İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Önünde Hemşire İntiharlarıyla İlgili Eylem

Facebook
Twitter
WhatsApp

İzmir Şubemiz, İzmir Tabip Odası ve Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde Diyarbakır ve Kayseri’deki hemşire intiharlarına ilişkin eylem yaparak, “kâr odaklı değil insan odaklı politikalar üretilsin” açıklamasında bulundu.

Yapılan ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi: Gün geçmiyor ki acı bir olay için bir araya gelmeyelim, dün sabah Dicle Üniversitesinden bir hemşire arkadaşımızın nöbette intihar ettiğini duyduk, yıkıldık. Eşi de kendisi gibi sağlık emekçisi ve Covid-19 tanısı almış izolasyonda, iki yaşında da çocukları var. Çocuklarının düzenli bakıcısı yok, içimizi yaktın Bedia hemşire. Daha bunu konuşurken bir acı haberde Kayseri’den geldi. Yeter hemşire evinin camından atlayarak intihar etti. Acımız büyük, çünkü tam içimizde, yüreğimizde hissediyoruz, yaşadıkları bizim yaşadıklarımız, acıları bizim acılarımız. Aynı şartlardayız.

İntiharlarla ilgili düzenli bir istatistik olmamasına rağmen en çok sağlık iş kolunda intiharların olduğu biliniyor,  tabii bu alanda da hemşire intiharları ilk sırada. Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğünce 2018 itibari ile 431 sağlık çalışanının intihar ettiği bildirilmiş ve 180’i hemşire. Tabii bu resmi rakamın üzerinden üç yıl geçti ve artarak devam ediyor. Çalışma koşulları her gün biraz daha kötüye gidiyor. Pandemide daha da kötü şartlarda çalışıyoruz. Pandemi günlerinde sağlık emekçileri travma yaşadı, bir çok sağlık emekçisi tedavi almaya başladı. Travma sonrası stres bozuklukları, tükenmişlik arttı. İş yükü, Covid-19’un yarattığı korku, çaresizlik, yeterli olamama duygusu, hastalanma korkusu, belirsizlik, ailemizden çocuklardan ayrı kalma. Evimize gidememek, yakınlarımıza hastalık bulaştırma kaygısı toplumda ötekileştirilmek, uzayan mesailer, 24 saat nöbetler, angarya çalışmalar, çalışma yerlerimizdeki değişiklikler, arkadaşlarımızın ölümü ve bir iş kazası dahi olarak kabul edilmeyen Covid-19 tanısı, sorunlar artarak devam ediyor. 9 Eylül Üniversitesi’nde yaşananlara şahidiz, hak arayan arkadaşlarımıza kurumun tavrı ortada, muhatap bile almıyor, çalışanlarla görüşmeyi reddediyor. Görüşme yerine sarı zarflı savunma istiyor, mobbing yapıyor. Pandemide en öndeki sağlık emekçileri değersizleştiriliyor. Çalışma koşullarının ağırlığı bu şartlarda ne ekonomik ne de insanca çalışma koşullarının sağlanmaması bizleri yoruyor. Sağlık emekçileri tükendi görün. Artık duyun sesimizi, intiharların ve yaşadıklarımızın sorumlusu sizlersiniz, çalışma koşullarımız. Biz insanız, duyun sesimizi. Çin’de Covid-19 tedavi sürecinde hizmet sunan sağlık emekçilerinde 1257 sağlıkçı üzerinden bir araştırma yapılmış,  depresyon % 50, genel sıkıntı %72, kaygı %45, uykusuzluk % 34 artmış ve aynı zamanda kadınlarda erkeklere göre daha şiddetli belirtilerin olduğu, hemşirelerin hekimlere göre daha şiddetli bir süreci yaşadığı tespit edilmiş. Neden hemşire? Neden kadın? Hayatı paylaşıyoruz, ekmeğimizi paylaşıyoruz ama işlerimizi paylaşamıyoruz. Evdeki her şey kadının üstünde, sadece işler değil tüm sorumluluk kadının üstünde. İş yerinde kadın olarak yaşadığımız sorunlar, ağır çalışma koşulları, nöbetler, baskı, mobbing, taciz, giderek artan çocuk istismarı, kadın cinayetleri, intiharlar. Duyun sesimizi, bunların nedeni sizsiniz, eğitimden, sağlığa üretilen tüm politikalar. İnsan odaklı değil, kar odaklı politikalar yaşadıklarımızın nedeni. Sağlıkçılar olarak canlı tanığıyız. Halka şifa dağıtan bizler gebeliğinizden,  aşınızdan, beslenmenizden, hastalıklarınızdan,  yer yer psikolojinizden sorumlu biz sağlık emekçileri neler yaşıyoruz? Nasıl yaşıyoruz? Nasıl çalışıyoruz? Duyun, bilin, biz insanız, biz anneyiz, kardeşiz. Sağlık çalışanı tükendi, ölüyor. En büyük sorumlusu bu sağlık sistemi ve çalışma şartları, tekrar tekrar söylüyoruz, duyun, görün.”

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]