İzmir Şubemiz ve İzmir Tabip Odası, aile hekimi üyemiz Sibel Uyan’a “Ceza Sözleşmesi”ne dayandırılarak verilen cezayı protesto etmek amacıyla İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önünde açıklama yaptı.
Sibel Uyan’ın hastalarının da destek verdiği eylemde ortak açıklamayı yapan İzmir Şube Eş Başkanımız Nursel Yücesoy şöyle konuştu: “İktidarın Aile hekimliği sisteminde bugüne kadar yaptığı değişikliklerin hiçbiri ne toplum sağlığını öncelemiş nede çalışanların memnuniyeti önemsemiştir. Aile Hekimliği uygulama yönetmeliğinin bugüne kadar her değişiklikte geriye gidilmiş, hak kayıpları hatta cezalandırmalar oluşturulmuştur. Uzun zamandır masada olan, her geçen yıl hak kayıplarının görmezden gelindiği gerçeğine rağmen büyük bir beklentiyle, vaatlerle hak kayıplarını gidereceği söylenen aile hekimliği ödeme ve sözleşme yönetmeliği, 1 Temmuz 2021 tarihinde yeniden yürürlüğe girmiştir. Yürürlüğe giren “Ceza Sözleşmesi”nin Aile Sağlığı Merkezi emekçilerine iş yükü artışı ve ekonomik kayıpların yanında ceza puanı sistemi değiştirerek çalışanlar üzerinde baskı oluşturma hedeflenmiş bu hukuksuz uygulama ile iş güvencesi tehlikeye sokulmuştur. Pandemi döneminde kısıtlı olanaklarla çok sayıda iş yapmaya çalışan sağlık çalışanları, Pandemi nedeniyle belirsizlik içeren birçok uygulama ile de baş etme çabası içindedir. Birinci basamak alanında yumak haline gelmiş sorunları, yapılan her mevzuat değişikliği çözmek bir yana daha da içinden çıkılmaz hale getirmektedir. Üstelik bunca sorunu çözmeye değil arttırmaya yönelik adımlar atılmaktadır. Son çıkarılan Ceza yönetmeliğine dayanarak üyemiz Dr. Sibel Uyan hukuksuzca cezalandırılmak istenmektedir. Neredeyse bir yıl önce yapılan CİMER başvuruları ile ilgili hiçbir işlem yapılmayıp bu başvuruların bir araya getirilip soruşturmaya konu edilmesi hukuka aykırıdır. Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’nin 11.maddesinin son fıkrası ile iddia edilen eylem tarihlerinde yürürlükte olan ilgili yönetmeliğe göre, iddiaların öğrenilmesinden itibaren 2 ay içinde gerekli işlemlerin başlatılması ve takip eden 6 ay içinde sonuçlandırılmasının esas olduğu düzenlenmiştir. Yönetmeliğe, soruşturmalarla ilgili süre koşulu konulmasının nedeni, kamu görevlilerinin gereksiz ve asılsız iddialarla sürekli muhatap olmalarını engellemektir. Zaman aşımı kurallarına uygun yürütülmeyen bu soruşturmanın tekrar gündeme getirilmesi hukuka aykırıdır. İlgili kişilerin gerçek dışı ve haksız iftiralarına karşı üyemiz Dr. Sibel Uyan’ dan açıklama yapması istenmiş, her seferinde açıklama yaptığı halde cevap verilmedi denilerek iyi olmayan niyetlerini belli etmişlerdir. Şikâyet başvuruları incelendiğinde, başvuruların bir kişi veya kişiler tarafından yönlendirildiği ve yönetildiği izlenimi uyanmaktadır. Çok sayıda başvurunun kısa bir zaman diliminde yapılmış olması, benzer dil ve ifadelerin kullanılıyor olması, bu başvuruların özel bir amaç ile yapıldığını düşündürmektedir. Şikâyet dilekçelerinin özünü pandemi döneminde sağlık kurumlarının işleyiş prensiplerini benimsemeyen ve işini bir şekilde halletmeye çalışıp da başaramayan kişilerin önyargılı, dayanaksız ve keyfi iddiaları oluşturmaktadır. Bir süre beklemek zorunda kaldığı veya istediği ilacı reçete edilmediği veya kurallar hatırlatıldığı veya uyarıldığı için şikâyet eden bir hastanın iyi niyeti sorgulanmalıdır. Tüm bu yaşananlar ile birlikte her geçen gün Birinci basamak sağlık hizmetleri kötüye gitmekte, sağlık emekçileri daha fazla sömürülmektedir; Sağlık emekçilerin çalışma koşulları kötüleşmiş, iş güvencesi her yıl yenilenip yenilenmeyeceği belirsiz olan sözleşmeye dayalı istihdamla ortadan kalkmış, iş yükü ve şiddet tehdidi, bütün bunlara bağlı olarak da emekçiler açısından kendini değersiz hissetme duygusu artmıştır. Bireysel ve tek taraflı sözleşmelerle ücretlerin ve çalışma süresinin belirlenmesi ücret ve iş güvencesizliği yaratmaktadır. Ceza puanına bağlı sözleşme feshi ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Buradan uyarıyoruz derhal bu hatadan dönülmelidir. Pandemi ile mücadelenin en önündeki sağlık emekçilerine kulak verin. Salgın ile mücadelede özveri ile insanüstü bir çaba gösteren ve artık tükenmişlik yaşayan sağlık emekçilerinin motivasyonu olumsuz etkileyen tüm uygulamalardan vazgeçin. “Ceza Sözleşmesi” derhal geri çekilsin. Bilinmelidir ki benzer tutum devam ettiği sürece bizler arkadaşımız Dr. Sibel Uyan ile yan yana durmaya devam edeceğiz. Asılsız ve mesnetsiz suçlamalar ile verilmeye çalışılan cezaları kabul etmeyeceğiz. Bu hukuksuzluğa karşı haklı ve meşru mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Dr. Sibel Uyan yalnız değildir!”