KESK Antalya Şubeler Platformu, Antalya’da 28 Mayıs 2016 yılında KESK’in çağrısıyla yapılan “Laik eğitim ve laik yaşam talebimizden vazgeçmiyoruz” eylemine katıldıkları için yargılanan 48 kişinin 27 Ocak Perşembe günü görülecek karar duruşması öncesinde açıklama yaptı.

 

Attalos Heykeli önünde yapılan açıklamada konuşan KESK Antalya Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Devrim Mol “Ülkenin bu gün geldiği nokta göz önüne alınırsa laiklik ekmek ve su gibi vazgeçilmezdir, ülkemizde gerçek anlamda bir laikliğin hayat bulması ve demokrasi, eşitlik, özgürlük mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi buradan bir kez daha ifade ediyor ve diyoruz ki laik eğitim ve laik yaşam talebimiz yargılanamaz. KESK Antalya Şubeler Platformu olarak 29 Mayıs 2016’da düzenlemek istediğimiz “Laik Eğitim, laik yaşam ve iş güvencemizden vazgeçmiyoruz” mitingimizi Antalya Valiliği yasaklamıştı. Biz de bu yasağı 28 Mayıs 2016 günü düzenlediğimiz yürüyüş ve basın açıklamasıyla protesto etmiştik. Bu nedenle aralarında sendikalarımızın yönetim kurulu temsilcileri ve üyelerinin, Antalya Emek Ve Demokrasi Bileşeni örgütlerin neredeyse hepsinden temsilci ve üyelerinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 50 kişi hakkında soruşturma başlatılmıştı. Hakkımızda açılan soruşturma davaya dönüştürülerek 2017 yılında yargılanmaya başladık. Anayasamızın 2. maddesinde devletin nitelikleri arasında tanımlanan, yine Anayasamızın 4. maddesinde “laiklik ilkesi değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez” hükmüne rağmen beş yıldır laik eğitim ve laik yaşam istediğimiz için yargılanıyoruz. Yargılandığımız davanın karar duruşması 27 Ocak Perşembe günü gerçekleşecek. Özellikle AKP’nin iktidarda olduğu son 20 yıl içerisinde başta eğitim olmak üzere, toplumsal yaşamın bütün alanlarında “tek din, tek mezhep” anlayışına dayalı toplum modeli oluşturma hedefinde hayli mesafe alındı. Başta her yıl bütçeden ayrılan kaynağın katlanarak arttığı Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere devletin bütün kurumları bu hedefin araçları haline getirilmiştir. Dindar nesiller yetiştirme’ adı altında farklı inanç ve mezheplere karşı kindar nesiller yetiştirmek için eğitim sistemi alt üst edildi. Eğitim tamamen cemaat ve tarikatların eline bırakılmak istenmektedir. Üniversite öğrencilerinin barınamıyoruz çığlığı görmezden gelinirken cemaat ve tarikat yurtlarında gençlerimizin hayatı karartılmaktadır. Laiklik mücadelesi yürüttüğümüz demokrasi ve özgürlük mücadelemizden bağımsız değildir. Ve biliyoruz ki, tam da bu yüzden, gerçek demokrasi, eşit yurttaşlık, temel hak ve özgürlük mücadelesi verenler, tüm toplumu karanlık zihniyetlerine hapsetmek isteyenlerin hedefi haline gelmekte, tüm zor aygıtları kullanılarak, hukuk dışı uygulamalarla yıldırılmaya çalışılmaktadır. Siyasal iktidarın hukuksuzluklarına, yolsuzluklarına en küçük bir eleştiri bile getirmekten geri duran Diyanet İşleri Başkanlığı hemen her konuda yayımladığı fetvalarla farklı mezhep ve inançları aşağılamayı görev edinmiştir. Bugün gelinen noktada başta aleviler ve gayrimüslimler olmak üzere, egemen dini inançtan olmayanlara karşı her alanda ayrımcı uygulamalar artmıştır. Yaşamın tüm alanı dini referanslarla kuşatma altına alınmaktadır. Yıllar önce yazılmış şarkılarda dini inançlara hakaret çıkarılmakta, sanatçıların dillerinin koparılmasından bahsedilmekte, dinci Taliban rejimi kardeş ilan edilmektedir. Türkiye Anayasaya göre halen laik bir cumhuriyettir. Bizler de laiklikten vazgeçmiyoruz dediğimiz için yargılanıyoruz ve hakkımızda cezalar isteniyor. Ülkenin bu gün geldiği nokta göz önüne alınırsa laiklik ekmek ve su gibi vazgeçilmezdir, Ülkemizde gerçek anlamda bir laikliğin hayat bulması ve demokrasi, eşitlik, özgürlük mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi buradan bir kez daha ifade ediyor ve diyoruz ki laik eğitim ve laik yaşam talebimiz yargılanamaz.”

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×