Mardin KESK Şubeler Platformu üyeleri “Krizin faturasını emekçiler değil, krizi yaratanlar ödesin” açıklaması yaparak, maaş bordrolarını yaktı.

Şubeler Platformu adına ortak açıklamayı yapan Dönem Sözcüsü M. Emin Özel, “İnsanlık dışı koşullarda çalışmaya ve yaşamaya mahkum edilen emekçiler olarak iğneden ipliğe her şeye ardı ardına gelen zamlarla, kabaran faturalarımızla, ödediğimiz vergilerle,  iflas eden kapanan işyerleriyle, artan işsizlikle,  krizi iliklerimize kadar yaşıyoruz.  Dolayısıyla birilerinin ‘kriz, miriz yok’ demesi hatta kriz kelimesinin kullanılmasını adeta yasaklaması yaşadığımız gerçeği değiştirmiyor. Bugün ülkemizde derinden hissettiğimiz bu kriz, kapitalizmin yapısal krizlerinden biridir” diye konuştu.

AKP’nin yıllardır verdikleri kararlı mücadelenin kazanımlarını ortadan kaldırmak istediğini vurgulayan Özel, sözlerine şöyle devam etti: “AKP ve saray rejiminin uyguladığı ekonomik ve siyasal politikalarla temel hedef tüm toplumu tek adam iktidarına biat eden kullara dönüştürmek olmuştur. Yüz binlerce kamu emekçisi, AKP ve sarayın, darbe girişimi ve OHAL’den istifade çıkardığı KHK’ler eliyle haksız ve hukuksuz işten atılırken, bu aynı zamanda kadrolaşma ve yeni personel rejimini hayata geçirmenin aracı olarak kullanılmaya çalışılmaktadır. 24 Haziran seçimlerinden sonra KHK’ler Cumhurbaşkanı eliyle devam ettirilmiş, hukuksuzluğun devletin yönetim biçimi haline geldiği seçimlerden hemen sonra OHAL yapılan düzenlemelerle kalıcılaşmıştır. Bu dönemde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle kullanılan yetkiler daha kalıcı hale getirilmeye çalışılmakta, yeni rejim kurumsallaştırılmakta, her türlü muhalif hareket susturulmaya, ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır. Kamu emekçileri, yeni istihdam politikalarıyla farklı statü ve ücret uygulamalarıyla parçalanmış, emekçiler bireysel kurtuluşu çare görmeye itilmiştir veya sendikal mücadele güdümlü konfederasyonlarla boğulmaya çalışılmaktadır. Yandaş işçi, memur sendika ve konfederasyonları, işveren kuruluşları AKP ve sarayın uyguladığı ekonomik ve siyasal politikalara karşı gelişebilecek tepkileri yok etmede  koltuk değnekliği görevi görmek  üzere seferber edilmiştir. Özelleştirmelerle emekçilerin, çalışanların ve halkın tüm birikimleri, kamusal alanların tamamının birer birer sermayeye peşkeş çekilmesi, AKP etrafında kümelenen bir sermayedarlar grubuna aktarılması söz konusudur. ‘Paran kadar hizmet’ anlayışıyla yaşam hakkının dahi paraya sahip olmayla ilişkilendirildiği, parası olmayanınsa kölelik koşullarında yaşamaya mahkûm edilmeye çalışıldığı bir süreçten geçiyoruz. Ülke ekonomisinin sanayiden tarıma, enerjiden gıda ürünlerine kadar her alanda dışa bağımlılığı derinleştirilmiş, ekonomi giderek kırılgan hale getirilmiştir. Her geçen gün AKP ve sarayın efradına, akraba ve yandaşlara sermaye ve kaynak aktarımı haline getirilen bozuk sistem toplumun yüzde 99’unu sefalet koşullarına mahkum etmiştir. AKP ve saray rejimi halkın gelirini, toplumun tüm kesimlerinin birikimini har vurup harman savurarak yüzde birin hizmetine sunarken, yarattığı krizin faturasını ise geriye kalan yüzde 99’un üzerine yıkmaya çalışmaktadır. AKP ve Saray rejimi ülkeyi hızla uçuruma sürüklemektedir. Halka bedelinin ödettirilmeye çalışıldığı bu ekonomik kriz giderek derinleşmekte ve bunun yükü halkın sırtına yıkılmaya çalışılmaktadır. İş güvencesi KHK’lerle fiilen kaldırılmış, sözleşmeli, esnek çalışma ve güvencesizlik dayatılan kamu emekçileri, açlık sınırının altında asgari ücretle kölelik koşullarında, taşeron çalıştırılan işçiler sefalet koşullarına itilmiştir. Giderek parçalanan ve güvencesizleştirilen istihdam koşullarına karşı sınıfın çıkarları doğrultusunda KESK’in diğer sınıf ve emek örgütleriyle birlikte ortak bir mücadele geliştirmesi bir zorunluluktur. Bu doğrultuda krizin bedelini emekçiler değil krizi yaratanlar ödesin diyoruz.

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×