SAĞLIK HİZMETLERİ GİTTİKÇE PARAYA TAHVİL EDİLMEKTE, BİLİMSELLİKTEN UZAKLAŞMAKTA, SAĞLIK EMEKÇİLERİNE ÖDENEN SEFALAET ÜCRETLERİ BÜTÇEDEN ARTIRILMASI GEREKİRKEN YOKSUL HALKIN CEBİNE GÖZ DİKİLEREK ARTIRILMAYA ÇALIŞILMAKTADIR. KABUL ETMİYORUZ!
Her gün işkolumuza dair yeni bir kanun veya yönetmelik haberi ile uyanıyoruz. Yapılan düzenlemelerin hiçbiri halk ve hizmet sunan emekçiler açısından kalıcı çözüm getirmiyor. Sağlığın metaya dönüştürüldüğü, üretim ve tüketim ilişkisi içinde değerlendirildiği “sağlıkta dönüşüm” programı adım adım hayata geçirilerek emekçiler ve toplum sağlıksız kılınıyor.
Sağlıksızlık halini derinleştirecek; sağlık ve sosyal güvenlik alanında yeni bir torba kanun teklifi ile karşı karşıyayız.
TBMM’ye 25 Kasım 2024 günü sunulan SSGSS ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile ilgili değerlendirmemiz aşağıdadır.
Kanun teklifi ile 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanununun 5.maddesi değiştirilerek aile hekimliğinde mesai sonrası verilecek yeni bazı hizmetler ile mesai içerisinde verilecek özel amaçlı raporların ücretli hale getirilmesi öngörülmektedir. Buna göre, mesai sonrası yabancılara sunulan hizmetler ve bakanlıkça belirlenecek geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları ücretli olacaktır. Böylece aile hekimliğine ilk defa “geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları” kavramı getirilmektedir. Bu şekilde aile hekimliği merkezleri başta biyoenerji olmak üzere akupunktur gibi çeşitli tamamlayıcı tıp uygulama merkezleri haline dönecektir. Ayrıca aile sağlığı merkezlerindeki sağlık hizmetleri ücretli olma yolunda hızla ilerleyecektir.
Kanun teklifi ile 5510 sayılı kanunun 68.maddesi değiştirilerek katılım payı 2 TL’den 20 TL’ye yükseltilmektedir. Böylece her türlü ayakta tedavide ve ilaç yazımında her seferinde 20 TL katılım payı ödemesi çıkacaktır. Bu miktarın belirli oranlarda artırılması yetkisi de kuruma ve Cumhurbaşkanlığına tanınmış durumdadır.
Kanun teklifinin en çarpıcı yeni özelliklerinden bir tanesi birinci basamak sağlık hizmeti sunucularından sevk edilenler için 20 TL’ye artırılacak katılım payının yarısının alınacak olmasıdır. Böylece birinci basamaktan sevkte 10 TL katılım payı alınacaktır.
Kanun teklifi bu hali ile vatandaştan daha fazla katkı ve katılım payı almayı öngörmekte, aile hekimliği merkezlerini de ücretli muayenehaneler olma yolunda dizayn etmektedir.
Biz yıllardır herkese nitelikli, erişilebilir, ücretsiz ve anadilinde sağlık hizmeti için mücadele ederken her gün katkı katılım payları, ilave ücretler artmakta, ilaçlar SUT kapsamından çıkarılmaktadır. Sağlık hizmetlerine erişim kışkırtılan sağlık talebi ile birlikte zorlaşırken hizmet sunan emekçilerin payına angarya çalışma, mobbing ve şiddet düşmektedir.
Birinci basamak sağlık hizmetlerine ilişkin de defalarca görüşlerimizi ifade etmiş, eylemler, iş bırakmalar gerçekleştirmemize rağmen görüşlerimiz dikkate alınmamıştır. Artan tepkiler nedeniyle de palyatif ve çözüm olmayacak üstelik ASM’leri tümüyle ticarethaneye dönüştürecek uygulamalara gidilmektedir. Bu da yetmezmiş gibi bilimsel olarak yararı netleşmeyen tıbbi faaliyetlere de alan açılmaktadır.
Tüm bu uygulamalara karşı 2-6 Aralık 2024 tarihlerinde yapacağımız iş bırakma eylemi daha da önemli hale gelmektedir. Bu iş bırakma eylemimiz sadece sağlık emekçileri için değildir. Meslek onuruna, angarya çalışmaya, bilimsellikten uzak uygulamalara karşı olduğu kadar halkın sağlık hakkının da talebidir. Bu nedenle de cebinden daha fazla para ödemek istemeyen, nitelikli sağlık hizmeti almak isteyen halkımızın da desteğini bekliyoruz. 2-6 Aralık 2024 tarihlerinde halkımızı ASM’lerden hizmet almak için değil sağlık hakkına sahip çıkmak için alanlarda bizimle birlikte olmaya çağırıyoruz.