AKP döneminde eğitimin kalitesi gitgide düşerken memleketin her yerinde yeterli donanımdan ve eğitim altyapısından mahrum onlarca üniversite açılmış durumda.
İmamhatipleşmenin önünü alabildiğine açabilmek için köklü liseleri “nitelikli” olmaktan çıkaranlar şimdi de Türkiye’nin bilim üretiminde yüz akı olan, Cumhuriyet döneminin en önemli kazanımlarından olan köklü üniversiteleri tasfiyeye girişmiş durumdalar.
İstanbul Üniversitesi, İnönü Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi de mevcut hükümetin bu planlarına kurban edilmek üzere.
İstanbul Üniversitesi’nden ayrılacak 9 fakülteyle İstanbul İbni Sina Üniversitesi; Gazi Üniversitesi’nden ayrılacak 9 fakülteyle de Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi adlı üniversiteler kurulması planlanıyor. YÖK’ün, üniversitelerin bölünmesi konusunda gerekçesi ise kontenjan fazlalığı ve meslek yüksek okullarının artışı.
Uzunca bir süredir kamu üniversitelerini borç batağına sürükleyip bugünlere hazırlık yapanlar şimdi hem bu köklü üniversitelerin tarihini hem eğitim kadrolarını ve elbette geleneğini yok etmekle kalmıyor, üniversitelerden boşalacak yerleri yıllardır yaptıkları gibi rant kapısı olarak da görüyorlar.
Öğrencilerinin, öğretim üyelerinin ve topyekün tüm üniversite bileşenlerinin, bunun yanında halkın da itirazına rağmen hayata geçirilmeye çalışılan bu dayatmayı kabul etmiyoruz!
Fakültelerimize sahip çıkıyoruz!
MERKEZ YÖNETİM KURULU