Amed Sağlık Platformu ve Aile Hekimleri Derneği, 26 Kasım günü hastası tarafından bıçaklı saldırıya uğrayan Kayapınar Lunapark ASM’de çalışan Doktor Aziz Tanelçi ile dayanışmak ve “Sağlıkta şiddete dur” demek için açıklama yaptı.

Ortak açıklamayı yapan Aile Hekimleri Dernek başkanı Murat Oral şöyle konuştu: “Covid-19 Pandemisinin ve yarattığı iş yükünün sağlık çalışanları üzerinde şiddete varacak boyutlara ulaşmış olması yetmezmiş gibi, maalesef her gün yeni bir sağlıkta şiddet olayı ile karşı kaşıya kalıyoruz. Sağlıkta şiddet hiçbir dönemde kabul edilemez ama biz sağlık çalışanlarına bu kadar ihtiyacın olduğu bir dönemde şiddete maruz kalmak, maalesef işimizi-mesleğimizi yapmamız için gereken azim ve moral zeminini neredeyse tümüyle ortadan kaldırtmaktadır. Bu sebeple sağlıkta şiddet aynı zamanda halk sağlığı sorunudur. Sadece yakın tarihimizde bile onlarca arkadaşımız hayatını kaybetti, yüzlercesi hatta binlercesi çok ağır şiddete maruz kaldı. Unutmayacağız, unutturmayacağız! Doktor Aynur Dağdemir, çalıştığı özel hastaneye elinde ekmek bıçağı ile giren erkek tarafından 6 yıl önce öldürüldü. Dr. Edip Kürklü’yü, Dr.Göksel Kalaycıoğlu’nu, Dr. Ersin Arslan’ı, Dr. Kamil Furtun’u, Dr. Hüseyin Ağır’ı, Dr. Fikret Hacıosmanı da iş yerlerinde uğradıkları şiddet sonrası kaybettik. Kayıplarımızın yanı sıra meslektaşlarımız işyerlerinde bıçaklı, silahlı, sopalı, oraklı, taşlı fiziksel saldırılara uğruyor, klinikler ateşe veriliyor, her birimiz her gün sözel şiddete maruz kalıyoruz. Yalnızca 2020 yılında, 12 bine yakın beyaz kod verilen sağlıkta şiddet olayı yaşanmıştır. Türk Tabipler Birliği’nin yapmış olduğu ankette hekimlerin %84’ü daha önce hasta veya yakını tarafından sözel ve fiziksel şiddete uğradığını belirtmiştir. Bu insanlık dışı duruma maalesef bu defa da dün bu Aile Sağlığı Merkezinde çalışan hekim arkadaşımız Dr. Aziz Tanelçi maruz kalmış ve hastanın bıçaklı saldırısına uğramıştır. Çok daha büyük bir felaketle sonuçlanabilecek bu saldırıda bizleri teselli eden tek şey arkadaşımızın şuan tedavisinin yapılmış olması ve hayati bir tehlikenin olmamış olması. Tüm bunlara rağmen hâlâ işyerlerimizde şiddetten koruyacak önlemler alınmazken, çıkarılan sağlıkta şiddet yasası algıyı yönetmeye çalışmak dışında bir işe yaramamıştır. Hiçbir kamu kurumuna hatta alışveriş merkezlerine kontrolsüz girilemezken hastanelere, sağlık hizmet merkezlerine akla gelebilecek her türlü zarar verici alet ile girilebilmesini kabul etmiyoruz. Klinikler, yoğun bakımlar, acil servisler, ambulanslar, polikliniklerdeki fiziksel şartlar şiddetin önünü açmaktadır. Bu nedenle güvenli çalışma alanları oluşturulmasının ivedi gereklilik olduğunu ve bütün yöneticilere sağlık çalışanları için güvenli çalışma ortamlarının oluşturulması konusunda sorumlu olduklarını hatırlatıyoruz. Şiddete, yalnızca ASM’lere ve hastaneye başvuranlar tarafından değil, ekranlardaki dizilerde, gazetelerdeki köşe yazılarında, politikacıların sözlerinde, idarecilerin baskılarında da tanıklık ediyoruz. Çıkarılan SABİM hattı ile de tüm hekimler Sağlık Bakanlığı tarafından psikolojik şiddete, ağır duygusal yüke maruz bırakılıyor. Acil asistanı olarak görev yaptığı sırada SABİM’e yapılan haksız başvurular gerekçe gösterilerek işyerinde sürekli mobbinge maruz kaldığı için canına kıyan Dr. Melike Erdem, ne yazık ki bu şiddetin en ağır göstergesi olmuştur. Görevini yaptığı sırada şiddete uğrayan hekimlerin şikâyetlerine yönelik hiçbir adım atmayan yönetenler, gereksiz başvurular ile hekimler üzerinde baskı yaratmakta, hekimlerin saatlerini en basit şikâyetlere cevap yazmakla harcatmaktadır. Üstelik şikâyetlere konu olan sorunların tamamına tıkanmış olan ve çözüm üretmekte zorlanan sağlık sistemi neden olmaktadır. Randevu alamayan, 5 dakikada bir muayene olmaya zorlanan, özel hastaneye başvurmak zorunda bırakılan, her sağlık başvurusunda cebinden parası alınan yurttaşlar sistemin tüm sorunlarını karşılaştığı sağlık personeline yansıtmaktadır. Hâlbuki sistemden ne hekim ne hemşire ne de sağlık personeli sorumludur. SABİM hatları ile sorumluluğu üzerinden alıp hekimlere atmak isteyenlere karşı hastalarımız da artık gerçekleri görmelidir. Şunu çok iyi biliyoruz ki bir yerde üretilen iş ve ortaya konulan emek ne kadar değersizleştirilir ve iş yapamaz hale getirilirse bir o kadar kıymetini yitirir ve hedef haline gelir, hekim emeğinin değersizleştirilmesi, yapılan işin sıradanlaştırılması ve angarya olarak tarif ettiğimiz yığınla gereksiz iş yükünün tıbbi ve etik bir görev olarak önümüze konulması, hastalarla ilişkimizi çoğunlukla bu zemine taşıma çabası tam da bahsettiğimiz emek ve emeğin değerinin yitirilmesine sebep oluyor. Sağlıkta dönüşümle beraber en çok zarar gören ve değersizleştirilen alanlardan biri de Aile hekimliği sistemi. Son zamanlarda ASM’lerde artan şiddet bu sebeple bir tesadüf değildir. Sağlık çalışanları arasındaki dayanışmayı büyütmek ve şiddeti bitirmek için birlikte mücadele ediyoruz. Hekimlerin gördüğü her şiddette daha çok haykırarak, daha çok meydanlarda bir araya gelerek sağlıkta şiddeti kabul etmeyeceğimizi, buna sebep olan herkesten hesap soracağımızı ve devam eden hukuki süreçlerin takipçisi olacağımızı bir kez daha buradan dile getiriyoruz. Sağlıkta şiddetin ana kaynağı olan neoliberal politikalarla yaşama geçirilen Sağlıkta Dönüşüm Programından derhal vazgeçilmesini, sağlıkta şiddet için Türk Tabipleri Birliği’nin sunduğu ve emek-meslek örgütlerinin desteklediği etkili yasa çıkarılmasını, sağlık kurumlarında şiddeti önleyen fiziksel değişiklikler yapılmasını, güvenli işyerleri oluşturulmasını, iş yaşamında şiddet ve tacize karşı ILO 190 Sözleşmesi’nin imzalanmasını talep ediyoruz. Sağlık merkezlerinde, sokakta, evde şiddetsiz, sağlıklı bir dünya için mücadeleye devam edeceğiz.”

Oral’ın ardından söz alan Diyarbakır Tabip Odası Aile Hekimliği Komisyonu üyesi Mehmet Şerif Demir ise sağlıkta gelinen şiddet boyutunun iktidarın yaklaşımı ve algı yönetiminin sonucu olduğunu, yıllardır önerilen önlemler ve yasa tasarısının halen mecliste bekletildiğini ifade ederek, yasanın bir an önce çıkarılması çağrısında bulundu.

Açıklama “Sağlıkta şiddet sona Ersin” sloganı ile sona erdi.

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]