Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’ne karşı sağlık emek ve meslek örgütleriyle birlikte bugün illerde açıklamalar gerçekleştirdik.
ASM emekçileri iş yerleri önünde, salonlarda ve alanlarda gerçekleştirdikleri açıklamalarda iş yükünü artıran, gelir kaybına neden olan, ASM emekçilerini “susturan”, sözleşme feshini kolaylaştıran “Ceza Sözleşmesi” geri çekilsin diye haykırdı.
Ankara’da gerçekleştirilen eyleme Merkez Yönetim Kurulu Üyelerimiz de katıldı.
İzmir’de yapılan açıklamaya ise il gezileri kapsamında İzmir’de bulunan KESK Eğitim, Örgütlenme ve Basın Yayın Sekreteri Varol Öztorun da katıldı.
CEZA YÖNETMELİĞİNE KARŞI MÜCADELEYE DEVAM
“Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği” cezalandırma ve işten atma yönetmeliğidir. Kabul etmiyoruz! Mücadelemizi sürdürüyoruz!
Ceza sistemini ağırlaştıran, sözleşme feshini kolaylaştıran, dayanaksız ve keyfi yaptırımlar getiren, birinci basamakta çalışan sağlık emekçilerinin taleplerini karşılamayan sözleşme tüm maddeleriyle derhal feshedilmelidir.
İhtar Puanı Cetveli’nde yapılan değişiklikle ceza uygulanacak fiil sayısı 35’ten 40’a çıkarılmış, basına, haber ajanslarına, radyo ve televizyon kuramlarına veya sosyal medya araçlarıyla bilgi veya demeç vermek ceza puanı verilecek fiiller arasına eklenmiştir.
Pandemi sürecinde olduğu gibi, toplum sağlığını ve sağlık çalışanlarının haklarını savunan, kamuoyunu bilgilendiren, görüş ve önerilerini, taleplerini basın ve sosyal medya aracılığıyla ile dile getiren ASM çalışanlarının sözleşmeleri feshedilecektir.
ASM çalışanlarının mevcut iş güvencesi tamamen ortadan kaldırılmaktadır. Kanuni dayanağı bile bulunmayan bir komisyonun verebileceği keyfi kararlarla işten atmalar kolaylaşacaktır.
Entegre ASM çalışanlarına, mazeretli olup olmadığına bakılmaksızın beş nöbet görevini yerine getirmediğinin/getiremediğinin tespit edilmesi durumunda sözleşme feshi uygulanacak denilmekte, sağlık çalışanlarının sağlık hakkı yok sayılmaktadır. Geçerli mazereti olup olmayacağına bakılmaksızın demek hasta da olsanız çalışacaksınız demektir ve insan haklarına aykırıdır, kölelik dönemi çalışma şartlarının bile gerisinde bir uygulamadır.
Bir sözleşme dönemi içerisinde herhangi bir fiilin ikinci ve devam eden ihlallerinde, ihtar puanı iki kat olarak uygulanır denilmekte, sağlık çalışanları işiyle tehdit edilmektedir. Daha güvenli ve verimli bir çalışma ortamı ve maddi ve özlük hakları için mücadele eden sağlık çalışanları mevcut tüketici çalışma şartlarını itirazsız kabul etmeye zorlanmaktadır.
ASM’lerde hali hazırdaki zorlu çalışma şartları giderek ağırlaştırılmakta, zaten yapmakta olduğumuz kronik hasta takipleri mantıksız kriterler dayatılarak takibi yapılamayacak hale getirilmekte, belirlenen kriterlere uyulamaması durumunda ise cezayla tehdit edilmektedir. Üstelik bu ek görevleri yerine getirebilecek altyapı konusunda herhangi bir çözüm sunulmayarak sağlık emekçileri yine kaderleriyle baş başa bırakılmaktadır.
İhtar Ceza Cetveli’nin yeni 40. maddesine göre; sağlık emekçilerine yönelik gerçek dışı beyanlar ve muğlak suçlamalarda bulunulması halinde bile bu durumun üç kez olması durumunda sözleşme feshi öngörülmektedir. Örneklerini yaşadığımız bu durum, hastaların “benim yüzüme gülmedi” dilekçesi vermesi üzerine sağlık emekçilerinin “iş arkadaşlarına veya hizmet alanlara hakarette bulunmak veya tehdit etmek” suçlamasıyla cezalandırılmasına neden olmakta, meslek onurunu ayaklar altına alan bu uygulamayla ASM emekçileri sindirilmek istenmektedir.
ASM çalışanlarının iş güvencesini tamamen ortadan kaldıran, ücretlerini ve kazanılmış haklarını gasp eden, görüş ve düşünce açıklama özgürlüğünü ortadan kaldıran ‘ceza yönetmeliğine’ karşı başlattığımız mücadele yönetmelik geri çekilene dek sürdürülecektir.
Sağlık yönetimi uzun süredir yamalı bohçaya dönüştürülmüş durumdadır. Sorunun muhatabı olan biz sağlık emekçilerini ve örgütlerini dikkate almadan, salt baskı altında tutma ve sindirme maksatlı yapılan ve mali-özlük haklarımızda da sürekli gerilemelere neden olan değişiklikler yapılmakta, bu değişikliklerin uygulanamaz olduğu görüldüğünde yeni değişikliklere gidilmektedir. Hangi yönetmeliğin hangi yönergesinin geçerli olduğu artık bizler tarafından bile zor takip edilir haldedir. Tepkiler üzerine aşı ek ödemeleri düzenlemesinde geri adım atan Bakanlık yeni düzenlemesiyle de sahada yaşadığımız sorunları çözmemiş, ek ödemelerdeki adaletsizliği ortadan kaldırmamıştır.
İstediğimiz her yeni güne yeni bir ekleme-çıkarmayla uyanmak değildir, bu akıldışı ceza yönetmeliğinin tamamen feshedilmesidir. Yönetmeliğe karşı tepkisini dile getiren ve taleplerini muhataplarıyla paylaşan bizlere yönelik ücretten kesme ve ceza puanı verme uygulamaları, tüm itirazları susturma ve dayatmalara boyun eğdirme çabaları tutmayacaktır. Bugün olduğu gibi bizler yine alanlarda olmaya, eleştirilerimizi ve taleplerimizi haykırmaya devam edeceğiz. Yönetmelik geri çekilinceye ve birinci basamak alanında taleplerimiz doğrultusunda düzenlemeler yapılıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz.
Tüm giderlerinin kamudan karşılandığı, uygun nitelikte kamusal binalarda, koruyucu sağlık hizmetlerini önceleyen, sağlık çalışanlarının ekip anlayışı ile ve bölge tabanlı hizmet sunabilmesi olanaklarının yaratıldığı birinci basamak sağlık hizmeti sunduğumuz çalışma koşulları istiyoruz.