Nemalarla İlgili Mahkeme Kararıdır.
T.C.
DANIŞTAY
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2003/3791
Karar No : 2005/1673
Temyiz Eden (Davalı) : Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı-ANKARA
Karşı taraf (Davacı) : Yıldız ÖZDOĞAN
Ankara 5. İdare Mahkemesi Zabıt Katibi Beştepe/ANKARA
İstemin Özeti : Davacı tarafından; 4447 Sayılı Yasa uyarınca, 3417 sayılı yasa kapsamından çıkarıldığından bahisle, aylığından yapılan tasarruf kesintinin, Devlet katkısı ve nemalarıyla birlikte ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile kesinti, Devlet katkısı ve nema tutarının tamamının idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonunda, Ankara 10. İdare mahkemesince verilen 27.3.2003 tarih ve E:2002/1488, K:2003/379 sayılı kararın davalı idare tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
D. Tetkik Hakimi : Birgül KURT
Düşüncesi : 4853 sayılı Kanunun 7. maddesinde, 3417 sayılı Kanunun mülga 2’inci maddesi kapsamındaki hak sahipleri tarafından, bu Kanun kapsamına giren alacaklarla ilgili olarak yargı mercilerine açılmış ve devam eden davalar ile icra takipleri hakkında bu Kanun hükümleri uygulanır hükmü getirilmiş, 4853 sayılı Kanunun 10. maddesi ile de 3417 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının 3417 sayılı Yasanın mülga 2. maddesi kapsamında olduğu ve bu davanın da 4853 sayılı Kanunun kapsamındaki alacaklara ilişkin bulunduğu anlaşılmış olup, 4853 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan düzenlemeler dikkate alınıp, dava hakkında yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : Mehmet KARAOĞLU
Düşüncesi : Davacının aylık ücretinden kesilen zorunlu tasarrufun devlet katkısı ve nemalarıyla birlikte ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair işlemin iptali ve yapılan kesinti, devlet katkısı ve nema tutarının tamamının idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin olarak verilen idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
29.4.2003 günlü 25093 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 4853 sayılı Çalışanlarının Tasarruflarını Teşvik hesabının tasfiyesi ve Bu Hesaptan Yapılacak Ödemelere dair kanunun 10. maddesi ile 9.3.1988 günlü 3417 sayılı Çalışanların Tasarrufa Teşvik Edilmesi ve BU Tasarrufların Değerlendirilmesine Dair kanunun yürürlükten kaldırıldığı ve 6. maddesinde “Hak sahiplerine, anapara tutarları 2003 yılı Nisan ayında defaten ödenir”
5. madde uyarınca değerlendirilen tutar Mart, Haziran, Eylül ve Aralık aylarında olmak üzere 2004 yılında dört taksit ve Mart ve Haziran aylarında olmak üzere 2006 yılında iki taksit olarak toplam on taksitte ödenir.
Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan, ödeme tarihlerini bir ay önce veya bir ay sonra olarak belirlemeye yetkilidir.
Emeklilik veya ölüm halinde taksitlendirme devam etmez ve ilgililere veya kanuni mirasçılarına kalan tutar defaten ödenir.
Bu kanun hükümleri gereğince hak sahiplerine yapılacak ödemeler ve bu ödemeler nedeniyle düzenlenecek belgeler hiçbir vergi ve kesintiye tabi tutulamaz. Hükmü getirilmiş 7. maddesinde de; “3417 sayılı Kanunun mülga 2 inci maddesi kapsamındaki hak sahipleri tarafından bu kanun kapsamına giren alacaklarla ilgili olarak yargı mercilerine açılmış ve devam eden davalar ile icra takipleri hakkında bu Kanun hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır.
Bu durumda, anılan yasa hükümleri uyarınca idarece yapılan işlemler araştırılıp, bulunacak sonuca göre idare mahkemesince yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden, temyizse konu idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü;
Dava; davacı tarafından 3417 sayılı Yasa hükümleri uyarınca aylığından yapılan tasarruf kesintisinin, Devlet katkısı ve nemalarıyla birlikte ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile kesinti, Devlet katkısı ve nema tutarının tamamının idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Ankara 10. İdare Mahkemesince; zabıt katibi olarak çalışan ve aylığından kesinti yapılan davacının , 4447 sayılı yasa uyarınca, 3417 sayılı Yasa kapsamından çıkarıldığı Anayasa Mahkemesinin iptal kararları sonucu, ilgililere kesinti Devlet katkısı ve nemalarının ödenebilmesi için 3417 sayılı Yasada belirlenen sürelerde tasarrufta bulunma zorunluluğunun kaldırıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptalin
Devlet katkısının ve nemasının idareye başvurduğu tarihten itibaren 3095 sayılı Yasa uyarınca yürütülecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı idare, anılan kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
3417 sayılı Çalışanların Tasarrufa Teşvik Edilmesi ve Bu Tasarrufların Değerlendirilmesine Dair Kanun’un 6. maddesi üçüncü fıkrasında yer alan en az 6 yıl tasarrufta bulunanlara istedikleri takdirde biriken tasarruf kesintilerinin ödenmesine ilişkin
kural, anılan Yasanın 2. maddesi kapsamından çıkanlar yönünden, 16.1.2000 günlü, 23935 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 18.11.1998 günlü, E:1997/59, K:1998/71 sayılı kararı ile 6. maddesinin 2. fıkrasında yer alan , en az 15 yıl tasarrufta bulunanlara istedikleri takdirde biriken tasarruf kesintileri , Devlet veya İşveren katkıları ile nemalarının toplamının 3/5’inin ödeneceğine ilişkin kuralı ile, 6. maddesi üçüncü fıkrasının 18.11.1998 günlü, E: 1997/59, K:1998/71 sayılı karar ile iptal edilmeyen kısmı ise 28.3.2002 günlü, 24709 sayılı Resmi gazetede yayımlanan ce 28.12.2002 tarihinde yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 10.12.2001 günlü, E.2000/42, K:2002/361 sayılı kararı ile eşitlik ve mülkiyet hakkına aykırı bulunularak iptal edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin, hak sahiplerinin; tasarruf kesintisi, Devlet veya işevren katkısı ve nemasını isteyebilmelerini, belirli sürelerde tasarrufta bulunma zorunluluğuna bağlayan yasal düzenlemeleri yürürlükten kaldıran yukarıda anılan kararları sonucu, hak sahiplerinin üzerlerinde mülkiyet hakkına sahip oldukları tasarruf kesintileri, Devlet katkılarını ve nemasını belirli sürelerde tasarruf etme şartına bağlı olmaksızın isteyebilme hakları doğmuştur.
Dosyanın incelenmesinden; zabıt katibi olarak çalışan ve aylığından 3417 sayılı Yasa uyarınca kesinti yapılan davacının, 3417 sayılı Yasa kapsamından 4447 sayılı Yasa ile çıkarıldığından bahisle , tasarruf kesintisi, Devlet katkısı ve nemasının faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddi üzerine bu işlemin iptali ile kesinti, Devlet katkısı ve nema tutarının tamamının idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmıştır.
Bu davanın açılmasından sonra, 29.4.2003 günlü, 25093 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 4853 sayılı Çalışanların Tasarruflarını Teşvik Hesabının Tasfiyesi ve Bu Hesaptan Yapılacak Ödemelere Dair Kanunun 1. maddesinde; Kanunun amacı, 9.3.1988 tarihli ve 3417 sayılı Çalışanların Tasarrufa Teşvik Edilmesi ve Bu Tasarrufların Değerlendirilmesine dair Kanun uyarınca açılmış bulunan Çalışanların Tasarruflarını Teşvik Hesabında biriken paraların tasfiyesi ve bu hesaptan hak sahiplerine yapılacak ödemelere ilişkin usul ve esaslarını belirlenmesi olarak gösterilmiş 5. maddesinde; hak sahiplerinin hesaplarında bulunan nemaların değerleme yöntemi düzenlenmiş, 6. maddesinde; hak sahiplerine, anapara tutarlarının 2003 yılı Nisan ayında defaten ödeneceği, 5. madde uyarınca değerlendirilen tutarın ise Mart, haziran , eylül ve aralık aylarında olmak üzere 2004 yılında 4 taksit, 2005 yılında dört taksit ve Mart ve Haziran aylarında olmak üzere 2006 yılında iki taksit olarak toplam on taksitte ödeneceği, Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanın ödeme tarihlerini bir ay önce veya bir ay sonra olarak belirlemeye yetkili olduğu, emeklilik veya ölüm halinde taksitlendirmenin devam etmeyeceği ve ilgililere veya kanuni mirasçılarına kalan tutarın defaten ödeneceği, bu Kanun hükümleri gereğince hak sahiplerine yapılacak ödemler ve bu ödemler nedeniyle düzenlenecek belgelerin hiçbir vergi ve kesintiye tabi tutulamayacağı, hükme bağlanmış Kanunun 7’inci maddesinde, 3417 sayılı Kanunun mürga 2’inci maddesi kapsamındaki hak sahipleri tarafından bu kanun kapsamına giren alacaklarla ilgili olarak yargı mercilerine açılmış ve devam eden davalar ile icra takipleri hakkında bu kanun hükümlerinin uygulanacağı kuralları getirilmiş, 10. maddesinde ise 3417 sayılı Yasanın yürürlükten kaldırıldığı hükme bağlanmıştır.
Bu durumda; 4853 sayılı yasanın 7. maddesi hükmü gereği, 3417 sayılı yasa kapsamında bulunan alacakları için dava açan hak sahiplerine de, hesaplarında bulunan tutar ödenirken, varsa daha önce yapılan ödemeler dikkate alınarak, mükerrer ödemeye neden olunmadan, anılan yasanın 6. maddesinde belirtilen plan dahilinde ödeme yapılması gerekmektedir.
Öte yandan;4447 sayılı Yasanın, 62. maddesinin 3. bendi ile 1.6.2000 tarihinden geçerli olarak 3417 sayılı Yasanın kapsamını belirleyen 2. tasarruf kesintisi, Devlet veya işveren katkısı yapılmasına ilişkin düzenleme yapan 3. maddesi yürürlükten kaldırılmış ise de; diğer maddeleri 4853 sayılı Yasanın yayımı olan 29.4.2003 tarihine kadar yürürlükte kaldığından , temyize konu kararın, davacının 4447 sayılı Yasa ile 3417 sayılı Yasa kapsamından çıkarıldığı yönündeki gerekçesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddiyle ile Ankara 10. İdare Mahkemesinin 27.3.2003 günlü, E:2002/1488, K:2003/379 sayılı kararının onanmasına, 13.04.2005 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Zafer Ali Mehmet Ahmet Cem
KANTARCIOĞLU GÜVEN ÜNLÜÇAY BAŞPINAR ERBÜK
Z/B 13.5.2005
T.C.
ANKARA 7. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO:2003-1470 DAVACI :Ahmet Necati Saraç DAVALI :1-Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı-ANKARA VEKİLİ :Av. Muhsin Özçelik – Aynı yerde DAVANIN ÖZETİ :Davacının, 3417 sayılı Yasa uyarınca hesabında biriken Devlet katkısı ve nemasının ödenmesi istemiyle yaptığı başvurusunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali ve yapılan Devlet/işveren katkısı ve nema tutarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istenmektedir. SAVUNMANIN ÖZETİ :3417 sayılı Yasanın 6. maddesine göre Devlet/işveren katkısı ve nemalarının ödenmesinin hukuken mümkün olmadığı davanın reddi gerektiği savunulmuştur. TÜRK MİLLETİ ADINA 29.4.2003 günlü 25093 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4853 sayılı Çalışanların Tasarruflarını Teşvik Hesabının Tasfiyesi ve Bu Hesaptan Yapılacak Ödemelere Dair Kanunun “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde; “Bu Kanun, 3417 sayılı Kanun hükümleri uyarınca T.C. Ziraat Bankasında adlarına Tasarrufu Teşvik Hesabı açılan ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar kendilerine 3417 sayılı Kanunun 6. maddesinin birinci ve iptal edilen üçüncü fıkraları gereği ödeme yapılmamış hak sahiplerini kapsar” hükmü “Davalar” başlıklı 7. maddesinde; “3417 sayılı Kanunun mülga 2. maddesi kapsamındaki hak sahipleri tarafından bu Kanun kapsamına giren alacaklarla ilgili olarak yargı mercilerine açılmış ve devam eden davalar ile icra takipleri hakkında bu Kanun hükümleri uygulanır” hükmü yer almıştır. 4853 sayılı Kanunda sözü edilen mülga 3417 sayılı Kanunun 6. maddesinin 1. fıkrasında; “Emeklilik veya ölüm halinde biriken tasarruf kesintileri ile Devlet ve işveren katkıları, Bağ-Kur kapsamında olanlar bakımından tasarruf tutarları ve Devlet katkıları; ilgililere veya kanuni mirasçılarına neması ile birlikte ödenir” hükmü 3. fıkrasında ise; “En az 6 yıl tasarrufta bulunanlara istedikleri taktirde sadece tasarruf kesintileri, Bağ-Kur kapsamında olanlar bakımından tasarruf tutarları ödenir” hükmü getirilmiştir. Uyuşmazlık konusu olayda, 3417 sayılı Yasa uyarınca 6 yıl tasarrufta bulunup bu yasa kapsamından çıkan davacının, durumunun 4853 sayılı Yasanın 2. maddesi kapsamına girmediği ve sözü edilen 7. maddesinin uygulanma imkanının bulunmaması nedeniyle işin esasının incelenmesi gerektiği sonucuna varılarak, dava dosyası incelendi. Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan 3417 sayılı Çalışanların Tasarrufa Teşvik Edilmesi ve Bu Tasarrufların Değerlendirilmesine Dair Kanunun 2. maddesine; kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerinden tasarruf kesintisinin yapılacağı, 3. maddesinde; tasarruf miktarının ilgililerin aylık ve ücretlerinden yapılacak yüzde 2 nispetindeki “tasarruf kesintileri” ile ilgililerin aylık ve ücretlerinin yüzde 3’ü nispetinde “Devlet ve işverence sağlanacak katkı” toplamından oluşacağı, 4. maddesinde; kurumların bu Kanun hükümleri çerçevesinde çalışanların aylık ve ücretlerinden yapılacak tasarruf kesintisi ile sağlanacak Devlet katkılarını, aylık ve ücret ödemesinin yapıldığı ayı takip eden ayın sonuna kadar T.C. Ziraat Bankasında personeli adına açtıracakları, “Tasarrufu Teşvik hesabına” yatırmaları gerektiği, 6. maddesinin 1. fıkrasında; Emeklilik veya ölüm halinde biriken tasarruf kesintileri ile Devlet ve işveren katkılarının ilgililere veya kanuni mirasçılarına neması ile birlikte ödeneceği, 2. fıkrasında; en az 15 yıl tasarrufta bulunanlara istedikleri taktirde biriken tasarruf kesintileri Devlet ve işveren katkıları ile nemalarının toplamının 3/5’inin biriken tasarruf kesintilerinin ödeneceği, 3. fıkrasında; en az 6 yıl tasarrufta bulundukları taktirde sadece tasarruf kesintilerinin ödeneceği söz konusu yasa maddesinin son fıkrasında ise, en az iki yıl tasarrufta bulunanlara istedikleri taktirde tasarruf kesintileri, Devlet veya işveren katkıları toplamı üzerinden tahakkuk edecek nemaların 1/3’ünün her yıl ödeneceği hükümleri yer almıştır. Dava dosyasının incelenmesinden, 3417 sayılı Yasa uyarınca 6 yıldan fazla tasarrufta bulunup bu Yasa kapsamından çıkan davacının, hesabında biriken Devlet katkısı ve nemasının ödenmesini istediği, bu isteğin reddi üzerine bakılmakta olan iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. |