Genel Kadın Sekreterimiz Selma Atabey ve önceki dönem Eş Genel Başkanımız Gönül Erden’in tutuklu olduğu, eski yöneticilerimizin ise adli kontrol altında bulunduğu dava dün Ankara Adliyesinde görüldü. Önceki dönem Eş Genel Başkanımız Gönül Erden için ev hapsi kararının verildiği duruşmada Genel Kadın Sekreterimiz Selma Atebey’in ise tutukluluk halinin devamına karar verildi. Dava 5 Haziran 2023 tarihine ertelendi.

Merkez Yönetim Kurulu Üyelerimiz, Şube/Temsilcilik yönetici ve üyelerimiz, KESK ve bağlı sendikaların yöneticileri, emek ve sağlık örgütlerinin temsilcileri ile uluslararası sendikaların temsilcilerinin katıldığı duruşmanın ardından genel merkezimizde basın toplantısı düzenledik.

Basın toplantısının açılış konuşmasını yapan Eş Genel Başkanımız Hüsnü Yıldırım sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin hakları için, halka nitelikli sağlık sunmak için hep alanlarda mücadele ettik. Bu nedenle arkadaşlarımız dönem dönem yargılandı. Arkadaşlarımızın beraatlerini bekliyoruz. Mücadeleye yılmadan devam edeceğiz” dedi.

Dava hakkında bilgi veren sendika avukatımız Öztürk Türkdoğan ise “Yalancı, iftiracı tanıkların beyanları çürütüldü. Tanıkların dinlenmesiyle ilgili usul tartışması yürüttük. Hukuka uygun olmayan işlemlere itirazlarımız devam ediyor. Selma Atabey hakkında verilen tutukluluğun devamı kararının dayanak yapıldığı tanığın beyanları sonucunda daha önce başka kişilere verilen cezalar bozuldu. Hukuk tamamen ayaklar altına alınıyor. Tanık beyanları gerçeğe aykırı. Gönül Erden hakkında verilen konutu terk etmeme cezası ve Selma Atabey hakkında verilen tutukluluğun devamı kararı önümüzdeki celsede bozulacaktır. Mahkemeye hukuk kurallarına, CMK’yı, adil yargılama ilkelerini hatırlattık. Buralar da artık bir mücadele alanına döndü. Mücadeleye devam ediyoruz” diye konuştu.

Avrupa Kamu Hizmeti Sendikaları Federasyonu (EPSU) Genel Sekreteri Jan Willem Goudriaan şöyle konuştu: “EPSU olarak suçlamaların haksız ve uydurma olduğunu ilk günden bu yana söylüyoruz. Sendikacıların yaptığı rutin çalışmalar, eleştiriler dava konusu yapılmış, biz de kendi ülkemizde eleştiriyoruz, aynı çalışmaları yapıyoruz. SES’teki arkadaşlarımız önce soruşturmaya sonra gözaltına maruz kaldılar, sonra da tutuklandılar. Savcının rahatça tutukluluk hallerinin devamını talep etmesi bizi şok etti. Arkadaşlarımız uzun süredir cezaevinde. Selma’ya verilen tutukluluk kararının devamı hakkaniyetsiz bir durum, hem tutukluluk hali hem de adli kontrol şartları kabul edilemez. Bu durum Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin ihlalidir. Türkiye’de sendikacıların sözlerini söyleyebilmeleri için, mücadele edebilmeleri için yanlarında olacağız. Gelişmeleri takip ediyoruz. Yaşasın sendikal dayanışma.”

KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil de davanın hukuksuzluğuna dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı: “Başından bu yana siyasi bir dava olarak devam ediyor. Kamusal tasfiyeye karşı, neoliberal politikalara karşı mücadele eden KESK ve bağlı sendikaları yargılanmak isteniyor. Emekten, barıştan, adaletten yana olan herkes yargılanıyor. Sağlık politikalarının çöküşünü teşhir eden SES’li arkadaşlarımız yargılanıyor. Gözdağı vermek istiyorlar. Hükümet deprem felaketiyle beraber ülkeye enkaz çevirdi. Birlikte mücadele ederek daha güzel günleri inşa edeceğiz.”

Sendikalar Konfederasyonu (TUC) Başkanı Maria Exal “Gerçek dışı bir davaydı, ön yargılı bir yaklaşım ve tutum vardı. Siyasi saiklerle hazırlandığı belliydi, adaletin çöktüğünü gördük. Uzun süreli tutukluluk, gizli tanıklar aklımıza adaletin çöküş emarelerini getirdi. Haksızlık sona erinceye kadar birlikte olmaya devam edeceğiz” dedi.

ST Yönetim Kurulu Üyesi Karin Brunzel “Bugün gördüğümüz dava bizim için şok ediciydi, hukuk sistemiyle alakalı değildi. Üzülerek söylüyorum, dünya genelinde demokrasi risk altında. Ev hapsine seviniyoruz çünkü diğer seçenek çok daha kötü. Sendikal haklara karşı yürütülen saldırı karşısında bir arada durmamız, uluslararası dayanışma için ayağa kalkmamız gerekir” diye konuştu.

UNİSON’dan Liz Wheatley ise şöyle konuştu: “Bir milyon kadın üyemiz Gönül ve Selma gibi mücadele ediyor. İddiaların düşürülmemesi ve sekiz arkadaşımızın da beraat etmemesi üzücü. UNİSON olarak davayı başından beri izliyoruz. Sendikal mücadeleye hakkımız var. Önümüzdeki dönem de SES ve KESK’li yoldaşlarımız için kampanya yürütmeye ve dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz.”

FNV Temsilcisi Marten Van Den Berge de “”Cesur bir biçimde sağlık ve sosyal haklar için mücadele eden SES’li yoldaşlarımızın yargılanması öfke verici. Hükümetten derhal beraat talep ediyoruz. Örgütlenme hakkı temel bir haktır. Dayanışma için ses olmaya devam edeceğiz. Yaşasın sınıf dayanışması” diye konuştu.

Basın toplantısının ardından önceki dönem Eş Genel Başkanımız Gönül Erden’i Sincan Kadın Kapalı Cezaevi önünde karşıladık.

Davaya, basın toplantısına ve Gönül Erden’i karşılamaya gelen uluslararası sendikaların temsilcileri: EPSU Genel Sekreteri Jan Willem Goudriaan, PSI’dan Camilo Rubiano, TUC’tan Robert Maisey ve Maria Exal, UNİSON’dan Mark Beacon ve Liz Wheatley, UNİTE’den David Donahue ve Dean Collins, FNV’den Marten Van Den Berge ve Annette van Uitert, ST’ten Karin Brunzel ve Magnus.

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×