Basın Açıklaması Metni:

Bursa basının değerli çalışanları, sevgili dostlar;

AKP Hükümetinin inadıyla yasalaştırılan Genel Sağlık Sigortası (GSS), 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe girdi. 5510 sayılı kanuna göre Sağlık, artık Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) emanet edilmiştir. Bundan böyle,  sunulacak sağlık hizmetlerinin kapsamını, miktarını, ne kadar süreyle sunulacağını, ücretini SGK belirleyecek. SGK gelir gider durumuna göre sunulan sağlık hizmetlerinde kısıtlamalara gidebilecektir. Yani AKP tarafından yapılan siyasi tercihle, alacağımız sağlık hizmet ihtiyacını belirleyecek olan SGK denen sigorta şirketi olmuştur. O da eldeki paraya, yani biz halkın ödeyebildiği prime göre hizmetin kapsamını belirleyecek, toplumsal sağlık gereklerini ise göz ardı edecektir.

Oysa sağlık, sigorta şirketine devredilecek teknik bir konu değil, siyasi iktidarın halka karşı ödevidir. AKP kendi aklınca 1 Ekimden sonra halkın doğuştan kazanılmış hakkı olan sağlığı parası olana satacak, olmayana sadaka olarak dağıtacaktır. Tabi ki biz izin verirsek, bu vahşi alış verişe itiraz etmezsek. Ancak yağma yok. Sağlık hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz. GSS’nin uygulanmasına izin vermeyeceğiz.

1 Ekim 2008’de yürürlüğe girmiş olan, SSGSS yasası daha uygulanmaya başlar başlamaz zamla geldi. Hastanelerde 2 YTL olacak denen katkı payı % 50 artırıldı, 3 YTL’ye çıktı bile. Bu bile tek başına halktan sadece muayene için 2- 2,5 milyar YTL katkı payı alınması demektir. Ayrıca SGK’nın bunu daha 5 katına kadar artırma yetkisi var. Bunlar sağlıkta olacakların, gerçekleşecek yıkımın sadece ön habercisidir.

Bu yasaya göre olacaklar bunlarla sınırlı değil, yeşil kartların iptali 2 yıl, kamu çalışanlarından sağlık primi kesilmesi 1 yıl ertelendi. Daha 17 milyon yeşil kartlının primsiz hizmet alması engellenecek, 2 milyon kamu emekçisinden %5 sağlık vergisi kesilecek, daha bedeli ödenmeyen hastalıklar açıklanacak, sadece parası olan “müstesnai” kişilerin hakkı görülen, “istisnai” sağlık hizmetleri açıklanacak. Bunlar için “%300 katkı payı” ödemek gerekecek. Sanki hastaneye keyfinden yatılırmış gibi hastanede yatanlara “otelcilik” farkı ödeme zorunluluğu gelecek; sanki tuvaletli oda lüksmüş gibi, sanki otelcilik farkı vermeyenlere seçenek sunulacakmış gibi.

AKP iktidarının tercihi olan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) sağlık harcamalarında kırdığı rekorlarla şimdiden meşhur olmuştur. Kamu bütçesinden halkın sağlık harcamalarına ayrılan kaynak iyice azaltılırken prime dayalı SGK harcamaları AKP tarafından artırılmıştır. Sağlık harcaması diye yapılan bu harcamalar, biz çalışanlara sağlık değil, ilaç tekellerine ve özel hastanelere kar sağlamak amaçlıdır. Onlar kar sağlarken parayı da bizim ödememiz istenmektedir. Yani sağlık vergisi, katılım payı, ek ücret ödememiz istenmektedir.

2007 yılında, SGK, biz çalışanlardan, işçilerden, Bağ-kurlu serbest çalışanlardan ve memurlardan topladığı primlerle 20 milyar sağlık harcaması yaparken; bunun 8,6 milyar dolarını ilaca, ulus ötesi ilaç tekellerine harcamıştır. 2002’de 4,3 milyar lira olan ilaç harcamaları 2007’de 8,6 milyar liraya çıkarılmıştır. İlaç harcaması 2,5 kat artmıştır. Yani bu SGK bizim sağlığımız için değil, ilaç tekelleri için çalışmaktadır. Toplumca yutmamız istenen hap sağlık değil, sağlık vergisi olarak bize dönmektedir.

11.4 milyar dolarlık tedavi harcamasın ise % 25’i özel hastanelere ödenmiştir. 2007 yılında Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastane döner sermayelerinin 3,1 milyar YTL düzeyindeki alacağı AKP’nin gece yarısı yasaları ile silinirken, hemen hemen aynı miktarda para özel hastanelere aktarılmıştır. 2002 yılında 0,4 milyar YTL olan SGK özel hastane ödemeleri 2007 yılında 2.35 milyar YTL’ye çıkarılmıştır. Devlet hastanelerinden esirgenen paralar özele aktarılmakta, kamu sağlık tesisleri çökertilirken, özel hastaneler bizim paramızla, yanık çocuklara bile parası yok diye bakmayı reddetmekte, “sonuçta burası özel işletme” deme cüretini gösterebilmektedir. AKP hükümeti döneminde SGK‘nın özel hastanelere aktardığı kaynak 14 kat artmıştır. Yani bu SGK bizim sağlığımız için değil, özel hastane patronları için çalışmaktadır. Bu paranın nerede ise 3 de 1’inin yolsuzluğa gittiği bizzat kurumun başındakiler tarafından itiraf edilmektedir.

SGK tarafından özel hastanelere yapılan ödemede yaşanan çok hızlı artış yapılan siyasi tercihin, özelleştirmenin, dönüşüm programın kaçınılmaz sonucudur. Özel hastane faturası 2008’de de 2007’ye göre katlanarak artarak 5,5 milyar YTL’ye yükseliyor. Bunu da bizim ödememiz isteniyor. Devlet hastanelerine yapılacak ödemelerde yeni yasa ile “götürü usul” adı atında “nakit kısıtlamasına” gidilmekte olup, kamusal sağlık hizmetlerindeki çöküş böylece hızlandırılmak istenmektedir. Sağlıkta özeleştirmenin bir seri katil gibi neden olduğu ölümler bundan sonra daha da hızlanacaktır. Özelde parası olana ise lüks odalar döşenmekte, parası olan A sınıfı vatandaşa her gün yeni A sınıfı özel hastaneler yapılmaktadır.  SGK bu A sınıfı vatandaşların, A sınıfı hastanelerine daha fazla ödeme yapmaya hazırlanmaktadır. Bu özel hastanelerde şimdiden sadece muayene için 10 YTL, faturanın da %30’u kadar fark ücreti istenmektedir. Siyasi iktidara soruyoruz, SGK yetkililerine soruyoruz; Biz özelin kapısından giremeyecekler, otelcilik parası çıkışmayanlar, % 300 farkı ödeyemeyecekler kaçıncı sınıf vatandaştır. Bizim için, bizim bebelerimiz için ölümden başka bir öneriniz var mıdır?

İlaç ve özel hastane faturası kabarırken, toplumda verem hortlamakta, bir kuvözde üçü birden yatmak zorunda kalan bebelerimiz, taşerona devredilen sağlık hizmetinin, kar güdüsüyle kötüleşmesinden, kamusal sağlık hizmetini gerekleri yapılmadığından beşer beşer, onar onar ölmektedir. Paralar tekellere akmakta, ölü bebeler karton kutuda halka verilmektedir. SGK bilançosunda yaşam hakkımıza yer yok. Bizim hayatımızda da ona yer vermeyeceğiz. SAĞLIKTA TİCARET CAN PAZARIDIR. YAŞAMA HAKKIMIZI PİYASAYA TERK ETMEYECEĞİZ.

Sağlıkta sigorta modeli çağdışıdır. İspanya, İtalya, Polonya ve Yunanistan tarafında çoktan terk edilmiştir. Ülkemizde ise; 12 Eylül darbesi tarafında Anayasaya sokulan GSS, kara bir hayalet gibi sağlık sistemimizin üzerinde dolaşıp durmaktadır. GSS reform değil deformdur. GSS; Pahalıdır. Paranın % 25’inin bürokrasiye harcanmasına yol açar. Sürdürülebilir değildir. Kesinlikle açık verir. Hakkaniyetli değildir. Birçok Avrupa ülkesince terkedilmiş, çok eski bir sistemdir. Gereksiz hizmet sunumunu artırır, verimli değildir.

Sağlık parametreleri, hizmet kalitesini yükseltmez. Doğrusu iyisi, ucuzu, verimlisi, hakkaniyetli olanı çok kazanandan çok alan artan oranlı vergi gelirleriyle finanse edilen, kamusal sağlık hizmetidir.

Sağlıkta sigorta modelini, SGK’nın soğuk bürokrasisini, sağlığımızın tıp tüccarın kar aracı hale getirilmesini istemiyoruz. İzin vermeyeceğiz. Sağlık hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz. Sağlığın paralı olmasına izin vermeyeceğiz.  Yağma yok. Parası olamayana, sağlıksızlık /hastalık/ ölüm dayatılmasına sessiz kalmayacağız.

Bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu “gayrivicdani, gayriinsani, gayriahlaki” yasa iptal edilene kadar “herkese sağlık ve sosyal güvenlik” talebiyle mücadele edeceğiz. Bursa kamuoyuna, saygıyla duyurulur.

8 Ekim 2008

 BURSA HERKESE SAĞLIK-GÜVENLİ GELECEK PLATFORMU*

·Türk-İş 8. Bölge Temsilciliği ·DİSK G. Marmara Temsilciliği ·KESK Bursa Şubeler Platformu          · Dev-Sağlık-İş·BATİS ·Bursa Tabip Odası · Bursa Dişhekimleri Odası · Bursa Eczacı Odası ·    Bursa SMMM Odası ·TMMOB MMO Bursa Şubesi  · SHP · ÖDP · SDP · EMEP · HE · İHD · ÇGD · ÇHD

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]