KESK, TTB ve TMMOB Mardin bileşenleri basın toplantısı düzenleyerek 1 Mayıs’a çağrı yaptı. Basın toplantısına KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy ve Eş Genel Başkanımız Gönül Erden’in içinde bulunduğu KESK heyeti de katıldı.

Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İşçisi, kamu çalışanı, işsizi, emekçisi, emeklisi, aydını, sanatçısı, gazetecisi, öğrencisi, esnafı, kadını, genci, yaşlısıyla dolduracağımız 1 Mayıs meydanlarında nasıl bir memleket istediğimizi kol kola, omuz omuza dile getireceğiz. Bizim memleket dediğimiz, küçük bir azınlık için değil, bir avuç patron ve yandaş sermaye için değil, halkın emekçi çoğunluğu için yaşanabilir bir memlekettir. Biz memleket isteriz, ekonomik krizin faturasını krizin sorumluları ödesin. Bizim memleket dediğimiz, sermaye ve iktidar sahiplerinin çıkarları doğrultusunda, hukuksuz ve keyfi bir biçimde yönetilen bir ülke değildir. Biz memleket isteriz, işçi sınıfı başta olmak üzere halkın yüzde 99’u insanca, özgürce, kardeşçe yaşasın. Bizim memleket dediğimiz, ülkenin birikimlerinin varlık fonu adı altında talan edildiği, işsizlik fonunun patronlara, bankalara peşkeş çekildiği, kıdem tazminatımıza bile göz konulduğu bir ülke değildir. Biz memleket isteriz, herkesin güvenceli ve insanca çalıştığı bir işi olsun. Bizim memleket dediğimiz, ölümüne çalıştırıldığımız işyerleri, açlık ve yoksulluk sınırının altında ücretler, taşeron köleliği, güvencesizlik değildir. Biz memleket isteriz, çalışırken ölmeyelim, insanca yaşayabilelim. Yıllardır ceplerini doldururken sırtımızdan elde ettikleri nimetleri kimseyle paylaşmayanların, “hep bana” diyenlerin, işimize, aşımıza, haklarımıza el uzatanların çiftliği değildir memleket. Biz memleket isteriz, adalet olsun, zam-zulüm-işsizlik son bulsun. Bizim memleket dediğimiz, kanun hükmünde kararnamelerle on binlerce kişinin ihraç edildiği, barış talep eden akademisyenlerin cezalandırıldığı, hapishaneleri muhaliflerle, akademisyenlerle, gazetecilerle, siyasetçilerle dolu, devletin kendi hukukuna, kurallarına bile uymadığı, “hukuk devleti” ile bağdaşmayan, demokrasiden uzaklaşmış bir ülke değildir. Biz memleket isteriz, siyasi gerekçeli her türlü cezalandırma son bulsun, devlet kendi kurallarına ve hukukuna uysun. Bizim memleket dediğimiz, sokaklarda, meydanlarda, grevlerde, mahkemelerde hakkımızı savunmanın engellendiği, seçim sandıklarında hesap sormanın bile neredeyse “suç” ilan edildiği bir ülke değildir. Biz memleket isteriz, demokrasi olsun, seçme-seçilme, örgütlenme ve grev hakkımız tam olsun. Bizim memleket dediğimiz, sadece tek kişinin konuşup milyonların alkışlamak zorunda olduğu bir ülke değildir. Biz memleket isteriz, özgürlük olsun; düşünmek, konuşmak, yazmak, çizmek, itiraz etmek özgür olsun. Bizim memleket dediğimiz, insani talepler için bedenini açlık grevine yatıranların yaşam haklarının kutsallığı ilkesinden hareketle diyalog geliştirildiği, en doğal haklar için kendi yaşamlarını tehlikeye atmaya gerek duymadığı bir demokrasi ortamı olsun. Bizim memleket dediğimiz, emekçilerin bir bölümünün diğer bölümüne karşı kışkırtıldığı, ülkeyi yönetenler ve kontrolündeki medya tarafından hedef gösterildiği, düşmanlaştırıldığı, göçmen işçilerin yok sayıldığı, savaş ve baskı politikalarıyla yönetilen bir ülke değildir. Biz memleket isteriz, kimse cinsiyetinden, kimliğinden, inancından dolayı ikinci sınıf yurttaş olmasın; biz memleket isteriz eşit yurttaşlık, barış ve kardeşlik hakim olsun. Bizler, bu ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini üretenler olarak, ülkenin dört bir yanında 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Gününde umudumuz ve hasretimiz olan memleketin resmini çizeceğiz. Emeğimize, ekmeğimize, işimize, geleceğimize ve memleketimize sahip çıkararak, barış içinde savaşsız sömürüsüz bir dünyada yaşama ve yaşatma umudumuzu 1 Mayıs meydanlarında yükselteceğiz. Şu gerçeğin bir kere daha altını çizmek isteriz ki, 1 Mayıs herhangi bir miting değildir.1 Mayıs miting değildir. 1 Mayıs dünyanın her tarafında, beş kıtada yüzlerce ülkede kutlanan,  işçi – emekçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günüdür. 1 Mayıs, yılın 365 günü ezilen, horlanan, yok sayılan milyonların kendilerini ifade ettiği, taleplerini, tepkilerini dile getirdiği bir gündür. Ve dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de işçilerin ve emekçilerin, bu günü kentin en merkezi meydanlarında coşkuyla kutlama hakkı vardır.  Biz 1 Mayıs 2019 bileşenleri olarak tüm yetkilileri akla, hukuka, tarihe, işçi sınıfına ve emeğe saygı duymaya davet ediyoruz. 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma günümüzü taleplerimizle, rengârenk bayraklarımızla, türkülerimizle, halaylarımızla, karanfillerimizle tek yürek olarak, en kitlesel ve en coşkulu biçimde kutlamak istiyoruz. Bizler, bu ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini yaratanlarız; bizler yaşamı var edenleriz; bizler bugün baskıcı ve akıldışı bir rejimin harap ettiği memleketimizi ve demokrasiyi yeniden kuracak olan emekçileriz. Emperyalist kapitalist sistemin, faşizmin ve her türden gericiliğin, savaşlarla, ekonomik krizlerle, ekolojik felaketlerle yıkıma sürüklediği dünyayı, savaşsız ve sömürüsüz bir dünyaya dönüştürecek olan bizleriz. Evet; biz çoğuz, çoğunluğuz, milyonlarız, halkız! Türkiye’nin dört bir yanından bir kez daha göstereceğiz ki haramilerin saltanatına son verecek olan biziz! Emeğin ve alınterinin baharını örgütleyecek olan mücadelemizle, işçi sınıfının ve emekçi halklarımızın birliğinden gelen gücümüzle, dayanışma ruhumuzla; ekmek, gül ve hürriyet günlerine olan inancımızla tüm emekçileri, işçileri, kadınları, gençleri, engellileri ötekileştirilenleri, kendini öteki hisseden tüm yurttaşları 1 Mayıs’ta Karayolları Parkı’na bekliyoruz. Haydi 1 Mayıs’a. Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın demokrasi mücadelemiz.”

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×