SÖZLEŞMELİYE KADRO ŞÖLENİ İLE MEMUR VE EMEKLİLERİNE SAHTE TÜİK RAKAMLARINA GÖRE YAPILAN MAAŞ ZAMLARINI KABUL ETMİYORUZ!

3 Ocak 2023 tarihinde Memur SEN tarafından düzenlenen “sözleşmelilere kadro şöleni” ne katılan Cumhurbaşkanı ve AKP genel başkanı Sayın Erdoğan sözleşmelilere yönelik kadro ve Memur maaş zamları konusunda konuştu. Yapılanın yetkilendirilmiş sendika ile birlikte ortak bir tiyatro olduğu açıktır. Yine bu yapılan antidemokratik bir yöntemdir.

Sözleşmeli çalışmayı önce dayat sonra kaldırdım diye şölen yap.  Kendine sendikayım diyenlere alkışlat. Gerçek sendikal mücadele yürütenlere “ideolojik bağnazlık, marjinal sözcülük” tabiri ile etiketle. Parti sendikası, bağnazlık görmek isteyen kendi yetkilendirdikleri yandaş sendikaya baksın. Emek ve ücret mücadelesi ideolojik ve politiktir. Sendikalar emeğe ve ücrete politik yaklaşırlar. Böyle yaklaşmayanlar alkış tutanlardır.

“Şölen” de maaş zamlarını yüzde 25 olarak açıklamak sonrada hem sosyal medyada gelen tepkiler üzerine ve KESK’in tüm illerde TÜİK önlerinde açıklama yaptıktan sonra grup toplantısında 5 puan daha arttırmak sorunlarımıza çözüm olmadığı gibi oynanan tiyatroyu da gözler önüne sermektedir.

Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek tam da buna deniyor.  Ne ölmek ne de sıtma olmak istiyoruz.  Bizler sadaka değil insanca yaşayacak yoksulluk sınırı üstünde temel ücret istemeye devam edeceğiz.

Üyelerimiz iktidar zoruyla değil kararlı mücadele için bizimledir. Vazgeçmiyoruz!

Çünkü;

  • Sözleşmeli çalışma kaldırılmamıştır. Kamuya yeni alımların neredeyse tamamı yine sözleşmeli çalışma rejimi ile işe alınacaktır.
  • Bugün öyle bir noktaya geldik ki ülkedeki her beş kişiden biri açlık sınırı altında bir gelirle yaşamaya çalışmaktadır.
  • 20 yıl önce asgari ücretin 2 katını geçen en düşük kamu emekçisi maaşı bugün geldiğimiz noktada asgari ücretin altına inmiştir.
  • Asgari ücretin 3 katını aşan ortalama kamu emekçisi maaşı ise bugün asgari ücretin sadece 500 TL üzerindedir.
  • Sadece bir yıl önce yoksulluk sınırının yaklaşık yarısına denk gelen en düşük kamu emekçisi maaşı bugün yoksulluk sınırının üçte birine kadar inmiştir.
  • 2022 Ocak ayında 4 bin 253 TL, Temmuz ayında 5 bin 500 TL olan net asgari ücret bugün 8 bin 506 TL olmuştur. Buna karşın 2022 Ocak ayı itibari ile eş ve çocuk yardımı ile birlikte 6 bin 430 TL olan en düşük kamu emekçisi maaşı Aralık 2022 itibari ile 9 bin 50 TL’de kalmıştır.
  • Son bir yıldaki yüzde yüz artışa rağmen asgari ücret hem yaşanan gerçek enflasyonun hem de açlık sınırının altına inmiştir.
  • Altı buçuk milyon kamu emekçisinin ve emeklinin maaşında yaşanan artış ise sadece %41’de kalmıştır.

Bunların dışında;

İki yılda bir toplu sözleşme ile memur maaşları belirlenmektedir. Bu toplantılara 3 konfederasyon katılmaktadır. Konfederasyonların görüşü dahi alınmadan sadece yetkilendirdikleri konfederasyonun şöleninde zam oranlarının açıklanması toplu iş sözleşmesi mantığına dahi aykırıdır.

Cumhurbaşkanının açıkladığı yüzde 30’luk zammın verilebilmesi için TİS dışında (yüzde 8+enflasyon farkı) kalan yaklaşık yüzde 14’lük ilave zammın yapılabilmesi için kanun çıkartılması gerekmektedir. Bu kanun metninde doğrudan TİS maddesi değiştirilerek 2023’ün ilk altı ayında uygulanacak zam oranının yüzde 30 olduğu belirtilmiştir. Bu kanun kuvvetle muhtemel bu hafta TBMM’den geçecektir. Böylece yapılan TİS’lerin göstermelik olduğu yine son sözü hükümetin söylediği ortaya çıkmıştır. Ayrıca yapılan bu ilave zam Temmuz ayındaki enflasyon farkı hesabında dikkate alınacaktır. Yani temmuz ayında açıklanacak 6 aylık enflasyon yüzde 30’un altında kalır ise enflasyon farkı ödenmeyecektir.

Biz Ne İstiyoruz?

  • Öncelikle yaşanan kayıpların bir nebze de olsa azaltılması için kamu emekçilerinin ve tüm emeklilerin maaşlarına en az asgari ücret artış oranı kadar zam yapılmalıdır.
  • Öte yandan tüm kamu emekçileri ve emekliler bu artışın yaşanan hayat pahalılığının sürdüğü koşullarda kısa sürede eriyeceğini bugüne kadar defalarca tecrübe etmiştir. Her zaman altını çizdiğimiz üzere enflasyona göre maaş zammı “sıfır” zam demektir. Sahte rakamlardan ibaret TÜİK verilerine göre maaş zammı ise reel gelirimizin erimesi, yoksulluğumuzun artması demektir. Kalıcı olan ise insanca yaşamaya yetecek bir ücret mücadelesidir. Bunun da yolu en düşük kamu emekçisinin emekliliğe yansıyan temel gelirinin yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasından geçmektedir. Temel ücret üzerine kıdem yılı, eğitim durumu, yapılan işin riski ve niteliği gibi kriterler ile giydirilmiş ücretler belirlenmelidir.
  • Yine kamuda çalışma güvenceli ve kadrolu olarak yapılmalıdır. Aynı işi yapanların eşit ücret alması gerekmektedir. 4-a, 4-b, 4-c, 4-d, ASDEP gibi farklı istihdam modelleri ile güvence ve ücret açısından yaşanan ayrımcılığı kabul etmiyoruz.

Bir kez daha ifade ediyoruz;

Ülke kaynaklarının sermayeden yana kullanılmasına, savaş, rant ve talan ve gericileştirme politikalarına aktarılmasına karşı durmaya devam edeceğiz.

Sahte TÜİK rakamları ile ücret artışlarına sesiz kalmayacağız.

Dün tüm illerde TÜİK önünde sözümüzü söylediğimiz gibi işyerlerinde, alanlarda, meydanlarda mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz.

Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini; yetkilendirilmiş sendika, TÜİK ve iktidar eliyle bizlere reva görülen yoksullaştırma politikasına karşı mücadeleye davet ediyoruz.

İşkolu emekçilerini yetkilendirilmiş sarı yükleri sırtlarından atmaya ve sendikal mücadelenin önünü Türkiye’de büyük bedeller ödeyerek açan sendikamızda üye olmaya çağırıyoruz.

Gün haklarımız emeğimiz ve çocuklarımızın geleceği için birleşme ve mücadele günüdür.

SES’siz Kalmayalım!

SES’te Örgütlenelim!

 

MERKEZ YÖNETİM KURULU

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]