Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi önünde “Sağlık emekçileri olarak geçinemiyoruz, tükendik, tüketildik. Sermayeye değil emekçiye bütçe istiyoruz” açıklaması gerçekleştirdi.
Hastane önünde yapılan açıklamada şu ifadelere yer yerildi: “Bizler her gecenin her günün sonunda yeni bir zam yağmuru ile uyanmak istemiyoruz. Her gün diğer günden daha çok fakirleşiyoruz. Maaşlarımız ne doların yükselen hızına yetişiyor ne de tüketim mallarına gelen zamlara karşılık geliyor. Gökten her gün zam yağıyor. Kâğıt üzerinde kalan göstermelik enflasyon rakamları ne memurun ne de işçinin hesap defterindeki enflasyon rakamlarına uymuyor. Yani sizin enflasyon rakamlarınız da işçi memur ayırmıyor. Yandaş sendikalarınız ile oynadığınız orta oyunu ise karşılıklı al gülüm ver gülüm. TÜİK’e göre enflasyon %20 ama sokaktaki enflasyon % 50 iken memura 5+7 yi reva gördünüz, 4D’li kamu sağlık işçisinin toplu sözleşmesinde var olan gece fark ücretlerini, teknik fark ücretlerini gasp ettiniz ama yine yetmedi size! Sermayeye vergi indirimi yaparken toplam verginin yüzde 70 ini emekçiden yani bizden aldınız. Toplam bütçe açığını 228 milyar lira açıkladınız çok rahat bütçe açığını kapatabilecekken sermayeye 336 milyar vergi indirimi yaparak hazineyi sermayeye akıttınız. Sermayeye kıyak, emekçiye vergi dilimi ile dayak attınız. Bizler, buradan tekrar sesleniyoruz… Nefes alamıyoruz, geçinemiyoruz, artık yeter diyoruz. Emek veren biziz, üreten biziz, bizden toplananı Sağlık Bakanlığı Bütçesinde Şehir Hastanesi firmalarına akıtmayın. Pandemi günlerinde sağlığa ayrılan bütçeyi arttırın. Biz hastanede hastaya kullanacak ilaç, tıbbi malzeme bulamazken, uzun çalışma saatleriyle gece gündüz çalışırken bizim emeğimizi heba etmeyin. Bizlere kölelik düzenini dayatmayın! Memura nöbet ücretlerini, ek mesai ücretlerini vermemek, işçiye gece fark ücretlerini, teknik fark ücretlerini vermemek için hukuksuz uygulamalardan vazgeçin. Dayatmalara son verin! Sesimizi duyun isyanımıza kulak verin, her gün seçim vaatleri dinliyoruz emekçilerin nasıl yaşayacağı kimsenin umurunda değil, kimin kiminle birlik olduğuna değil emekçilerin taleplerine bakın. Bizler artık, ay sonu nasıl gelecek? Faturalar nasıl ödenecek? Çocuğun servis parasını bu ay dedesi verecek mi? Ben işe nasıl geleceğim? Maaşım bu ay vergi dilimine girdi mi? diye düşünmek istemiyoruz. İnsanca çalışmak insanca yaşamak istiyoruz. Taleplerimiz:
3600 ek gösterge seçim vaadi olmaktan çıkarılsın biran önce düzenleme yapılsın
Tüm sabit ücretlere gerçek enflasyon oranında ek zam verilsin
Vergi dilimi soygununa son verilsin
Toplu iş sözleşmesinde var olmasına rağmen hukuksuzca gasp edilen teknik personel fark ücretlerimiz geri ödensin
Hekimlerde emeklilikte katsayı 7200’ e çıkarılsın
Asgari ücretten vergi alınmasın, asgari ücretin üstündeki gelirimizde vergi %10 da sabitlensin
Mutemet fark ücretlerin geri ödensin
Gece mesaisi fark ücretlerimiz ödensin
Yol ücretlerimiz gasp edilmesin
Üçlü vardiya sisteminden vazgeçilsin
Toplu iş sözleşmesi imza tarihi kaynaklı mağdur olan işçilerin mağduriyetleri giderilsin
Gıda, elektrik, doğalgaz gibi temel ihtiyaç maddelerinden alınan dolaylı vergiler kaldırılsın
Sağlık iş kolunda 5 yıla 1 yıl yıpranma verilsin, erken emeklilik düzenlensin
12 saat üzeri çalışma yasaklansın mesai sonrası çalışma iki kat ücretlendirilsin”
