Küresel kriz nedeniyle gelecek yıl sonuna kadar, en az 20 milyon kişinin işini kaybetmesi bekleniyor.

 

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Uluslararası Paru Fonu’nun (IMF) tahminlerine dayanarak verdiği rakamlara göre, halen dünya genelinde 190 milyonu bulan işsiz sayısı 20 milyon kişinin eklenmesiyle 210 milyona ulaşacak. Bu krizden muhtemelen en çok inşaat, emlak, mali hizmetler ve oto sektörü etkilenecek.


ILO Başkanı Juan Somavia da gazetecilere yaptığı açıklamada, ülke liderlerinin, kurtarma planlarını yaparken yalnızca mali kurumlar değil bireyler üzerindeki etkilerine de odaklanmaları gerektiğini belirtti. Mali krizin, sadece mali terimler çerçevesinde ele alınmasının iyi olmadığını düşündüklerini belirten Somavia, mali krizin, insanlar, işler ve şirketler açısından ele alınması gerektiğini söyledi. İnsanların mali krizden zarar göreceğinin belli olduğunu kaydeden Somavia, bu kapsamda önlemlerin işsizlik tazminatlarının karşılanabilmesi ve diğer sosyal güvencelerin sağlanması şeklinde alınması gerektiğini de bildirdi.


Zengin-fakir uçurumu artıyor


Merkezi Paris’te bulunan Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından yayınlanan bir raporda, üye ülkelerde zengin ve fakir arasındaki uçurumun giderek arttığı, ancak sosyal patlama endişesinin bulunmadığı bildirildi.
OECD raporunda, Danimarka gelir dağılımı açısından en adil ülke olarak gösterilirken, bu ülkenin ardından İsveç yer aldı.
Bu sıralamanın sonunda Meksika yer alırken, bu ülkeyi ise Türkiye izliyor.
OECD’nin 30 üyesinden 24 ülkedeki rakamlara dayanılarak hazırlanan 309 sayfalık raporda, “gelir dağılımı adaletsizliğinin giderek arttığı, ancak toplumda birçok kişinin düşündüğünün tersine, bir toplumsal patlamadan bahsetmenin doğru olmadığı” yorumu yapıldı.
Gelişmiş ülkelerdeki hükümetlerin, gelir dağılımı adaletsizliğini düzeltmek için daha çok vergi koyduğuna ve daha fazla harcama yaptığına işaret edilen raporda, bu ülkelerin sosyal politikalara tarihte görülmemiş bir biçimde eskisinden daha fazla kaynak ayırma yoluna gittiği belirtildi.
OECD ülkelerinde yaşlı nüfusun, refah dağılımından giderek daha iyi faydalandığı kaydedilen raporda, çocuklar arasında ise bu durumun tersi olduğu vurgulandı.
Üye ülkelerdeki refah düzeyi açısından toplum içindeki eşitsizliğin ise 2000 yılından bu yana Kanada, Almanya, Norveç, ABD, İtalya, Finlandiya, İngiltere, Meksika, Yunanistan ve Avustralya’da gözle görülür bir biçimde arttığı ifade edildi.


Doların ateşi düşmüyor
Gelişen piyasalar, ABD’nin destek paketlerine bir yenisini daha eklemesinin iyimserliğini yaşarken, gelişmekte olan piyasalarda sıkıntı sürüyor. Kredi derecelendirme kuruluşlarının gelişen piyasaları izlemeye devam etmesi ve hedge fon çıkışlarıyla, özellikle gelişmekte olan piyasa para birimleri değer kaybediyor.
FED Başkanı Ben Bernanke’nin yeni bir paketi desteklemesi, uluslararası piyasalarda doların yükselmesine neden oldu. Avro/dolar paritesi 1.3237’ye kadar gerileyerek 1.5 yılın en düşük seviyesinden işlem gördü.
Doların değer kazanmasında, bankaların fonlama ihtiyacı için dolara yönelmesi ve FED dışındaki merkez bankalarının faiz indirmeye devam edeceği beklentisi de rol oynadı.
İçeride de doların yükselişi sürdü. Dün 1.48’e kadar gerileyen dolar, bankalar arası piyasada parite hareketinin de etkisiyle 1.5280 YTL’ye kadar yükseldi. Gösterge kağıdın bileşik faizi de, yüzde 21.70 ile 16 Temmuz’dan bu yana en yüksek değerini gördü.


Hindistan hız kesti
Küresel durgunluğun aşılmasında etkili olacak ülkelerden biri olan Hindistan’da büyüme hız kaybediyor.
Hindistan Başbakanı Manmohan Singh, küresel pazarda meydana gelen çalkantıdan dolayı ülkenin ekonomik büyümesinin yavaşlayabileceğini açıkladı. Parlamentoda dün konuşan Singh, Hindistan Merkez Bankası’nın gelişmeleri yakından izlediğini ve gerekli durumlarda piyasaya nakit aktaracağını belirtti. Singh konuşmasında, bu yıl yüzde 7.5 olarak gerçekleşmesi beklenen ekonomik büyümenin, yüzde 7 seviyelerine düşebileceğini kaydetti. Hindistan’da önceki yıllarda yüzde 8 ve 9 olarak gerçekleşen ekonomik büyümenin düşüşü, hükümeti muhalefet karşısında zor durumda bırakmıştı. Hindistan’da Bombay Borsası yüzde 8’lik düşüş yaşayarak son iki yılın en düşük seviyesine gerilemişti. Hindistan Merkez Bankası’nın (RBI) piyasaya müdahale etmesi ile borsalar biraz olsun nefes almıştı.


Belirsizlik yüksek riskler sürüyor
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yönetim Kurulu Üyesi Juergen Stark, içinde bulunulan dönemin yüksek belirsizlik taşıdığını ve ileride çalkantılar olma riskinin yüksek olduğunu söyledi.
Almanya’nın Deutschlandfunk radyosuna konuşan Stark, “Belirsizliğin çok yüksek olduğu bir dönemdeyiz. Bazı konularda ‘kazalar’ olacağını öngördüğümüz bazı riskler var. İki hafta önce ulaşılan zirve sonrasında neredeyse tüm AB ülkeleri ve ABD geniş çaplı önlemler aldılar. Bu önlemler sayesinde karşımıza çıkacak yeni sürprizlerle daha iyi cevap verecek konumdayız” dedi.
Bankalar arası borç piyasasında bir miktar iyileşmeler olduğunu, ancak piyasanın tam olarak rahatlayamadığını söyleyen Stark, maaş ve prim yapılarının gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.

 

evrensel 22 ekim 2008

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×