Her yıl 12- 18 Mayıs tarihleri arası hemşirelik haftası olarak ve 12 Mayıs ise Hemşirelik günü olarak kutlanmaktadır. Sağlık ekibinin en önemli parçası olan hemşireler sadece bu tarihler arasında hatırlanmak istenmiyor, sorunlarının çözülmesini talep ediyor. Ağır ve uzun çalışma süreleri, son yıllarda yaşadığımız Covid-19 pandemisinin üzerlerindeki ağır yükü ve büyük etkileri, depremin etkilediği 11 ilde yürütülen sağlık hizmetleri hemşirelik mesleğinin ne kadar önemli ve vazgeçilmez oluğunu bir kez daha açığa çıkarmıştır.

Sağlık sistemindeki sorunlar ve dönüşüm politikalarının tahribatlarını sıkça dile getiriyoruz. Sağlık insan gücünün yüzde 30’una yakın olan hemşirelerin sorunlarının çözümü aynı zamanda sağlık sistemindeki birçok sorunun çözümünü de beraberinde getirecektir.

2023 yılında Türkiye’de 100 bin kişiye düşen ebe-hemşire sayısı 356, AB’de 890 ve OECD’de 1002 kişidir. Ebe ve hemşirelerin nüfus payına düşen sayıları AB ve OECD ülkelerine göre yetersizdir. İş yükleri de AB ve OECD ülkelerine göre daha fazladır.

Birde dönüşüm adı altında uygulanan sağlıkta kışkırtılan talepte göz önüne alınınca iş yükleri sürekli artmaktadır. Artan iş yüküne rağmen ücretleri ise bu ülkelerin çok çok gerisindedir. Özellikle emekliliğe yansıyan temel ücrette “dönüşüm” politikaları ile yıllar içinde gerileme yaşanmıştır. Hemşireler de diğer sağlık emekçileri gibi kısmen de olsa gelirlerini arttırmak için daha fazla mesai ve nöbet tutmaya başlamıştır. Yine döner sermaye, teşvik vb uygulamalar ile yapılan ücretlendirme yöntemi nedeni ile en temel hak olan dinleme hakkı dahi kullanılamamakta yıllık izinlere dahi ayrılmamaktadırlar. Bu durum bile yaşanan yoksulluğu göstermektedir. Temel ücretler çok az olduğu için emekliliği gelen hemşireler yoğun çalışma koşullarına rağmen emekli olmaktan imtina etmektedirler. Özcesi günümüz çalışma koşulları, yoğun emek sömürüsünün olduğu vahşi kapitalizmin ilk dönemlerini anımsatmaktadır.

Bu sömürü düzeninde hemşireler yoruldular, tükendiler, hatta yaşamlarını yitirdiler. Peki, hemşireler ne istiyor? Beklentileri neler?

  • Performans, döner sermaye, ek ödeme ve şimdi de teşvik diye adlandırılan gelir güvencesi olmayan ve emekliliğe yansımayan ücretlendirme yerine yoksulluk sınırı üzerinde ve emekliliğe yansıyacak temel ücret verilsin. Temel ücret üzerine eğitim durumu, yapılan işin niteliği ve riski, kıdem yılı gibi kriterler ile giydirilmiş ücret belirlensin. Bu gerçekleşinceye kadar bağımsız bir meslek grubu olan hemşirelerin yaptığı her işlem (enjeksiyon, serum, tansiyon ölçme, hasta bakımı vb.) kendi adlarına işlem puanı olarak işlenip karşılığı olan teşvik ödemesi verilsin,
  • Hemşirelik Kanunu mesleğin özüne yakışır, görev tanımına uygun şekilde düzenlensin, bağımsız hale getirilsin,
  • Covid-19 pandemisi ve Deprem ile birlikte daha da görünür hale gelen hemşire sayılarındaki açık giderilsin, OECD ortalamasına kadrolu güvenceli istihdamla yükseltilsin,
  • Fiili hizmet süresi zammı yeniden düzenlensin,
  • Kadın hemşireler için analık ve süt izni süreleri yeniden düzenlensin, bu süreçlerde yeteri kadar ücretli izin verilsin,
  • Her iş yerinde 7/24 hizmet veren, ücretsiz kreş sağlansın,
  • Hemşireler için güvenli çalışma ortamları oluşturulsun, şiddete karşı tüm tedbirler alınsın,
  • Atamalarda liyakat esas alınsın, yöneticiler liyakate uygun olanlar arasında hemşireler ve diğer işyerindeki emekçiler tarafından seçilerek belirlensin,
  • Hemşire iş gücü planlaması yapılsın, çok sayıda değil nitelikli eğitim veren hemşirelik okulları açılsın,
  • Sağlık Bakanlığı ve Üniversiteler dışında diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan arkadaşlarımızın hem o kurumun temel işini yapıyor olarak kabul edilmemesi hem de sağlık iş kolundaki düzenlemelerin dışında tutulması uygulamasına son verilsin,
  • İş yerlerinde hemşirelere yönelik, yöneticilerden, ekip arkadaşlarından ve hasta ve yakınlarından gelen şiddete son verilmesi için yasal ve idari düzenlemeler yapılsın.
  • Özel sektörde çalışan ebe ve hemşirelerin ücretlerinde taban ücret belirlenmeli, çalışma saatlerinde tavan çalışma saatleri belirlenmeli uygulanmalıdır,
  • İcap ödemesi sorunu mahkeme kararlarına bırakılmadan yasal düzenleme ile çözülsün,
  • Aile Sağlığı Merkezlerinde ücretlendirmeden, statüye, çalışma alanlarına dair sorunları çözülmelidir,
  • Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışıp kadroya geçirilmeyen, şirketler ya da aile hekimleri ile yaptıkları sözleşme ile çalıştırılan ebe ve hemşireler kadroya geçirilsin,
  • Başta sosyal hizmet olmak üzere, adli tıp kurumu, Sağlık Bakanlığı merkez teşkilat, Milli Eğitim Bakanlığında görev yapan hemşirelerin de diğer unvanlarda olduğu gibi maaşlarında artış yapılmalı, maaş denkliği oluşturulsun,
  • Üniversite hastanelerinde çalışan hemşirelere tayin hakkı verilmelidir,
  • Staj dönemleri işe başlama kabul edilmeli ve EYT kapsamına alınmalıdır,
  • 5510 kapsamında olan hemşirelerin emeklilik maaşlarına 3600 ek gösterge karşılığı artışlar yapılmalıdır,
  • Ebe ve Hemşirelerin taşrada görev esnasında konaklama sorunları lojmanla giderilmeli, görev yaptığı şehrin gerçekliğine uygun kira desteği verilmelidir.
  • Sendikal örgütlenme özgürlüğü önündeki engeller kaldırılsın.

Son olarak şunu söylemek isteriz ki;

Hak verilmez alınır!

Ancak örgütlenirsek, birlik olursak haklarımızı alırız. Bunun içinde sistem tarafından örgütlendirilen ve yetkili hale getirilen sendikalar da değil; emekçilerin öz örgütü olan fiili ve meşru temelde mücadele yürüten SES çatısı altında bir araya gelip mücadeleyi yükselttikçe haklarımızı alırız. İşte o zaman gerçek anlamda günlerimizi kutlayabiliriz. Bu 12 Mayıs Hemşireler günü ve haftasında da mesleğimize sahip çıkıyor, taleplerimiz yerine getirilinceye ve haklarımızı alıncaya kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz.

Bu kapsamda 10 Mayıs 2024 Cuma günü illerde sağlık kurumları önünde kitlesel basın açıklamaları gerçekleştiriyoruz.

Tüm illerden katılacak temsilcilerimizle 13 Mayıs 2024 pazartesi günü Sağlık Bakanlığı önünde taleplerimizi bir kez daha dile getirmeye ve bakan ile görüşmeye çalışacağız.

Tüm hemşire arkadaşlarımızı yanımızda olmaya, haklarımızı almak için birlikte mücadeleye davet ediyoruz.

 

SES’siz Kalmıyoruz!

SES’te Örgütleniyoruz!

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]