İstanbul Şubelerimiz, 5 Nisan Perşembe günü GOP Taksim Eğitim Araştırma Hastanesi’nde çıkan yangına ilişkin bugün Şişli Şube binamızda açıklama yaptı.
İlk sözü alan Şişli Şube Eş Başkanımız Abuzer Aslan, bir facianın eşiğinden dönüldüğüne dikkat çekerek, “Sağlık emekçileri özveriyle, kendi canlarını tehlikeye atarak yangında hastalarımızı tahliye etti. Yangının bir sürü ihmalden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Yapmış olduğumuz uyarılar dikkate alınmış olsaydı belki bu yangını yaşamayacaktık. İhmali olanlar bundan ders almalılar. Böyle büyük bir felaketi yaşamış ve insan üstü bir çabayla can kaybı olmamasını sağlayan sağlık emekçilerinin ise hafta sonu başka bir hastaneye, Eyüp Devlet Hastanesi’ne nöbete gönderilmeleri açıkçası vicdansızlıktır” şeklinde konuştu.
İstanbul Şubeleri adına ortak açıklamayı yapan Şişli Şube Eş Başkanımız Ferdane Çakır ise şöyle konuştu: “Sendika olarak 8 Mart 2017 tarihinde, GOP Taksim Eğitim Araştırma Hastanesi’nde yaşanılan genel sorunlar ile ilgili Beyoğlu Kamu Hastaneler Birliği ile görüştük. Bu görüşmede, hastane binasında teknik aksaklıkların bulunduğu, asansörlerin sürekli bozuk olduğu, çalışan ve hastaların mağduriyet yaşadığı, konu ile ilgili onlarca tutanak bulunduğunu ilettik. Yazılı ve sözlü olarak kendilerine bildirilmesine rağmen yaptığımız uyarılar dikkate alınmamış ve gerekli olan hiçbir düzenleme yapılmamıştır. Yangının çıkış nedeni kesin olmamakla birlikte cam tıbbi atıkların bulunduğu kumbara konteynırından başladığı, bu konteynırlarından acil yangın çıkış merdiveninin hemen önünde olduğu ilk incelemelerden elde edilen sonuçlardır. Bu başlı başına çok ciddi bir ihmal ve hatalar zincirinin en büyük göstergesidir. Yangın ilk çıktığı anda yangın alarmlarının ve tavan fıskiyelerinin hiçbirisinin çalışmadığı, yangın söndürme cihazlarının kullanılamadığı ve hastanede bulunan yangın merdivenlerinin bir kısmının kilitli olduğu, diğer yangın merdivenlerinin çıkışında ise alevler olduğu dolayısıyla 1.kata kadar bu merdivenlerin kullanılıp oradan ana giriş- kapısından ancak çıkabildikleri olayı bizzat yaşayanlar tarafından aktarılan bilgiler arasındadır.”
Çakır, yangın sırasında hastanenin tahliye edilmesi ve hastaların nakli sürecinde sağlık çalışanlarının kendi olanaklarıyla hastalarını kurtarma azmi, gösterdiği yoğun çaba ve çalışmanın sonucu hiçbir can kaybı yaşanmamış olmasının oldukça sevindirici olduğunu belirterek, “Öyle ki nöbetçi hemşireler, henüz hayata yeni gözlerini açmış bebekleri battaniyelere sararak alevler arasından sağlıklı çıkarabilmeyi başarmışlardır. Başta 32 yoğun bakım hastası olmak üzere aralarında durumu ağır olan, ameliyattan yeni çıkmış, oksijen gibi yaşamsal desteğe her an ihtiyaç duyan yaklaşık 250 hastanın nakli, 112 ambulansları ile çevre hastanelere sağlanmıştır” dedi.
Hastanenin 2011 yılında daha yapım aşamasında iken yine bir yangın felaketi yaşamış olduğunu hatırlatan Çakır, her iki olayda da yangının yayılmasının benzer özellikler barındırmasının binanın izolasyon ve dış cephe tasarımında kullanılan kaplamanın, tutuşma ve yanma derecelerinin oldukça yüksek olan malzemelerden inşa edildiğinin göstergesi olduğunu ifade etti.
Çakır, sözlerine şöyle devam etti: “Böyle büyük bir yangının 2 defa yaşanmış olması da bütün bu ihmal ve hatalar zincirinin acı bir göstergesi olmuştur. 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği yasası kapsamında çok tehlikeli sınıfında yer alan hastanelerde, mevzuat gereği ayda bir toplanılıp durum değerlendirilmesi yapılması, gerekli eğitim ve denetimlerin tamamlanması, yine hayati önem arz eden risk analizleri, uygulama ve tatbikat faaliyetleri yine her zaman olduğu gibi kağıt üzerinde yapılmış, bu felaketin yaşanmaması için önleyici tedbirler alınmamıştır. Bu aşamada üzerinde durulması gereken en önemli konu; hastanenin yapım aşamasından teslimi ve sonrasında, özellikle teknik-tasarım ve yerleştirme süreçlerinde kim veya kimlerin hatası, kusuru ve ihmali bulunduğu, eğer var ise bunların ne olduğu tüm ayrıntılarıyla araştırılıp şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmalı ve gerekli yaptırımların uygulanmasıdır. Böylesi büyük bir felaketi yaşamış ve insanüstü bir çabayla can kaybı olmamasını sağlayan sağlık çalışanlarının, hemen ertesi gün hiçbir gerekçe gösterilmeden ve kişilerin fikri alınmadan başka bir hastanenin acilinde görevlendirilmiş olması ise hastane yöneticilerinin çalışanlara karşı oldukça duyarsız ve ilgisiz tutumları kabul edilemez. Bizler SES İstanbul Şubeleri olarak; Hastane binasında, gerekli incelemelerin uzmanlarınca yapılıp biran önce bakım-onarım sürecinin tamamlanmasını, bu zaman aralığında çalışanlarında mağdur edilmemesi için gönüllülük esası ile çevre hastanelerde görevlendirilmesini talep ediyor ve bu sürecin yakın takipçisi olacağımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz. Son olarak, yaşanılan bu yangın felaketinin can kaybı olmadan atlatılmasında üstün çabaları ile katkı koyan hastane çalışanlarına,112 acil servisine, UMKE ve itfaiye ekiplerine bir kez daha teşekkür ediyor hasta ve hasta yakınlarına ve hastane personeline geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”