1 Mayıs, alalede bir gün değildir. Dünya işçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele günüdür. Pek çok ülkede dinsel ya da ulusal tatil günlerine “alternatif” olmasa da 1 Mayıs’ın da bir tatil günü olarak “takvimlere” girmesinde, işçi sınıfının müdahalesinin önemli bir payı bulunmaktadır. Yüzü aşkın ülkede tek ortak bir tatil günü olmasının ise başka bir anlamı olsa gerek. Böyle olduğu için de 1 Mayıs’ın tatil günü olması başka anlamlar taşır. O, sadece bir tatil günü ya da bahar ve çiçek bayramı değil, işçi sınıfının dünyanın dört bir yanında aynı ruhu hissettiği gündür. Sermayenin sınır tanımaz saldırılarına karşı insani ve vicdani bir duruşu temsil eder.
Bir proleter bayram gününü, sekiz saatlik iş gününü elde etme aracı olarak kullanma düşüncesi ilk kez Avustralya’da doğdu. İlk kez 1856’da Avustralya’nın Melbourne kentinde taş duvar ustaları ve inşaat işçileri yoğun çalışma süresinin günlük 8 saate düşürülmesi talebinde bulunarak iş bıraktılar.
Avustralya’nın ardından ABD’deki işçiler de işverenlerden 1884’te çalışma saatlerinin azaltılması talebinde bulundu. Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu, 1886’da ABD’nin en kalabalık ikinci şehri olan Chicago’da 200.000’den fazla işçiyi bir araya getirerek, 1 Mayıs’ı grev ve 8 saat uygulamasını hayata geçirme günü olarak ilan etti. Fakat hükümet ve işverenler bu grevi sert bir şekilde bastırdı. 8 işçi idam cezasına çarptırıldı.
1.Enternasyonal 1889’da Paris’te düzenlediği kongrede, Amerikan işçilerinin mücadelesini desteklemek amacıyla dünya çapında gösteriler düzenledi.
1890’dan başlamak üzere 1 Mayıs “Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü” olarak kabul etti.
TÜRKİYE’DE 1 MAYIS
Bu işçi hareketlerinin izlerine Türkiye’de ise ilk defa 1905’te İzmir’de yapılan 1 Mayıs kutlamasının ardından, 1911’de Selanik’teki tütün, pamuk ve liman işçilerince kutlandı. İstanbul’daki ilk kutlama ise 1912’de yapıldı.
Birinci Dünya Savaşı’nın yaralarını sarmaya çalışan Osmanlı İmparatorluğu’nda, 1920’deki 1 Mayıs kutlamalarına işgal idaresinin ve Osmanlı hükümetinin yoğun baskılarına karşın bütün işçiler katıldı. Cumhuriyet döneminde 1 Mayıs 1922’de Ankara’da İşçi Bayramı olarak kutlandı. Resmi olarak kutlanması ise ilk kez 1 Mayıs 1923’te oldu. İşçiler üzerindeki baskı ve yasaklar Cumhuriyet sonrasında da devam etti. 1925’ten 1935’e kadar geçerli olan Takrir-i Sükun Kanunu kutlamaları rafa kaldırdı.
1935 – 1 Mayıs, ‘Bahar ve Çiçek Bayramı’ adı altında resmi tatil günü ilan edildi.
1970’ler ise işçilerin meydanları yeniden doldurduğu yıllar oldu.
1976 ve 1977’deki 1 Mayıs kutlamalarına katılmak için gelenlerin sayısı İstanbul’un ünlü Taksim Meydanı’nda yarım milyona ulaştı.
Fakat 1977’de korkulan oldu ve bayram havası yerini kan kokusuna bıraktı. Dönemin DİSK Genel Başkanı’nın konuşmasının hemen ardından emekçilerin üzerine ateş açıldı.
Yaşanan panikte 37 kişi hayatını kaybederken 200’den fazlası yaralandı.
1980 askeri darbesinin yasaklarından 1 Mayıs da kurtulamadı. 7 yıl boyunca işçi kutlamalarına izin verilmedi.
1987’de sadece milletvekillerinden oluşan bir grup Taksim anıtına çelenk bırakabildi. 1989 ve 1990’daki kutlama girişimlerinde bir işçi hayatını kaybederken bir üniversite öğrencisi felç oldu.
1 Mayıs 2009’da “Emek ve Dayanışma Günü” adıyla resmi tatil ilan edildi.
2010, işçi bayramının yeniden binlerce kişi ile kutlandığı ilk yıldı. Taksim Meydanı’nı 200 bin kişi doldurdu, görkemli bir kutlama gerçekleştirildi.
Fakat 2013’te mügelerin yerini yine göz yaşartıcı bombalar ve şiddet aldı. Sendikaların 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı Taksim Meydanı’nda kutlama ısrarı göstericilerle güvenlik güçlerini karşı karşıya getirdi.
2020’de covid-19 salgını nedeniyle kitlesel eylem yapılmadı.
2021’de salgın sebebiyle 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı önceki yılki gibi temsili olarak kutlandı.
2022’de İstanbul’da eylemler Maltepe Miting Alanı’nda oldu. Alana gökkuşağı bayrakları ile girmek isteyenlerle polisler arasında gerginlikler yaşandı. Taksim Meydanı’na çıkmayan isteyen gruplara polis izin vermedi, 164 kişi gözaltına alındı.
2023’te İstanbul’da eylemler yine Maltepe Miting Alanı’nda oldu. Özellikle siyasi partilerin yaklaşan seçimle birlikte daha duyarlı olduğu ve üyelerini alanlara taşıdığı görüldü.
2024’te İstanbul’da Saraçhane’de toplanan ve Taksim’e yürümek isteyen gruplar polis barikatı ile engellendi. Barikatı aşmak isteyen gruplara polis biber gazı ile müdahale etti. 1 Mayıs kutlamalarından sonra toplam 74 kişi tutuklandı.
.