Şubemizin de içinde yer aldığı Amed Sağlık Platformu kadına ve kadın sağlık emekçilerine yönelik şiddete ilişkin şube binamızda basın toplantısı gerçekleştirdi.
Platform adına ortak açıklamayı yapan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan şöyle konuştu: “Sözün bittiği yerdeyiz. İktidarın kullandığı şiddet dili ve uygulamadığı yasaların bedelini kadınlar canlarıyla ödüyor. 20 Şubat Perşembe günü İstanbul Kartal Aile Sağlığı Merkezinde bir hemşire kadın arkadaşımız Ömür Erez kendisini uzun süredir rahatsız eden erkek tarafından katledildi. Bu ülkede kadınlar korunmuyor. Kadınlar her gün işte, sokakta, evde, tanıdığı/tanımadığı erkekler tarafından şiddete uğruyor ve katlediliyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin en ağır sonuçlarından biri olan kadına yönelik şiddet ülkemizde gün geçtikçe kadınların yaşamını daha fazla kuşatma altına alıyor. Kadının can güvenliğinin olmadığı bir atmosferde, iktidar kadına yönelik şiddeti önlemek ve kadın kazanımlarına geliştirmek yerine, kadın düşmanı politikaların geliştiricisi ve sürdürücüsü olmaya devam ediyor. İktidarın uyguladığı cezasızlık politikasından, kadın düşmanı politikalarından ve İstanbul sözleşmesinden çekilme kararından cesaret alan erkek, bu ülkede her gün en az 3 kadını katlediyor. İktidar, uyguladığı kadın düşmanı politikalara karşı mücadele yürüten kadın kurumlarını ve kadınlarda iktidarın hedefinde olmaktadır. Her gün kadın mücadelesi yürüten kadın kurumlarına ve kadınlara yönelik uyguladığı gözaltı, tutuklama ve hapis cezalarıyla cezalandırma ve sindirme politikası yürütmektedir. Kadın kırımı ve kadın katliamlarına varan bu politikalarla, Türkiye dünyada en kadın düşmanı ülke konumundadır. Değerli basın emekçileri, Her gün en az 3 kadının katledildiği bir ülkede tek sorumlu erkek değildir. Asıl failin erkek-devlet sistemin olduğu bir ülkede; konumu, statüsü, sınıf ne olursa olsun hiçbir kadının can güvenliği bulunmamaktadır. Arkadaşımız Ömür Erez sadece bir erkek tarafından katledilmedi. Ömür Erez, İstanbul sözleşmesinden çekilen iktidar tarafından katledildi, Ömür Erez, erkek yargı tarafından katledildi, Ömür Erez, her gün ekranlarda cinsiyet eşitsizliğini savunan siyasetçiler tarafından katledildi. Tüm bunlara karşın Aile ve Sosyal hizmet bakanının gerekli tedbirleri almak yerine, kadınlara dikkatli olun, önlemlerinizi alın telkinlerinde bulunması, toplum vicdanını rahatsız etmiş ve kadınların yaşadığı şiddet karşısında kendi kaderlerine bırakıldığını göstermektedir. Değerli basın emekçileri, Bu ülkede sağlık emekçisi korunmuyor. Üzgünüz, öfkeliyiz! İktidarın içinde bulunduğu yönetememe haliyle, uyguladığı politikalar sonucu yaşanan toplumsal şiddetten başta sağlık alanı olmak üzere herkes nasibini almaktadır. Sağlık sistemi içinden çıkılmaz bir hale getirilip sağlık emekçisi toplumun önüne aksayan, yürümeyen sağlık sisteminin sorumlusu gibi fırlatılıyor, sağlık çalışanları şiddetin hedefi haline getiriliyor, itibarsızlaştırılıyor. Alınmayan güvenlik önlemleri nedeniyle sağlık emekçilerine acil serviste bıçak çeken, mermerle kafa kıran, silah doğrultan kişiler tarafından tehdit ediliyor. Sağlık emekçileri ASM’ye elinde silahla gelen bir erkeğin kurşunuyla hayatını kaybediyor. Sözde sağlık çalışanının güvenlik önlemi olarak yansıtılan beyaz kod uygulamalarının sonuç getirmediğini gören sağlık emekçisi tükeniyor. Yaşanan bunca şiddet vakasına rağmen etkin bir sağlıkta şiddet yasasının çıkarılmamış olması, güvenli işyeri talebinin karşılanmaması ve bütün bunlara karşın aldığı tek tutum tweet atmak olan bir Sağlık Bakanı’nın varlığı öfkemizi daha da artırıyor. Bizler hem kadın hem sağlık emekçisi olduğumuz için şiddete maruz kalıyor, öldürülüyoruz. Bu ülkede kadına yönelik şiddet failleri ve sağlıkçıya uygulanan şiddetin failler cezalandırılmıyor, her bir cezasızlık haberi bir sonraki potansiyel faili cesaretlendiriyor. Buradan bir kere daha sesleniyoruz, iktidarın menfaatini koruyan, iktidarın varlığı için değil, kadınları, emekçileri, sağlıkçıları koruyan politikaları hayata geçirin. – Kadın katillerine uygulanan ceza indirimlerinden vazgeçin, – Erkeği koruyan, erkek şiddetini derinleştiren söylemlerden vazgeçin, – 6284 sayılı yasayı uygulayın, – Sağlıkta yaşanan şiddete karşı etkin bir yasayı hayata geçirin, – İşyerlerinde gerekli güvenlik önlemlerini alın Biz kadınlar ve sağlık emekçileri olarak taleplerimiz karşılanıncaya kadar, bize dayattığınız köleci yaşama karşı mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Bir kadını, bir çalışma arkadaşımızı daha kaybetmeye tahammülümüz yok. Bu kapsamda kadına ve sağlıkta yaşanan şiddete karşı 8 Şubat’ta sağlıkçılar olarak emekten gelen gücümüzü kullanıyor hizmet üretmiyoruz. Bu kapsamda; 24 Ocak 2022 tarihinden itibaren iş yerlerimizde taleplerimizi içeren bildirilerinizi dağıtacak, eylem sürecimizi sağlık emekçileri ile paylaşacağız. 24 Ocak’tan itibaren iş yerlerinizde siyah kurdele ile çalışacağız. 26 Ocak-4 Şubat tarihleri arasında meclisin açık olduğu günler nöbette olacağız. 26 Ocak Çarşamba günü 12:30’da Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi poliklinikleri önünde taleplerimizi içeren basın açıklamamızı yapacağız. Akşam 17:00’den sonra Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde nöbette olacağız. 27 Ocak Perşembe günü Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi’nde nöbetteyiz. 28 Ocak Cuma günü Dağkapı Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde nöbetteyiz. 31 Ocak Pazartesi günü Dağkapı Devlet Hastanesi’nde nöbetteyiz. 1 Şubat Salı günü Kadın Hastalıkları Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde nöbetteyiz. 2 Şubat Çarşamba günü 12:30’da Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi önünde taleplerimize yönelik basın açıklaması yapacağız. Akşam 17:00’de nöbetteyiz. Diyarbakır Tabip Odası Aile Hekimliği Komisyonumuz ve Amed Sağlık Platformu olarak aile sağlığı merkezlerini ziyaret edeceğiz. Tüm sağlık emekçilerinin ve halkımızın desteklerini bekliyoruz. Yaşamak ve yaşatmak istiyoruz. Kadına yönelik şiddet ve sağlıkta şiddet son bulsun. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz. İstanbul Sözleşmesi yaşatır.”
