2 Temmuz 1993’te yaşanan Sivas Katliamının üzerinden çeyrek asırdan fazla, tam 29 yıl geçti.
Karanlık dehlizlerde planlanıp hayata geçirilen katliamda ateş sadece Madımak Oteli’ne değil sönmemecesine, yüreklerimize düştü!
Yüreğimiz kanamaya, yanmaya devam ediyor…
Farklı inançları, kültürleri, kimlikleri bir zenginlik değil, tehdit olarak gören tekçi-otoriter zihniyet yaşananları lanetleme, gerçek failleri bulup cezalandırma yerine “tahrikleri de unutmamak gerek” diyerek adeta normalleştirme gibi insanlık karşıtı ve insanlık suçu bir tutum sergileyerek yeni katliamların zeminini canlı tutma uğraşı içerisinde oldu.
Yaşanan onca katliam gibi Sivas katliamının da gerçek sorumlularının açığa çıkarılıp hesap sorulması engellendi, tetikçi katiller korundu, katillerin avukatlığı yapıldı.
Adresi, ikametgâhı belli olan firari sanıklar yıllarca bulunmadı, katillerin bazılarının Sivas’tan hiç ayrılmadan yaşamlarına devam ettikleri, hatta resmi olarak haklarında arama kararları olmasına rağmen evlendikleri, askere gittikleri, işe girip çalıştıkları, ehliyet aldıkları anlaşıldı! Katillerin avukatları mevcut iktidar tarafından milletvekili, belediye başkanı, bakan ve hatta Anayasa Mahkemesi üyesi yapılarak ödüllendirildi.
İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olamayacağı evrensel hukuk ilkesi ve bu ilkeye uygun olarak Türk Ceza Kanunu’nda yer alan düzenleme yok sayıldı. Katliamın firari sanıkları zaman aşımından yararlandırıldı.
Laiklik karşıtı politikalar yaygınlaştırılarak ve derinleştirilerek sürdürüldü. Toplumsal ilişkiler dinsel referanslarla şekillendirilmeye çalışıldı, çalışılıyor. Tek tip anlayış yaşamın her alanına hâkim kılınmaya çalışılıyor. Katliamlara zemin sunan kutuplaştırma siyaseti iktidarda kalma uğruna ısrarla devam ettiriliyor.
Bir kez daha ifade etmek istiyoruz ki; karanlığa teslim olmayacağız. Kutuplaştırma siyasetine karşı zenginliğimiz olan farklılıklarımızı ısrarla ve inatla koruyacağız.
Karanlığa karşı aydınlığı ve gerçek laikliği, zulme karşı adaleti, zorbalığa karşı özgürlüğü savunmaya devam edeceğiz.
Katliamlara, ölümlere alışmayacağız! Unutmayacağız, unutturmayacağız!
Özgür, eşit, demokratik, laik bir ülkede barış içinde bir arada yaşam mücadelemize devam edeceğiz. Yaşadığımız katliamların hesabını barışın, kardeşliğin, emeğin ülkesini kurarak soracağız.
KESK olarak, yirmi dokuzuncu yıl dönümü vesilesiyle, Sivas Katliamı nezdinde yaşadığımız tüm katliamları bir kez daha lanetleyip yaşamını yitiren insanlarımızı saygıyla anıyoruz.
KESK YÜRÜTME KURULU