Mersin Şubemiz, yaptığı açıklamayla SES Barış Şehitlerini andı.
Şube Yönetim Kurulumuz yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi: “Barış sözünün, barış isteğinin hedef olduğu günlerden geçiyoruz. Barış ihtiyacını en iyi bilen, mesleki sorumluluk gereği barışı her zaman savunan sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak bizler de bu süreci yakından yaşıyoruz. Sadece içinde bulunduğumuz hafta içerisinde TTB Merkez Konsey üyeleri savaş bir halk sağlığı sorunudur dedikleri için mahkeme salonundaydılar. Cizre Ambulans davası bu hafta devam etti; Cizre’de yaralılara ulaşmaya çalışan sağlık emekçileri mahkeme önündeydi- beraat ettiler. Üyemiz Şebnem Korur Fincancı’ya yargılandığı mahkemede ceza verildi. Yakın zamanda Eş başkanımız beyaz bayrak eylemleri gerekçe gösterilerek gözaltına alınmış; adli kontrol ile serbest bırakılmıştı. Elbette bu yaşadıklarımız yeni değil. Barış için harcadığımız emek de, ödediğimiz bedeller de yeni değil. 7 Haziran seçimlerinde almış olduğu yenilgi sonrası yönetememe krizini baskı, şiddet ve savaş ortamı yaratarak aşmaya çalışan siyasi iktidar, halklar arasında onarılmaz sonuçlara neden olacak politikaları hayata geçiriyordu. Konfederasyonumuz KESK’in de aralarında yer aldığı emek ve meslek örgütlerinin Ankara’da düzenlediği emek, barış ve demokrasi mitingi başta olmak üzere birçok il de patlatılan bombalar, hastanelerin karakola dönüştüğü, hastaların beyaz bayraklarla hastanelere gitmeye çalıştığı, kronik hastaların, yaşlı ve çocukların, hamilelerin ise hastaneye gitmekten imtina etmek zorunda kaldıkları uzun süren sokağa çıkma yasaklarının yaşandığı günlerde, insanları yaşatmaya ant içmiş sağlık çalışanları yine yaşatmaya çalışırlarken yaşamlarından oldular. Gece yoğun geçen nöbetten sonra dinlenmek için bir an önce eve varmayı hayal ediyordu Eyüp. Hedef gözetilerek ateş edilmişti, tek kurşunla, katledildiğinde tarih 27 Ağustos 2015’i gösteriyordu. Vaka ihbarı verildi ve yola çıktılar. Ambulansı kullanan Şeyhmuz, zamanla yarışıyordu. Nerden bilebilirdi ki, polis noktasından ateş açılacağını, Şeyhmuz katledildiğinde tarih 25 Eylül 2015’i gösteriyordu. Yaşadığı sokakta yaralı bir kadını kurtarmak ve ilk müdahalede bulunmak için çabalıyordu Aziz. Sendikal hak ve özgürlükler mücadelesi ile birlikte insan hakları mücadelesinde de yılmadan yer alan ve mücadelenin sıra neferi olan aziz keskin nişancı tarafından hedef gözetilerek katledildiğinde tarih 30 Aralık 2015’i gösteriyordu. Başta Eyüp, Şeyhmuz ve Aziz olmak üzere yitirdiğimiz tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine sözümüz barış olacak.”