Merkez Yönetim Kurulumuz bugün genel merkezimizde düzenlediği basın toplantısında Dersim Şube yönetici ve üyelerimizin yaşadığı baskı ve sürgünlere dikkat çekerek “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı hukuksuzluklar karşısında neden suskun?” diye sordu.

 

Merkez Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Genel TİS ve Hukuk Sekreterimiz Eylem Kaya Eroğlu şöyle konuştu: “Bir zamanlar ülkemizin en güvenilir kurumlarından olan bir kurum artık koruyamadıkları çocuklarla, bütünlüğünü sağlayamadığı ailelerle, önleyemediği yoksullukla, yolsuzlukla, liyakatsiz yöneticilerle, sürgünlerle anılır olmuştur. Kurumlarda çocukların istismar edildiği, il müdürlüklerinde uyuşturucu hapların ele geçirildiği, kurumda kalan çocukların pavyonlara meze edildiği iddiaları karşısında suskun kalan bir bakanlık. Deprem sırasında kimsesiz ve korumasız kalan çocukları tarikatlara yönlendiren,  AFAD yardım malzemelerini seçim çalışmalarında kullanan bir bakanın idaresindeki bir kurum. Nerden bakarsanız bakın tamamen yozlaşmış ve bu haliyle zarar veren bir kurum.  Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı kurum ve kuruluşlarda meslek kurallarını, etiğini, insan hak ve onurunu korumaya çalışan sosyal hizmet emekçilerinin payına baskı ve sürgün düşmektedir. Bu açıklamayı yapmamıza neden olan konu da sosyal hizmet emekçilerinin çalıştıkları kurum ve kuruluşlarında yaşadıkları sorunların artık katlanamaz bir hal alması nedeniyle ses çıkarmaya başlamaları sonucunda yaşadıklarıdır. Sorunun muhataplarıyla giderilmesi noktasındaki çabalarımız karşısında bakanlık suskun kalmış, randevu taleplerimizi deyim yerindeyse bizi oyalayarak geçiştirmiştir. Olayı kısaca hatırlatalım. Tunceli Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünde İl Müdürü Ali Ekber Yurt’un, il müdür yardımcılarının ve kurum idarecilerinin çalışanlara yönelik yaptığı baskı, mobbing ve sürgünler sebebiyle bir basın açıklaması gerçekleştirilmiş bu açıklamadan iki gün sonra yani 23.12.2022 tarihinde basın açıklamasına katılan 2’si psikolog 1’i çocuk eğiticisi 3 kadın ve 1 engelli kadrosu ile atanan veri hazırlamacı toplam 4 sosyal hizmet emekçisi Pertek ilçesine, Dersim Şube sekreterimiz Duygu Kurban Güzel ise Tunceli Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne cezalandırılmak amacıyla sürgün edildiler.  Son yıllarda tüm devlet kurumlarında liyakatsiz yöneticilerin haksız, hukuksuz ve kural tanımaz uygulamalarında sıklıkla “ihtiyaca binaen ve takdir hakkı” gerekçelerine sığındıklarını, idarenin takdir hakkını suistimal ettiklerini biliyoruz. Bu sürgünlerde de müdür Ali Ekber Yurt aynı gerekçelerle görevlendirmelerin sürgün olmadığını iddia etmektedir. Sendikamız sürgün amacıyla yapılan görevlendirmelere itiraz etmiş ve yürütmenin durdurulması için dava açmıştır. Durumu Bakanlık personel genel müdürlüğüne ileterek durum hakkında inceleme yapılmasını ve sürgünlerin geri alınmasını talep etmiştir. Şube ve genel merkezce gerekli kamuoyu oluşturulmaya çalışılmıştır. Haksızlıkların son bulması için gösterilen bu çabalar sırasında üyelerimize yönelik baskının dozu da arttırılmıştır. Şube Sekreterimiz Duygu Kurban kurumda Müdür tarafından kişiliğine ve sendikamıza yönelik hakaret ve tehditlere maruz kalmıştır. Sosyal hizmet il müdürü Ali Ekber Yurt hakkında suç duyurusunda bulunulmuş ve idari soruşturma açılması istenmişken, Valilik tarafından adeta arka çıkılmış, başarı belgesi ile ödüllendirilmiş ve bu zamana kadar hakkındaki iddialarla ilgili bir soruşturma açılmamıştır. Tüm bunlar yaşanırken Ali Ekber Yurt, sosyal hizmet emekçilerini tehdit ve sürgün etmeye devam edebilmek için, Erzincan yakınında bulunan Pülümür ilçesine ilçe kaymakamlığından talep ettiği sadece üç odayla sosyal hizmet merkezi onayını 13.04.2023 tarihinde Bakanlık tarafından almıştır. Bakanlığın sosyal hizmet müdahalelerinin etkin ve verimli bir şekilde verilmesi amacıyla verilen onayda kayıtlı yazıların ve eklerin incelendiği ifade edilse de hizmete olan ihtiyacın ve hizmetlerin eldeki olanaklarla etkin ve verimli sürdürülemeyeceği bilinen bir gerçektir.  Pülümür ilçesinde sadece 3 haneye sosyal ve ekonomik destek sağlanmakta olup, kırka yakın evde bakım hizmeti alan engelli birey bulunmaktadır. Pülümür sosyal hizmet merkezine hizmet alanı olarak dahil edilen Nazımiye ilçesinden Pülümür ilçesine herhangi bir ulaşım aracı dahi bulunmamaktadır. Bu sebeple Nazımiye ilçesindeki ihtiyaç sahibi vatandaşların başvuru ve evrak teslimleri için Pülümür ilçesine gitmelerini talep etmek dezavantajlı bireyleri ve ailelerini keyfi olarak daha güç durumlara düşürmüş olacaktır. Ayrıca Nazımiye ilçesinde mevcut Sosyal Hizmet Merkezinin hizmet verdiği birey sayısı Pülümür ilçesinin yaklaşık iki katıdır. Eğer ihtiyaç üzerine açılmış olsaydı Sosyal Hizmet Merkezinin Nazımiye ilçesinde açılması gerekirken, personeli cezalandırmak olduğundan en uzak ilçe olan Pülümür ilçesi seçilmiştir. Kamuda etkinlik ve verimlilik birilerinin kişisel hırsı ve çıkarı uğruna dezavantajlı bireylere eziyet çektirilmesi amacına hizmet eden kavramlar değildir. Bakanlık, bu onayla çalışanlarını ve sosyal hizmet ihtiyacı olan vatandaşını mağdur etmemek için gerekli değerlendirmeyi yapmak yerine, taraf tutmayı tercih etmiştir. Üyelerimiz için hukuksal mücadelemiz devam ederken geçtiğimiz Cuma günü Şube sekreterimizin sendikal görevine rağmen yeterli bir gerekçe sunulmaksızın görev yeri değişikliğine, “yürütmenin durdurulması kararı” verildiğini öğrendik. Diğer üyelerimiz için benzer kararların çıkacağını düşünmekteyiz. Çünkü her ne gerekçeyle perdelenmeye çalışılsa da hukuki değerlendirmede personel ihtiyacını dikkate alınmadan yapılan bu görevlendirmelerde maddi sebebin ortaya konulamayacağını bilmekteyiz. Arkadaşlarımızın bu süreç içinde başına gelebilecek her türlü telafisi mümkün olmayan zararların sorumlusu olan Bakanlık, bu haksız görevlendirmeleri derhal geri çekmelidir. Elbette ki bir sosyal hizmet müdürü onu atayan ve iktidarın memuru olanlarca korunacaktır. Biliyoruz ki sosyal hizmetlerde yaşanan ve üzeri örtülen her türlü usulsüzlüğün altı deşilse, en yüksek makamlara doğru kötü bir koku yükselecektir. İşte bu nedenle arkadaşlarımızın haksız ve hukuksuz görevlendirmelerine karşı Bakanlık ses çıkarmamakta ve Ali Ekber Yurt’u korumakta ve kollamaktadır.”

Seçim arifesinde olduğumuza dikkat çeken Eroğlu Kaya, “Yaklaşık 21 yıldır ülkeyi yöneten bir anlayışın sağlık ve sosyal hizmet alanında yarattığı tahribatı hep birlikte yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Aslında önümüzde iki seçenek var. Biri; AKP’nin kendi ideolojik bakışı ve çıkarları, seçim ve oy hesapları için şekillendirdiği sosyal hizmetleri yeniden kadın, çocuk, engelli ve yaşlılar başta olmak üzere sosyal hizmetlere ihtiyaç duyan kesimlere ayrımsız şekilde ücretsiz, eşit, nitelikli, kamusal ve anadilinde hizmet sağlaması gereken bir alan haline getirmek taahhüdünde olanları destekleyerek bu duruma son vermek Diğeri de kurum çalışanlarını güvencesiz istihdam modelleriyle bölüp, ayrıştıran, yoksullaştıran, mobbing ve baskıyla onları bir parti için çalışmaya zorlayan; hizmet alanları hak sahibi olmaktan çıkartarak “seçmen” olarak gören, sosyal hizmete ihtiyaç duyan kesimlere değil muhtaç kesimlere yapılan yardımların kendilerine oy olarak dönmesi hesabı yapan Ali Ekber Yurt gibilerde cisimleşen bu anlayışla yola devam etmek. Ebetteki sosyal hizmet emekçileri emeklerinin hakkı ve sosyal hizmet alanı için doğru seçeneği tercih edeceklerdir. Sonuç ne olursa olsun sosyal hizmet emekçilerinin hakları ile halkın sosyal hizmet hakkına yönelik mücadeleyi büyüteceğiz. Kamuoyuna saygılarımızla” diye konuştu.

 

 

 

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×