Hatay Şubemiz, “normalleşme” süreciyle ilgili açıklama yaparak, il genelinde artış gösteren Covid-19 vakalarıyla ilgili uyarıda bulundu.
Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Hatay Şube Eş Başkanımız Meryem Avcı şöyle konuştu: “Salgın devam ediyor, Türkiye henüz ilk dalgayı tam olarak atlatamamışken kamuoyunda adına “normalleşme” denilen hızlı bir süreci yaşıyor. Vaka sayıları dalgalı bir seyir göstererek azalsa da salgının sürdüğü bir ortamda içinde bulunduğumuz haftadan itibaren kısıtlamaların normalleşme planı adı altında sosyal mesafe ve maskeye indirgendiği, halk sağlığının ekonomik çıkarlara kurban edildiği görülmektedir. Son günlerde aldığımız bilgiler ve basına yansıyan haberler sonucu ilimizde Covid-19 vaka sayısında ciddi bir artış olduğunu gözlemlemekteyiz. Aldığımız bilgiler vakaların çoğunun genç olduğunu, bir kısmının evde karantinaya alındığını gösteriyor. İlimizde vaka sayısındaki artışın nedenlerinden biri yurt dışından gelen temaslı vatandaşların karantinaya alınmamasıdır. Bilindiği gibi ilimizde birçok vatandaş geçimini sağlamak için yurtdışında çalışmaktadır. Normalleşme süreci nedeniyle Arabistan’dan gelen uçak yolcularına karantina uygulanmaması sonucu son 5 günde vaka sayısında ciddi bir artış olmuştur. Normalleşme ile beraber açılan uçak seferleri farklı ülkelerden ilimize daha fazla vatandaşımızın gelmesinin önünü açmaktadır. Vaka sayılarındaki artış göz önünde bulundurularak gelen kişilerin 14 gün boyunca karantinaya alınması zorunluluktur. Son 1 haftadır yaşanan normalleşme sürecinin toplum sağlığı gözetilerek mi yoksa ekonomik krize karşı halkın sağlığı tehlikeye atılarak mı başlatıldığı akıllarda soru işareti uyandırmaktadır. Tüm ülkeye yayılmış ve her ilde ve bölgede farklı dinamiklerle ve sayılarla seyreden salgında kısıtlamaların tüm ülkede serbestleştirilmesi kaygı uyandırmaktadır. Biz vatandaşın pandemi tedbirlerine uymasını talep etmenin yetmeyeceğini, yaşamın her alanının ve anının pandemi tedbirlerine göre planlanması ve topluma hem örnek hem de yol gösterici olunması gerektiğini düşünüyoruz. Alınacak tedbirlerin ayrım yapılmadan insan odaklı olması ve toplumun sağlığı başta olmak üzere bütün insani ekonomik ve sosyal gereksinimlerinin sosyal devlet anlayışıyla karşılanacağı adımları içermesi gerektiğini ısrarla vurguluyoruz.”