112 acil sağlık hizmetlerinde çalışan sağlık emekçilerinin sorunlarının her geçen gün daha da artmasına rağmen en basit sorunları bile pansuman günü birlik tedbirlerle çözülmeye çalışılmakta, sorunu yaratan koşullar ısrarla ortadan kaldırılmamaktadır.
Yaptığımız işyeri ziyaretlerinde 112 istasyon noktalarında, komuta ve çağrı merkezlerinde kurum yöneticileriyle, sağlık emekçileriyle yaşanan sorunları, sorunların çözüm önerilerini konuştuk. Sorunların büyük bir çoğunluğunun sağlık politikasından ve sağlık sisteminden kaynaklı olması yasal düzenleme yapılması ihtiyacının belirgin olması nedeniyle birincil sorumluluğu olan Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünden randevu talep ettik. Başka sendikalara kapıları sonuna kadar açık olan Bakanlığın her birimi gibi Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün randevu vermemesi bizi şaşırtmadı aslında. Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği’nin değişeceğini bildiğimizden, bir sendika olarak taraf olmamızdan kaynaklı, çalışan sağlığı ve güvenliğinin korunması, iyileştirilmesi, acil sağlık hizmetlerinde hizmet alan ve verenlerin görüşlerinin alınması için taleplerimizi iletmek ve tüm kamuoyuna duyurmak zorundayız. Sayın Genel Müdür, devletin bir memuru olarak uluslararası normlar ve ulusal yasalardan varlığını alan bir sendikaya cevap vermek, alanınızdaki sağlık emekçilerinin sorunlarını, onların adına size iletmek isteyen sendikaların taleplerini, dinlemek ve çözüm önerilerini dikkate almak zorunda olduğunuzu hatırlatırız.
Acil sağlık hizmeti sunan sağlık emekçilerinin kendi ifadeleri ve bizim de gözlemlerimizle aşağıda yer alan sorunların giderilmesi acil bir mesele halini almıştır. Bu sorunlar;
- En büyük sorun güvenlik ve şiddet görme riskinin yüksek olması: 112 ekipleri vakaya çıkarken tamamen bir bilinmezliğe gidiyor. Ne ile karşılaşacakları belirsiz. Özellikle ateşli silah olayları ve kavgaları içeren vakalarda 112 emekçilerinin öne sürülmesi kolluk kuvvetleri gelmeden vakaya müdahale etmelerinin istenmesi, kolluk kuvvetlerinin olay yerine geldiği zaman 112 ekibiyle koordineli çalışmaması nedeniyle olay yerinde ekipler savunmasız kalmaktadır. Ayrıca hasta yakınlarının telefonla görüştükleri kişilerin gelen ekip olduğunu zannederek özellikle ulaşım süresi uzamış vakalarda sorgusuz sualsiz ekibe saldırmaları sıkça karşılaşılan bir durum halini almıştır.
- Diğer sağlık hizmeti üreten alanlardan farklı olarak 112 emekçileri, şiddete maruz kaldıklarında BEYAZ KOD bildirimi yapmaktan kaçınmaktadırlar. Çalıştıkları bölge aynı olduğu için saldırganlarla mahkeme sürecinde yüz yüze gelmekten kaçınmaktadırlar. Açılan kamu davaları da çalışanlar şikâyetçi olmadığından veya şikâyetlerini geri çektiklerinden dolayı sonuçsuz kalmaktadır. Şikayetlerinde ısrarcı olanlar ise daha sonrasında tehditlerle karşı karşıya kalmakta, mahkeme sürecinde de saldırganlara ceza verilse dahi cezalar caydırıcı olmaktan çok uzak olduğu için beyaz kod uygulaması işlevsiz bir uygulama haline gelmiştir.
- Psikiyatrik vakalarda kolluk kuvvetlerinin hastane sürecine kadar ambulansa eşlik etmemesi, 112 ekibinin şiddete uğramasına, kaza yapmasına, yaralanmasına ve hatta ölümüne neden olabilmektedir.
- Kolluğun kendi yasal mevzuatı ile Sağlık Bakanlığı mevzuatı arasında uyum sağlanmaması görev ve sorumlulukların karıştırılması, kolluk kuvvetlerinin ambulans personeline askeri disiplindeymiş gibi ast ve üst emir komuta zinciri uygulamaya çalışması ekip halinde çalışmayı güçleştirmekte ve acil sağlık hizmetinin hızını kesmektedir.
- Savcılık tarafından sadece akli denge tespiti için sevk ettiği şahısların ambulansla taşınması (bu görev savcılık tarafından kolluğa tebliğ ediliyor). Kolluğun bunu kendi araç ve imkânıyla sağlaması gerekirken bunu 112’ye yaptırmaktadır. Ama bu durum maalesef istismar edilmektedir. Yaklaşık 700 km uzak olan merkeze ambulans gerekliliği olmayan vakanın, sadece akli denge tespiti için nakil edildiği yerler bulunmaktadır. Keyfi VIP görevlendirmeler, il dışı sevkler iş yükünü artırmakta ve angarya oluşturmaktadır.
- 112 çağrı merkezlerine gelen çağrıların %95’i asılsız çağrılardan oluşmaktadır. Asılsız çağrılar iş yükünü artırırken gerçek acil ihtiyacı olanın ulaşmasına engel olmaktadır. Çağrılardaki hakaret ve küfürler moral/motivasyon kaybına yol açmaktadır. Çağrı merkezlerine yapılan asılsız ihbarlara hiçbir yaptırım olmaması nedeniyle asılsız ihbarlar azalmamakta aksine artmaktadır.
- 112’de yeni başlayan ya da tayinle gelmiş personele başlayış evrakları arasında sendika üye formunun dayatılması. “Bu yetkili sendikadır buraya üye olursan senin için iyi olur” denilerek sendika seçme özgürlüğü baskı altına alınmaktadır.
- Yeni mezun olan sağlık emekçileri hizmet içi ya da oryantasyon eğitimi olmadan direkt olarak ambulansta çalışmaya başlatılmaktadırlar. Hizmet içi eğitimler başladıktan çok sonra planlanmakta ve uygulanmaktadır. Pandemi döneminde hizmet içi eğitimler de verilemediğinden bilgi ve tecrübesi olmayan personelin ambulansta çalışması, hasta-çalışan sağlığı ve güvenliği açısından ciddi risk oluşturmaktadır.
- 112’de işe başlayan personelin, en az 1 yıl hastane acillerinde tecrübe kazanmasının planlanması, bu uygulamanın başlatılması, hasta ve çalışan güvenliği açısından bir gereklilik olarak kabul edilmelidir.
- 112 çalışmasında beden gücü ve fiziksel özelliklerin uygunluğu ve sağlamlığı belirleyici bir özellik olarak kabul edilmeli, okula alımlarında beden ölçülerine dair standartlar belirlenmelidir.
- 24 saatlik uzun çalışma süresi; iş kazası ve meslek hastalıkları riskini arttırması ve hasta güvenliğine olumsuz etkisi bilinmesine rağmen kreş olmayışı, özel eğitim/bakım gerektiren çocukların bakımı sorun teşkil ettiğinden dolayı tercih edilmektedir. Sağlık emekçilerinin sayısal yetersizliği nedeniyle bu durum yöneticilerin de işini kolaylaştırmaktadır. Çalışan sağlığı ve çocuğun üstün yararına yönelik taraf olduğumuz sözleşmeler ve Anayasamızla da korunan çocuğun bakım hakkının ihlal edilememesi için 7/24 ücretsiz kreşler açılmalı ve bakım sorunu olan sağlık emekçilerine kolaylık ve maddi destek sağlanmalıdır.
- 112 emekçileri, hakları olan kıyafet ve formaların kalitesiz ve kullanışsız olması nedeniyle daha kalitelileri için her yıl cebinden masraf yaparak özel yerlerden temin etmek zorunda kalıyorlar. 112 kıyafet dağıtımları her zaman 1 yıl geriden verilmekte, kalıpları dar, yaz ve kış şartlarına çok uygun olamayan bu kıyafetlerin kışlık olanları çok kalın ve sert kumaştan yapılmakta, bu durum hareket kısıtlılığına neden olmaktadır. Kıyafetler bölge ve iklim farkı gözetilerek, hafif, su geçirmez ve soğuğa dayanıklı kişisel koruyucu ekipman mevzuatına uygun olarak sağlanmalıdır.
- 112 emekçilerinin ek ödeme fazla mesai ücretlerinin bazen ayın 28’ine kadar uzayabilen gecikmelerle ödemesi yapılmaktadır. Ek ödemeler zamanında ödenmelidir.
- Yurt dışı görevlerinin sağlık emekçilerine harcırah anlamında katkısı bilinmektedir. Bu tür görevlere yetkili sendika üyesi ya da tanıdık vasıtasıyla karar verilmekte ve yapılan görevlendirmeler liyakat uygun yapılmamaktadır.
- 112’de geçici göreve giden personele eksik ödeme yapılmaktadır. Bu ödemeler mevzuata göre 30 gün üzerinden yapılmalıyken 112 emekçisine sadece tuttuğu nöbet sayısı kadar yapılmakta, bu durum kanun ve mevzuata aykırılık teşkil etmektedir.
- 112 kurum içi atamalarda adaletsiz atamalar yapılmaktadır. Bu atama ve yer değişikliği mevzuata uygun yapılmalıdır.
- 112’de ek ödeme ve performans dağıtımın adaletsizliği her geçen gün daha da artmaktadır. Pandemide tavandan ek ödeme kapsamında yapılan ödemelerde ambulansta çalışan üç kişiden biri olan sürücüler kapsam dışı bırakıldı. 24 saat yan yana çalışanların ekip barışı bozulmuş oldu. Pandemi devam ediyor ama ödemeler sona erdi, ödemelerin tavandan verilmesine devam edilmeli ve 112’nin hiçbir emekçisi ve birimi dışarıda bırakılmamalıdır.
- Pandemi sürecinde engellenen izin ve istifalar ayrıca 112 emekçilerinin de ciddi bir sorunu haline gelmiştir. Dinlenme hakkımız, olağanüstü durumlar bahane edilerek gasp edilmemelidir.
- Pandemi sürecinde hastalığa yakalanan 112 emekçilerinin maruz kaldığı durum meslek hastalığı olarak sayılmalıdır.
- Pandemi sürecinde Covid-19 hastalara ayrı personel ve ambulans tahsisi edilmesi sağlanmalı, 112 emekçilerinin hastalığa yakalanma ve hızlı enfekte olmasına yol açılmamalıdır.
- Birçok ilde 112 istasyonlarının yaşam/dinlenme alanları sağlıklı ve güvenli olma noktasından çok uzak bir durumdadır. 112 istasyonlarının başka kurumların kıyı köşelerine sokulmadan kendine özel binaları olmalı, bu binalar deprem, sel baskını ve diğer olağanüstü durumlarda 112 emekçilerinin sağlık ve güvenliklerinin en üst düzeyde korunduğu güvenlikli alanlara kurulmalıdır. Binaların içinde her çalışan için ayrı dinlenme odası, mutfak ve banyo bulunmalı, temizlikleri düzenli yaptırılmalıdır. İstasyon noktaları güvenlik açısından 24 saat kamera sistemiyle takip edilmelidir.
- İstasyon alanında vakaya hızlı çıkış- hızlı ulaşım ve de yaz ve kış aylarında ısı düşüş ve yükselişlerine bağlı olarak arka kabinde yer alan ilaçların bozulmasının engellenmesi için ambulansların kapalı otoparkı bulunmalıdır.
- 112 emekçilerinin büyük bir çoğunluğu omurga, omurilik sorunları yaşıyor. Bu durum sağlık kayıtlarından sorgulanabilir. Kurum içerisinde başka bir alanda çalışma şansları yok, dolayısıyla kurumlar arası geçişlerin kolaylaştırılması gerekmektedir.
- Ambulanslardaki tıbbi cihazların bir standardı bulunmamakta her üretimde ya ihalede cihazlar değişmektedir. Ambulanslarda kullanılan tıbbi cihazların hafif (örn:7 kg ağırlığında defibrilatörler var, sırt çantaları yaklaşık 8 kg, aspiratör yaklaşık 3kg, oksijen tüpü yaklaşık 5 kg ve bunların uzun mesafe arazide taşınması veya 2-3 kattan yüksek asansörsüz binalara elle çıkarılması çok zor) kolay taşınabilir, arazi şartlarında hata vermeyecek, ısı değişikliklerine uyumlu, hasta çalışan güvenliği açısından uluslararası standartlarda olması (dijital malzemeler ateş ölçer, pulseoksimetre vb. ısı farklarında doğru ölçüm sağlamıyor) sağlanmalıdır.
- Gebeliğin ilk dönemlerinde sürekli araç içinde ve hızlı sürmeden ve coğrafi koşullardan kaynaklı mide bulantılarının sık olması nedeniyle kadın sağlık emekçilerine pozitif ayrımcılık sağlanmalıdır.
- Ambulans temizliği için sağlık emekçilerinin işini kolaylaştıracak teknolojilerin ya da mühendislik önlemlerinin sağlanması gerekmektedir.
- Hastane acillerinde hastayı teslim edecek muhatap bulunamamakta, tartışmalar yaşanmaktadır. Bu nedenle hasta teslimlerinde görev ve sorumluluklar netleştirilmelidir.
- Kalite standartlarının sağlanmasında çalışan sayısının yetersizliği giderilmeden kalite sağlanamayacağı gerçeğiyle hareket edilerek, baskı uygulanması yerine standartlara uyumda gerekli evrak ve belge tamamlanması işleri için her istasyona tıbbi sekreter verilmelidir.
SORUNLARIN GİDERİLMESİ İÇİN BİRLİKTE ÖRGÜTLENMEK VE BİRLİKTE MÜCEDELE ETMEKTEN BAŞKA YOL OLMADIĞINI ÖĞRENDİK.
BİRLİKTE BİR OLARAK, SES’DE ÖRGÜTLENEREK SES’İMİZİ DAHA GÜR, GÜÇLÜ VE ÖZGÜRCE ÇIKARMALIYIZ. 24.12.2021
Merkez Yönetim Kurulu