ise 223 bin insanın halen 50 metrekarelik konteynırlarda yaşadığına dikkat çeken Kanatlı, inşa sürecinin ise çevresel faktörler, güvenlik ve altyapı gereklilikleri, sosyo-demografik özellikler ve kentin binlerce yıllık tarihi dokusu göz önünde bulundurularak yapılması gerektiğinin altını çizdi. Sağlık hizmetlerindeki sorunlara özel olarak vurgu yapan Kanatlı; gebe izlemlerinin ve aşı takiplerinin yapılamadığını, yatak sayısının deprem öncesinin halen yarısı kadarı olduğunu, yoğun bakım hastalarının acil servislerde 1-2 gün bekletildiğini, sağlık çalışanlarının tükendiğini dile getirdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 452 bin 295 konut yapımıyla övünmesine tepki gösteren Kanatlı, “Bunların içinde bir tane ASM yok. Şiddet gören kadınlar için güvenli alanlar yok. Yaşlılar için huzurevi yok. İstismara uğrayan veya uyuşturucunun eşiğinde olan çocukların korunabilecekleri, engellilerin barınabilecekleri yerler yok. Sadece sağlık değil; eğitim yok, ulaşım yok, haberleşme yok, enerji yok… Biz sermayeye değil, insanlara/depremzedelere yatırım istiyoruz” dedi.

TTB Halk Sağlığı Kolu üyesi Dr. Mehmet Zencir; “Sonda söyleyeceğimizi başta söyleyelim: Yapılacaklar listesinin karşılığı yok! Türkiye ile ilgili, kamusal hizmetlerle ilgili programı farklı olan bir iktidar ile karşı karşıyayız. Dolayısıyla biz raporumuzda kurucu olarak neler yapabiliriz, özgücümüzle neleri değiştirebiliriz diye düşünerek hareket ettik” diyerek söze başladı. Alınmayan önlemler, denetimsizlik ve cezasızlık nedeniyle yaşananların “sosyal cinayet” olarak nitelendirilebileceğini vurgulayan Zencir; hava kirliliğine bağlı ölümlerden, hızlı üretim baskısına bağlı işçi cinayetlerinden, trafik sorunlarına bağlı ölümlerden, gıdaya erişim yetersizliğinden, okul terkleri ve beraberinde gelen erken yaşta çalışma, evlenme, doğum yapma sorunlarından, sağlık hizmetlerinin verilememesinden, barınma sorunlarından ve toplumun ruh sağlığının bozulmasından örnekler ve veriler sundu. Deprem bölgesinde ciddi bir sermaye birikim sürecinin yaşandığına dikkat çeken Zencir, “Afet sonrası dönemin izlenmesinde, mücadelenin planlamasında ve kurucu faaliyet yürütülmesinde farklı alanlarla ortaklaşmamız gerek” diyerek sözlerini noktaladı.

Basın toplantısına katılan Cumhuriyet Halk Partisi Sağlık Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz ve Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan da kısa sözler aldı. Aksaz Şahbaz, deprem bölgesi başta olmak üzere sağlık alanında her geçen gün derinleşen sorunların özünde kamusal hizmetleri metalaştıran neoliberal politikalar olduğunu ifade ederken; Aslan ise siyasi iktidar tarafından sermayeye aktarılan kaynakların toplum yararı için, eşit ve nitelikli bir biçimde kullanılabilmesi için fiili ve meşru mücadelenin yükseltilmesi gerektiğini dile getirdi.

Basın toplantısında paylaşılan “TTB-SES Şubat 2023 Depremleri 2. Yıl Raporu Yönetici Özeti”nin tamamı için tıklayın.

“TTB-SES Şubat 2023 Depremleri 2. Yıl Raporu”nun tamamı, önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşılacaktır.

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×