Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şubesi “İş Barışını Bozan Teşvik Ödemelerini Kabul Etmiyoruz” diyerek eylemdeydi.
Ankara Üniversitesi Cebeci Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimlik önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına; SES Eğitim ve Örgütlenme Sekreterimiz Eylem Kaya Eroğlu, SES Genel Hukuk Sekreterimiz Salih Erbaş ve teşvik ödemelerindeki adaletsizliğe karşı sesini yükselten Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesine bağlı İbni Sina ve Cebeci Hastanelerinin emekçileri katılım sağladı.
Basın Açıklamasında şu sözler dile getirildi:
“Sevgili basın emekçileri, değerli mücadele arkadaşlarım
Hepinizi sağlık ve sosyal hizmet emekçileri sendikası Ankara Şubesi adına saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.
Bugün bir kez daha çözümlenmeyen sorunlarımızı dillendirmek için bir aradayız.
Üniversite hastanelerinde çalışan sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin sorunlarını tek tek listelesek buradan YÖK’e kadar uzanır ama öncelikle belirtmek ve çözüme kavuşmasını istediğimiz bazı sorunlarımızı sizinle paylaşmak istiyoruz.
Bu sorunlarımızın başında teşvik ödemelerindeki adaletsizlik geliyor. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesine bağlı İbni Sina ve Cebeci Hastanelerinde çalışan farklı meslek gruplarına bağlı emekçileri arasında ciddi farklar bulunmaktadır. Hatta geçen ay teşvik ödeme alamayan ya da çok az alan arkadaşlarımızın sayısı azımsanmayacak kadar çoktur.
Özellikle sağlık bakanlığına bağlı hastanelerde aynı birimde eşit koşullarda olan sağlık çalışanı ile Ankara Tıp’ta çalışan sağlık çalışanı arasında 5 kata varan fark ortaya çıkmaktadır. İş barışını bozan, emeğimizi değersizleştiren bu uygulama hakkında acilen yeni bir düzenleme yapılması ve mağduriyetimizin giderilmesi gerekmektedir.
Sorunlarımız bununla kalmamaktadır. İnsanları iyileştirmek için gece gündüz demeden günün 24 saati çalışan emekçilerin beslenme hakkı da sorunlarımızın başında gelmektedir. Kurumda dağıtılan yemek hijyenik ve doyurucu olmaktan uzak olması sebebiyle de koruyucu sağlık hizmetinin ihlali anlamına gelmektedir.
Yine kurum içerisinde liyakatsız atamalar, keyfi uygulamalar da sorunlarımızın arasında yer almaktadır. Keyfi ve plansız yer değişiklikleri, mobbinge varan psikolojik baskılar çalışanların mutsuzluğunu derinleştirirken idarenin diyaloga kapalı tutumu ve sendikal hakların kullanımına yönelik tehditler ise bizim açımızdan asla kabul edilebilir değildir.
İdarecilerin araçları için özel yer ayrılırken diğer sağlık çalışanları erken geldikleri halde bile otopark sorunu yaşaması, özellikle maaş, döner sermaye vb. ödemelere yönelik bilgi talebimizin karşılıksız kalması, bırakın birinci derece yakınlarımızı kendimizin bile randevu ve tetkikler için sıra alamamamız eşitlik ve adalet duygusunu ortadan kaldıran sorunlarımızın başında gelmektedir.
Yukarıda ifade ettiğimiz acil sorunlarımızın dışında onlarca sorunumuz daha çözülmeyi beklemektedir. Üniversite yönetiminin bir an önce sağlık çalışanlarının taleplerini görmeli ve çözmek için gerekli çabayı sarfetmelidir.
Aksi takdirde hizmet üretiminden gelen gücümüzün kullanımı da dahil olmak üzere her türlü eylem ve etkinliği kullanacağımızdan kimsenin şüphesi olmamalıdır.
Bizler yandaş sendikaların yaptığı gibi görev savan açıklamalar değil, sorunlarımızın çözümünü esas alan eylem ve etkinlikler yaparak üniversite hastanelerinde çalışanlarının haklarını almasını sağlayacağız.
Bir kez daha yönetimi uyarıyoruz.
Bu SES’e kulak verin…”