Üniversite hastaneleri sağlık hizmetlerinin önemli parçası ve nitelikli sağlık hizmeti üretiminin de en belirleyici unsurlarından olmasına rağmen sağlık sistemimiz içerisinde üvey evlat olarak görülmektedir.

Ülkenin her tarafına gönderilen hekimlerin yetiştirildiği, tedavi edici sağlık hizmetlerinde sevk zincirinin en son basamağı, dünya çapında isim yapmış saygın tıp insanlarının bilimsel ve özerk hareket edebilmeleri sayesinde ülkemizde kamusal sağlık hizmetinin ileriye taşınmasında itici bir rol oynayan kurumlarımız bugün borç batağından çıkmak için mücadele etmektedir. Üniversite hastanelerinin mali, idari ve bilimsel özerkliği Sağlık Bakanlığı tarafından adeta kuşatılmış üniversite hastanelerinin Sağlık Bakanlığına bağlanması için her türlü yasal zemin oluşturulmaya başlanmıştır. Devlet üniversite hastanelerimizin yeniden, ülkemizde yaşamakta olan herkese, parasız sağlık hizmeti sunabilecek duruma gelmesi için kaynağı genel bütçe olmak üzere, tüm borçlarının ödenmesi ve daha fazla gecikmeden bütün gereksinimlerinin karşılanması gerekirken bu durum Devlet üniversite hastanelerinin Sağlık Bakanlığına bağlanması için bir fırsat olarak görülüyor. Sağlık Bakanlığı Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi örneğinde olduğu gibi geçmiş yıllarda Üniversite Hastanesinin borcunu kapatıp bir işbirliği protokolü ile üniversitenin özerkliğine kayyum atamıştı.

Sağlık hizmet sunumu doğrudan hasta başvurusu ile değil üçüncü basamak sağlık hizmet sunumu şeklinde olması, hastaların 1. ve 2. basamaktan gelmesi gereken ve temel görevi eğitim, öğretim ve araştırma olan devlet üniversite hastanelerimiz bu kimliğinden çoktan çıkarılmış ve devlet hastanesi kimliğine sokulmuştur.

Yeterli personel istihdamı yapılmayarak tüm çalışanlar angarya çalışma koşullarına maruz bırakılmıştır. Özellikle asistan hekimler hasta, iş yükü ve angaryalar nedeniyle eğitim için yeterli zaman bulamazken, öğretim üyeleri de finansal baskılar nedeniyle hizmet ağırlıklı çalışmaya zorlanıyorlar. Ek ödeme, performans, teşvik ve ücret baskısı nedeniyle alanında isim yapmış tıp insanları kamusal alandan çekilerek özel sektöre yöneliyor. Bir kısmı da yurtdışına gidiyor. Oysa tüm ülkenin vatandaşlarının sağlığa erişim hakkı kapsamında bu hekimlere ihtiyacı varken sadece parası olanlar şifa buluyorlar. Üniversite hastaneleri borç batağından çıkmanın yolu olarak daha az maliyetle hizmet üretip daha fazla gelir elde etmek için etik dışı yollarla döner sermayeyi arttırmaya çalışıyorlar. Pandemide dağıtılması gereken ek ödemeyi borçlarını ödemek için kullanabiliyorlar. Sendikal hak ve özgürlükleri, sendikal güvenceleri, çalışma hakkına ilişkin kazanılmış hakları yok sayarak sağlık emekçilerini köle gibi sömürmek istiyorlar. Sendikal eylemleri darbe teşebbüsü olarak gören rektörler, başhekimler en ufak hak talepleri için disiplin soruşturmasıyla sağlık emekçilerinin seslerini kısmaya çalışıyorlar.

Bizler yetkili sendikanın kör sağır ve dilsiz kaldığı bir süreçte yetkiyi aşarak tüm üniversite hastanelerinde korkmadan, yılmadan ısrarla sağlık emekçilerinin SES’i, çığlığı olduk olmaya da devam edeceğiz. Şimdi de Ağustos ayında imzalanacak 2024-2025 yılları arasındaki mali, sosyal ve çalışma alanımıza ilişkin koşulları düzenleyen Toplu İş Sözleşmesi sürecinde haklı ve meşru taleplerimizi, TİS masasına taşımak için birbirimizi ötelemeden, hangi sendikaya üye olduğumuza bakmadan bir araya gelip birlikte mücadele etmek ve mücadeleyi birlikte büyütmek zorundayız. Aşağıda yer alan taleplerimiz TİS masasına taşınana kadar pazarlık gücümüzü grev hakkıyla dengeleyene kadar mücadeleden başka yolumuz yok.

Genel ve üniversite hastanelerine özel taleplerimiz aşağıda ki gibidir.

GENEL TALEPLERİMİZ

  • Performans, ek ödeme, taban, teşvik değil, tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret istiyoruz. Bunun üzerine yapılan işin niteliği ve riski, eğitim durumu, hizmet yılı gibi kriterler eklenerek giydirilmiş ücretler belirlensin.
  • Haklarında kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan ihraç sağlık ve sosyal hizmet emekçileri derhal göreve başlatılsın
  • Grevli toplu sözleşmeli, özgür pazarlık hakkı içeren sendika yasası çıkarılsın,
  • Sağlık hizmetleri ağır ve tehlikeli işler kapsamındadır. Fiili hizmet süresi (yıpranma payı) yıllık 90 gün üzerinden tam olarak tüm emekçilere ödensin ve geçmiş yılları da kapsasın
  • NÖBET, İCAP VE FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETLERİ 2 KAT ARTTIRILSIN
  • Sağlık alanında çalışan tüm emekçiler “sağlık hizmetleri sınıfı”na alınsın
  • Üniversite hastanelerinde de çalışanlara tayin hakkı verilsin,
  • Sağlık emekçilerine yönelik şiddetin son bulması için “şiddet üreten sağlık sistemi” değişsin,
  • Sağlık ve sosyal hizmetler alanında OECD ortalamasında kadrolu güvenceli personel istihdam edilerek, sözleşmeli tüm çalışanlar 657 4/A kapsamına alınsın.
  • Kamu sağlık hizmeti verilen ASM’lerde her türlü giderler devlet tarafından karşılansın,
  • Covid-19 gibi meslekle ilgili hastalıklar, illiyet bağı aranmadan sağlık kurumlarında çalışan tüm personel için meslek hastalığı sayılsın,
  • Muayene, tedavide ve ilaçta hiçbir ad altında; katkı, katılım payı, ilave ücret alınmasın. Sağlık hizmetleri ücretsiz olsun.

 ÜNİVERSİTE HASTANELERİNE YÖNELİK ÖZEL TALEPLERİMİZ:

 Üniversite hastanelerinde mazerete bağlı atama ve yer değiştirme yönetmeliği çıkarılmalıdır. Bu yönetmelikte;

  1. Eşinin, çocuklarının, annesinin, babasının veya kardeşlerinden birinin ağır engelli olduğunu belgelendirmesi halinde engelli yakınının ikamet ettiği yere, kendisinin engelli olduğunu belgelendirmesi halinde ise talep ettiği yere,
  2. Eşinin vefatından itibaren bir yıl içinde talep ettiği yere,
  3. Eşinden boşanması halinde anne, baba, kardeş veya reşit çocuklarının boşanma tarihinden önce ikamet ettiği ile veya D ve C hizmet grubu illerden birine ya da halen görev yaptığı hizmet bölgesi ve grubu esas alınarak 26. maddenin birinci fıkrasına göre boşanma tarihinden itibaren bir yıl içerisinde,
  4. Sağlık ile ilgili bir alanda en az iki yıllık öğrenim gördüğünü belgelendirmesi hâlinde, öğrenim süresi ile sınırlı olmak kaydıyla, öğrenim gördüğü yere,
  5. Sağlık durumu,
  6. Aile birliği,
  7. Can güvenliği,
  8. Deprem, salgın gibi olağanüstü durumlarda mazerete bağlı tayin imkanı sağlanmalıdır.
  9. Üniversite hastanelerinde döner sermaye komisyonun oluşturulması sağlanarak aşağıdaki düzenlemeler yapılmalıdır;

Yükseköğretim Kurumlarında Döner Sermaye Gelirlerinden Yapılacak Ek Ödemenin Dağıtılmasında Uygulanacak Usul Ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğin Dağıtım esaslarını düzenleyen 5. Maddesi 1. Fıkrası ‘’Birimde çalışanların, birim veya alt birim ortalamasına göre değerlendirilmesine veya birim ve alt birim ortalamasının birlikte ve hangi oranlarda değerlendirilmesi gerektiğine yönetim kurulu yerine döner sermaye komisyonu karar verir.

Alt birimin, özelliklerinden dolayı birim ortalamasının altında kalması durumunda, hesaplamaların birim ortalamasından yapılıp yapılmamasına yönetim kurulu yerine döner sermaye komisyonu tarafından karar verilir. Adına bireysel gelir getirici faaliyet puanı girilmeyen kadro-unvan gruplarından hangilerinin alt birim veya birim ortalamasından ek ödeme alabileceklerine yönetim kurulu yerine döner sermaye komisyonu karar verilebilir.

6.Fıkrası (E) Diğer faaliyetler puanı; (A), (B), (C) ve (D) puanlarının hesaplanmasında dikkate alınan faaliyetler dışındaki komisyon üyelikleri, özellik arz eden riskli birimlerde çalışma ve benzeri diğer hususlar dikkate alınarak yönetim kurulu yerine döner sermaye komisyonu tarafından tanımlanan ve belirlenen yüzdelik değerlerin kişinin (A) puanı ile çarpılması sonucu bulunan puandır. (E) puanı; (A) puanının her bir görev için % 30’unu, toplamda ise % 50’sini geçemez.

Yönetmeliğin diğer maddelerinde geçen yönetim kurulu yerine döner sermaye komisyonu ibaresinin eklenmesi sağlanmalıdır.

  1. Üniversite hastanelerinde görev yapan asistanların günlük çalışma saatleri ilgili mevzuatta belirtilen süreyi aşmamalıdır.
  2. Asistan hekimlerin nöbet süresi insan sağlığı, sağlık hizmetinin niteliği ve hasta güvenliği dikkate alınarak 24 saat ile sınırlandırılmalıdır.

HAKLAR YASALARDAN ÖNCE GELİR! HAKLARIMIZ İÇİN FİİLİ VE MEŞRU MÜCADELE! Diyerek tüm işkolu emekçilerini ortak mücadeleye çağırıyoruz.

 

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]