Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde ek ders ücreti karşılığında güvencesiz biçimlerde çalıştırılan sosyal hizmet emekçileri, yıllardır güvenceli çalışma ve kadro talepli mücadele yürütmektedir. Sendikamız nitelikli sosyal hizmetler ve güvenceli çalışma hakkı kapsamında sosyal hizmet emekçilerinin tamamının güvenceli biçimde çalıştırılması, nitelikli hizmet verilebilmesi için yeterli kadro ataması yapılması mücadelesi vermektedir. Bu mücadele kapsamında, ek ders ücreti karşılığında güvencesiz biçimlerde çalıştırılan sosyal hizmet emekçilerinin güvence mücadelesi her platformda desteklenmiştir.
Ek ders ücretliyle çalıştırılan sosyal hizmet emekçilerinin 4(B) kadrosuna atanması bu mücadele sonucunda atılmış bir adım olmakla birlikte düzenlemenin yapılış biçimi iktidarın ve Bakanlığın hizmet anlayışı ve kadro politikasından, şeffaflıktan, tarafsızlıktan kısacası bütünsel bir sosyal politikadan ne kadar uzak olduğunu, ortaya koymaktadır. Bu konuda daha önce yapmış olduğumuz açıklamaya;
https://ses.org.tr/2025/03/ek-ders-4b-atama-yonetmeligine-dair-sendikamizin-degerlendirmesi/
Linkinden ulaşılabilir. Değerlendirmemizde de ifade ettiğimiz gibi hukuksal zeminde yürütülmeyen ve torpil iddialarını ortaya koyan bu süreçte de “yetkilendirilmiş sendikamsı sarı yapı” eliyle emekçilere yeni hukuksuzluklar dayatılmaktadır.
Birçok ilden aldığımız bilgilere göre ek ders ücreti karşılığı çalıştırılan emekçilerin kadroya geçiş sürecinde imzalaması gereken evrakların arasına iktidarlar eliyle örgütlendirilen ve yetkilendirilen sendikaya ait üye formları da konularak üyelikler yapılmaktadır. Nasıl ki tüm kurumlarda işe ilk atanan emekçilere bu yöntem uygulanıyorsa şimdi de yetki sürecine girdiğimiz bu dönemde yapılan bu uygulamalara karşı her sendika gereken tepkiyi koymalı, sendikal özgürlüğe yapılan bu saldırıları görmezden gelmemelidir. Çünkü iş kolumuzda örgütlü onlarca sendika bulunmaktadır. İktidar ortaklarının kendilerine yakın sendikalara emekçilerin üye olmasını zorlaması örgütlenme özgürlüğüne, anayasal bir hak olan sendika seçme hakkına vurulan en büyük darbe olduğu gibi aynı zamanda bir suçtur.
Buradan Çalışma Bakanlığına sesleniyoruz.
4688 sayılı yasanın güvencesi olmak zorundasınız. Bakanlıkların bu usulsüz uygulamalarına izin vererek, göz yumarak, işlem yapmayarak görevinizi yapmıyorsunuz. Sendikal örgütlenme özgürlüğü hem uluslararası sözleşmeler hem de ulusal yasalar ile güvence altına alınmış olmasına rağmen yasaları uygulatmak yerine sessiz kalarak suça iştirak ediyorsunuz. Sizi bir kez daha görevinizi yapmaya davet ediyoruz.
Emekçilere de çağrıda bulunuyoruz.
Kamu kurumlarında personel eksikliği, sistematik olarak ve yetkili sarı sendikanın da üye konsolide etme gayretleriyle kronik bir sorun haline getirilmiştir. Bu nedenle de mevcut emekçilerin neredeyse her biri en az iki kişinin işini yapmaktadır. Ek ders, sözleşmeli, işçi vb. her ne ad altında olursa olsun personele ihtiyaç var ki işe alınmaktadır. İfade ettiğimiz gibi mevcut personel ihtiyacın çok çok altındadır. Bu nedenle de AB ve OECD ortalamasında kadrolu ve güvenceli bir istihdam rejimi için mücadele ediyoruz. Aynı okuldan mezunların ve aynı işi yapan meslek mensuplarının bu kadar parçalı istidam rejimi içinde çalıştırılmasının bir sebebi de iktidarlar, idareciler, bürokratlar eliyle beslenen ve emekçileri zorla üye yaparak büyütülen sendikamsı yapılar nedeniyledir. İşe başlama evraklarınızın arasına üye formları koyan liyakatsiz idarecilere, bu yapılara sizi üyelik için zorlayan zorba ve yozlaşmışlara karşı boyun eğmeyelim; anayasayı, yasaları hatırlatalım, ısrar etmeleri halinde tutanaklarımızı tutalım, bu görevliler hakkında suç duyurusunda bulunalım. Haklı olan sizlersiziniz. SES’imiz, hem hukuksal mücadele hem de demokratik mücadele ile yanınızda olacaktır. Yeter ki SES’imize, SES’inize ulaşın.
MERKEZ YÜRÜTME KURULU
