Adana Şubemiz açıklama yaparak emekçilere seslendi: “Her dönem iktidara övgüler düzmek dışında bir şey yapmayan, masa başında emeklerinizi gasp eden, sanki o sözleşmeye imza atmamışlar gibi bakanla görüştükleri haberleri basına yansıyan bu sendikalardan istifa etmek için ne bekliyorsunuz? Her zaman emekten ve emekçiden yana olan, her zaman alanlarda meydanlarda hak mücadelesi veren KESK bileşenlerine, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’na üye olmak için ne bekliyorsunuz?”
Şube Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Adana Şube Eş Başkanımız Enis Akyüz şöyle konuştu: “Son zamanlarda artık herkesin tek bir gündemi var: Ekonomi. İnsanlar zamları takip etmekten, kur yükselişi karşısında endişelenmekten maddi ve manevi tükenmişlik içerisindedir. Toplum geleceğe dair kaygı içindeyken değil artık gelecek yatırımı, planlaması; akşamdan sabaha gelişen olaylar, değişen rakamlar nedeniyle güne nasıl başlayacağını, sabah uyandığında ne ile karşılaşacağını bilememektedir. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kriz günden güne içinden çıkılmaz bir hal almaktadır. Her gün gelen zamlar ile hayat pahalılığı alım gücünü yok etmektedir. Tabi ki bu en çok, Hazine ve Maliye Bakanı’nın deyimi ile “Sen maaş alıyorsun, en fazla neyini kaybedersin?” dediği maaşlı çalışan emekçi kesimi etkilemektedir. Nadir de olsa bakan haklı çıkmakta dediği gibi maaşlarımız erimekte kaybolmaktadır. 19 Haziran 2018’de “siz bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra bu faizle, şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz!” ile başlayan süreçte güncel dolar kuru 4,7 TL idi. Tek kişi tarafından yönetilmenin sonunda dolar 18 TL’ye kadar yükseldi. Daha sonra yapılan TL mevduatlarına döviz kuru farkının ödeneceği açıklamaları ile şimdilerde 13-14 TL seviyelerine düştü! Yani kur dalgalanmalarından doğacak zararlar vergilerimiz ile karşılanacak. Vergilerimizden geçiş garantili köprü ücretleri, hasta garantili hastane ücretleri ödenirken; artık parası olup faize yatıranların faizleri de ödenecek. Ve bu bir başarı olarak lanse edilmekte. Doları 4 TL seviyelerinden 18 TL’ye arttıran “dış güçler” iken, 14 TL seviyelerine getiren Cumhurbaşkanı oluyor. Buna da en çok yetkili konfederasyon olarak memur maaşlarına % 4+4, %3+3 gibi çok düşük zamlara imza atan; son olarak yine 2022 yılı için % 5+7, 2023 yılı için % 8+6 gibi zamlara imza atan Memur-Sen ve bağlı sendikalar seviniyor. Memur-Sen’in bu toplu sözleşmeyi tarihin en başarılı toplu sözleşmesi olarak nitelendirmişti, yıl sonu gelmeden, henüz toplu sözleşme maddeleri uygulanamadan anlamını yitirdi. Başarı olarak savundukları ayrımcı toplu sözleşme ikramiyesi ödemesine mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi ki bu maddeye sendikamız SES ve konfederasyonumuz KESK tarafından açılan davalar devam etmektedir. Döviz kuru artışları karşısında maaşlarımız erirken, alım gücümüz yok olurken üç maymun oynayanlar, dolar 14 TL olunca Cumhurbaşkanı’nı tebrik sırasına girmek için can atmaktadırlar. Sağlık-Sen Başkanı Semih Durmuş sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Sn. Cumhurbaşkanı; Faizi arttırmadan doları düşürdü, tüm dünya şaşkına döndü. #YineHaklıÇıktı” dedi. İşi sağlık emekçilerinin hakkını savunmak olan bu kişi mademki ekonomi üzerine konuşmak istiyor biz de kendisine birkaç soru soralım:
– Faiz arttırmadan dolar düştü ise TL kurlarının döviz kuruna bağlanması ne anlama geliyor?
– Halkın vergilerinden verilen kur farkı, faiz garantisi halkın sırtına yüklenmiş yeni bir yük değil midir?
– % 5+7 ve % 8+6 zam döviz kuru artışı karşısında erimişken yaptığınız toplu sözleşme için ek protokol yapacak mısınız,
– 3600 -7200 ek gösterge ve maaşta seyyanen zam değil emekliliğe yansıyacak temel ücrette zam isteyecek misiniz?
– % 3, % 5 zamlara imza atarken sendikadan aldığınız kendi maaşlarınıza yüzde kaç zam yapıyorsunuz?
– Ek ödemeler sabit maaşa eklenip tüm sağlık emekçilerine verilecekti, ne oldu?
Sorulacak daha çok soru, daha çok hesap var. Bakalım şimdilik bunların cevaplarını alabilecek miyiz? Bir çağrımız da emekçilere olacak: Her dönem iktidara övgüler düzmek dışında bir şey yapmayan, masa başında emeklerinizi gasp eden, sanki o sözleşmeye imza atmamışlar gibi bakanla görüştükleri haberleri basına yansıyan bu sendikalardan istifa etmek için ne bekliyorsunuz? Her zaman emekten ve emekçiden yana olan, her zaman alanlarda meydanlarda hak mücadelesi veren KESK bileşenlerine, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’na üye olmak için ne bekliyorsunuz?”