Bilindiği üzere 2022-2023 yıllarını kapsayan ‘toplu sözleşme’ süreci altı milyon kamu emekçisi ve emeklisi için ağır kayıplarla sona ermiş, içinden geçtiğimiz ekonomik krizle birlikte yandaş konfederasyonun “başarı” diye sunduğu TİS mutabakatının açık bir satış sözleşmesi olduğu tartışma götürmez şekilde gözler önüne serilmiştir. “Bütçeden hakkımızı, refahtan payımızı aldık” yalanına sarılanlar bugün de “ek protokol yaparak kayıplarımızı telafi edeceğiz” diyerek kamuoyunu ve kamu emekçilerini yanıltmaya devam etmektedirler.
Yandaş konfederasyon sadece ekonomik kayıpların altına değil temel sendikal hak ve özgürlüklerden olan sendikal ayrımcılığın altına da imza atmıştır.
Mutabakatla 2022’de 400 TL olarak ödenecek olan toplu sözleşme ikramiyesinden sadece kurulu olduğu hizmet kolundaki kamu görevlisi sayısının en az yüzde 1’den fazlasını üye kaydeden sendikalara üye olan kamu görevlilerinin yararlanması hükmü eklenmiştir. Böylece 192 sendikaya üye 56 binden fazla kamu emekçisi daha sadece farklı sendika seçtikleri için cezalandırılmak istenmiştir.
Konfederasyonumuz daha ilk gün kamuoyuna ve tüm kamu emekçilerine yönelik yaptığı açıklamada her şeyden önce mevcut 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme yasasının 28. Maddesinin, “Toplu sözleşme ikramiyesi hariç olmak üzere toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamaz” fıkrasına aykırılık içeren bu maddenin bizim açımızdan yok hükmünde olduğunu ifade etmiştir.
Daha da önemlisi, mutabakat metninin ilgili maddesinin sendikal hak ve özgürlüklere, anayasanın 51. Maddesi ve 90. Maddesi’ne ILO’nun başta 87 ve 98. Sözleşmeleri olmak üzere birçok sözleşmesine, ILO Uzmanlar Komitesinin kararlarına, çok sayıda AİHM kararına aykırı olduğuna dikkat çekilmiştir.
Konuya ilişkin tutumumuz 08.09.2021 tarihinde sendikamız DİVES üzerinden Danıştay’da açtığımız dava ile yargıya taşınmıştır.
Danıştay 12. Dairesi, dilekçe içeriği DİVES ile neredeyse birebir örtüşen aynı içerikli bir başka başvuruyu 08.12.2021 tarihinde oybirliğiyle karara bağlamıştır.
Danıştay kararında, “4688 sayılı Kanun’un 28. maddesinde yer alan, toplu sözleşme ikramiyesi hariç olmak üzere, toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamayacağı yolundaki hükmün farklı şekilde yorumlanarak, toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanmada, hizmet kollarına ilişkin olarak üye olunan sendikalar açısından, “toplam kamu görevlisi sayısının en az %1’inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalar’’ şeklinde kriter getirilmesi suretiyle sendikalar arasında ayrıma yol açılması, açıkça sendikal özgürlüğe bir müdahale oluşturarak sendikaların kuruluş amaçlarının gerçekleştirilmesini önleyici şekilde üye kaybına sebebiyet verecek nitelik taşıdığı gibi, aynı hizmet kolunda çalışıp aynı işi yapan sendika üyesi kamu görevlileri arasında, sadece farklı sendikalara üye olmaları nedeniyle eşitsizlik yaratması itibarıyla çalışma barışını da olumsuz yönde etkileyeceğinden, dava konusu düzenlemede mevzuata ve hukuka uygunluk bulunmamaktadır.” Tespitinde bulunarak “dava konusu Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşmenin “Toplu Sözleşme İkramiyesi’’ başlıklı 23. maddesinin birinci fıkrasında yer alan [ ”üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine” ibaresi, “kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1’inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine” şeklinde ] ibaresinin YÜRÜTÜLMESİNİN DURDURULMASI” kararı vermiştir.
KARAR SENDİKAL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERE İLİŞKİN BİRÇOK ALEYHTE UYGULAMANIN OLDUĞU, BASKI VE AYRIMCILIĞIN YOĞUNLAŞTIĞI BÖYLESİ BİR DÖNEMDE DAHA DA ÖNEMLİ HALE GELMİŞTİR.
Sadece iktidara değil birçok açıdan sendikal ilkeleri görmezden gelen yandaş konfederasyona da ders niteliğinde olan bu karar sonrasında bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; derhal grev hakkı ile tamamlanmış bir toplu sözleşme yasası düzenlenmeli, gecikmeksizin yeni bir toplu sözleşme masası kurulmalıdır.
Konfederasyonumuz sadece fiili ve meşru mücadeleyi yükselterek değil hukuk mücadelesi de dahil her alanda kamu emekçilerinin hak ve çıkarlarını korumaya devam edecek, kamu emekçilerinin gerçek temsilcisi olma misyonunun gereğini yapacaktır. 21.12.2021
KESK MERKEZ YÜRÜTME KURULU