Diyarbakır Şubemiz, Anadolu Sağlık-Sen Diyarbakır İl Temsilciliği ve Mil Sağlık-Sen Diyarbakır İl Temsilciliği performans sistemindeki adaletsizliğe karşı Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde açıklama yaparak, sağlık emekçilerinin sorunlarını görmezden gelen Sağlık Bakanlığı’nı alkışlarla protesto etti.
Ortak açıklamayı yapan sağlık emekçisi Betül Aydın şöyle konuştu: “Ülkemizde 11 Mart 2020’de ilk vakası görülen Covid-19 ile mücadelede büyük bir fedakârlık göstererek özveri ve gayretle mücadele eden sağlık çalışanları büyük sorunlar yaşamıştır. Birçok sağlık çalışanı virüse karşı mücadelede üstün gayret göstermiştir. İlk zamanlarda sağlık çalışanlarına verilen destek söylemleri ve açıklamaları, yapılan kampanya ve iyi niyet göstergeleri son bulmuştur. Sağlık çalışanlarına sağlanan yurt hizmeti ve tavan ek ödeme sistemi sona erdirilmiştir. Son yayınlanan 3 aylık uzatma Döner Sermaye Ek ödeme genelgesi ile çalışanlar arasında haksızlık yapılmıştır. Güvenlik, Otomasyon Temizlik ve Klinik Destek Personeli çalışanlarımız göz ardı edilmiştir. Geçen süre zarfında pandemi tüm şiddeti ile yaşanırken çok sayıda sağlık çalışanı virüsten dolayı yaşamını yitirmiş ve büyük çoğunluğu tedavi görmüştür. Tedavisi ve karantinası tamamlanmadan göreve başlatılanlar olmuştur. Yoğun çalışma temposu, ağır iş yükü ve keyfi idari yaklaşımlar çalışanları ciddi şekilde yıpratmıştır. Çalışma Ortamı ve Çalışma koşullarında yaşanılan olumsuzluklar çözümsüz bırakılmıştır. Vergi dilimleri, Eriyen Maaşlar, Düşen Alım Gücü, Yetersiz Sağlık Çalışanı Sayısı, Artan İş Yükü, Liyakatten Yoksun İdari Yaklaşımlar, Ek gösterge ve Yıpranma Payında sağlık çalışanları arasında ayrımcılık, idareciler tarafından kişiye göre yapılan keyfi muameleler ve uygulamalar, kurum içi ve il içi yapılan haksız görevlendirmeler, mobbing ve baskılar, kaldırılan izinler ve hemen hemen her gün sağlık emekçilerinin Covid-19’a bağlı olarak yaşamını yitirmesi ve sağlık çalışanlarına uygulanan şiddet nedeniyle sağlık çalışanlarımız büyük bir bunalım yaşıyor. Bundan dolayı moral ve motivasyonları oldukça düşmüştür. Pandemi başladıktan sonra İdari alanda ve geri planda görevlendirilen hemşirelerden dolayı servis ve yoğun bakım ünitelerinde ciddi hemşire açığı oluşmaktadır. Diğer branşlardan hemşirelik hizmetlerinin yürütülmesi ile görevlendirilmeler sağlanmaktadır. Bu hususta özellikle Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürlükleri ve Alt Birimlerinin DMK 10. Maddesinde yer alan “Amir, maiyetindeki memurlara hakkaniyet ve eşitlik içinde davranır. Amirlik yetkisini kanun ve diğer mevzuatta belirtilen esaslar içinde kullanır” hükmü doğrultusunda hareket etmesini istiyoruz. Biz sağlık emekçilerinin yaşadığı tüm bu olumsuzluklar görmezden geliniyor. Bizimde bir dayanma gücümüz olduğu unutulmamalıdır. Bu hususlarda şuana kadar alınan önlemlerin ve yapılan uygulamaların yeteri kadar çözüm sağlamadığı açıktır. Biz sağlık emekçileri olarak bölük pörçük bir gelir sisteminden ziyade insan onuruna yakışır düzeyde tek kalemde tek maaş bir ücret, uygun çalışma ortamı ve çalışma koşulları, kurumlarımızda açıklık ve şeffaflık, çalışanlar arasında adalet ve yöneticilerde liyakat istiyoruz. Bugün burada farklı sendika mensupları olarak hep birlikte sağlık emekçilerinin sorunlarını görmezden gelen Sağlık Bakanlığı’nı alkışlıyoruz.”