Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde 3 hafta boyunca sağlık emekçilerinin ödemelerinden yapılan kesintilere karşı hastanede devam eden örgütlü mücadelemizi bastırmak isteyen hastane yönetimi hastane İşyeri Temsilcimiz Günseli Uğur’un keyfi ve hukuksuz bir biçimde sürgün etti.
Hastane işyeri temsilcimiz ve aynı zamanda İzmir Şube Disiplin Kurulu üyemizin sürgün kararının öncelikle yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle açmış olduğumuz davada İzmir Bölge İdare Mahkemesi sürgün işleminin yürütmesinin durdurulmasına karar verdi.
Kararda; görev yeri değişikliğinin sebebinin açık ve kesin şekilde belirtilmediği, dava konusu işlemin uygulanması halinde Yasa ile güvence altına alınan sendika temsilciliğini yürütmesini fiilen imkânsız hale getireceği vurgulanarak işlemin yürütmesinin durdurulmasına kesin olarak karar verildi.
Hastane yönetiminin sendikal hak kullanımına hukuka aykırı şekilde müdahalesi mahkeme kararıyla da tespit edilmiş oldu.
Haklarımızdan ve sendikal mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz!
Haklarımız için sendikal mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz!
İzmir Bölge İdare Mahkemesi Beşinci İdari Dava Dairesi’nin 01.12.2020 tarihli 2020/388 Y.D İtiraz Nolu kararının ilgili bölümü:
“…Olayda, davanın görev yeri değişikliğinin belirli bir süre ile sınırlandırıldığı, fakat görev yeri değişikliğinin sebebinin açık ve kesin bir şekilde dava konusu işlemde belirtilmediği, bu haliyle sendikanın is yeri temsilcisi olan davacının görevinden ve görev yerinden uzaklaştırılması sonucuna sebep olan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, davacının görev yerinden uzaklaşmasına sebep olan dava konusu işlemin uygulanması halinde Yasa ile güvence altına alınan sendika temsilciliğini yürütmesini fiilen imkânsız hale getireceği gibi kendisine ek bir mali külfete de sebep olacağından telafisi imkânsız zararlar doğuracağı da tabiidir.
Açıklanan nedenlerle; davacının itirazının kabulüne, İzmir 2. İdare Mahkemesi’nin 22/10/2020 gün ve E:2020/1135 sayılı yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına, 2577 sayılı Yasanın 27. maddesinde öngörülen açıkça hukuka aykırı olmak ve telafisi güç veya imkansız zararların dogması şartları birlikte gerçekleşmiş olduğundan, 2577 sayılı yasanın 27/7. maddesi gereğince dava konusu işlemin yürütmesinin teminat alınmaksızın durdurulmasına, 01/12/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.”
İlgili Haberler:
https://sesizmir.org.tr/hakkimizi-istedik-yanit-surgun-oldu/