İstanbul Aksaray Şubemiz radyoloji çalışanlarının şua izinlerine yönelik düzenlemeye karşı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi acil servisi önünde açıklama yaptı.

Hastane güvenliğinin basın açıklaması yapılacak yer olan Dahiliye Monoblok girişi önüne izin vermemesi nedeniyle alkışlar eşliğinde hastane acil servisi önüne yürüyen sağlık emekçileri açıklamayı burada gerçekleştirdi.

Açılış konuşmasını İş Yeri Temsilcimiz Aydın Erol’un yaptığı eylemde sendikamız adına açıklama yapan İş Yeri Temsilcimiz Zekiye Türk şöyle konuştu: “26 Nisan 2022 tarihinde yürürlüğe giren “sağlık hizmetlerinde iyonlaştırıcı radyasyon kaynakları ile çalışan personelin radyasyon doz limitleri ve çalışma esasları hakkındaki yönetmelik” radyolojide çalışan sağlık emekçilerinin tamamen aleyhine olan, çalışanların iş sağlığı ve iş güvenliğini tamamen ortadan kaldıran bir yönetmeliktir. 657 sayılı Devlet memurları kanunu 103. maddesi: “Hizmet sırasında radyoaktif ışınlarla çalışan personele, her yıl yıllık izinlere ilaveten bir aylık sağlık izni (şua izni) verilir” der! Bu izin radyasyonla çalışanların vücudunda ağır tahribata neden olan radyasyonun azaltılması ve sağlıklarının asgari düzeyde bozulmasını önlemeyi amaçlamaktadır. Oysa yasa maddesi yürürlükteyken, çıkarılan yeni yönetmelikle 2022 yılına ait şua izinlerinin çalışanlara verilmemesi ve ardışık yıllarda şua izninin gün gün azaltılarak tamamen ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır. Yönetmelikte yapılan tanımlamalarla radyasyon güvenliği ve riskten korunma koşulları ortadan kaldırılmaktadır.  Radyoloji birimlerini ruhsatlandırma ve lisanslanmasını yapan TAEK’in (Türkiye Atom Enerjisi kurumu) 30 personeli ile yurt genelinde hizmet verdiği bilinmektedir. TAEK’in cihazların lisansını 5 yılda bir verdiği ve buna karşın kalibrasyonlarını ve doğruluk testlerini yapmadığı da bilinen gerçeklerdir. Türkiye’de bir röntgen teknisyenine düşen hasta sayısının 10 bin 563, İngiltere’de 3 bin 48, Hollanda’da 3 bin 330, Almanya’da 2 bin 711, Fransa’da 2 bin 857 kişi olduğu bilinmektedir. Avrupa ve OECD ülkelerinde bir radyoloji teknisyeni günlük mesai saatinde ortalama 20-25 hasta ve ortalama 50-60 şut (ekspojur) yaparken ülkemizde ise bir teknisyen ortalama 75-80 hasta ve ortalama 250 şut (ekspojur) yapmaktadır. 06/05/1939 tarih ve 4201 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Radyoloji, Radyom ve Elektrikle Tedavi Müesseseleri Hakkında Nizamname”nin 23 üncü Maddesi gereğince yıllık sağlık kontrollerinin yılda iki kez yapılması gerekmektedir. Yasanın emredici hükmüne rağmen birçok sağlık kuruluşunda ya yılda bir kere yapılmakta ya da hiç yapılmamaktadır. Ayrıca 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 15 inci Maddesinin 4’üncü fıkrası gereği ‘‘Sağlık gözetiminden doğan maliyet ve bu gözetimden kaynaklı her türlü ek maliyet işverence karşılanır, çalışana yansıtılamaz.’’ denilmesine rağmen çalışanlardan kesinti yapılmaktadır. Avrupa ve OECD ülkelerine göre üç kat fazla hasta sayısının olmasına ve beş kattan fazla çekim yapılmasına rağmen şua izinlerinin kaldırılması anlaşılabilecek bir durum değildir. Türkiye’de radyasyon alanında çalışan personelin sağlık sorunları ile ilgili hiçbir araştırma yapılmadan 2009 da çalışma saatleri 5 saatten 7 saate çıkarılmıştı. Emekli olmak için kadınlarda 16 yıl erkeklerde 20 yıl çalışmak yeterli iken yapılan değişiklikle yaşa tabi tutuldu ve yıllarca çalıştıktan sonra emekli olabiliyoruz. Yine fiili hizmet süreleri yılda 90 gün iken 45 güne düşürüldü. Sahada ne olup bitiyor bilimsel hiçbir veri olmadan yapılan bu düzenleme radyoloji çalışanlarının kanser olmasına hayatlarını kaybetmesine sebep olacaktır. Ortamda radyasyon olduğunda güvenli doz diye bir şey yoktur. Radyasyonun geç etkileri ise seneler sonra ortaya çıkacak sağlık çalışanlarını hayattan koparacaktır. 30 kişiyle Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun bu alanı denetlemesi de mümkün değildir. Covid-19 salgını sürecinde pek çok sağlık çalışanı hayatını kaybetti, yüz binlercesi bu hastalığa yakalandı, olağanüstü bir gayret göstererek hastalıkla mücadele etti. Yaşadığımız bu zorlu sürecin ardından biz sağlık emekçilerinin özlük, sosyal ve mali haklarının iyileştirilmesi gerekirken karşılaştığımız uygulamalar tüm haklarımızın ihlal edilmesinden öteye geçmedi. Bizler Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak radyolojide çalışan sağlık emekçileri için ölüm demek olan ve arkadaşlarımızın kanser olma riskini arttıran ve yaşam hakkını gasp etmeyi amaçlayan bu yönetmeliğin bir an önce iptal edilmesini istiyoruz. Yönetmeliğin iptali için sendikamızın açmış olduğu davanın sağlık emekçileri lehine sonuçlanması için, haklarımızın korunması ve çalışma koşullarımızın iyileştirilmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz.”

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]