OHAL Komisyonu Lağvedilsin! İhraç Edilenler İade Edilsin! OHAL Uygulamalarını Devam Ettiren Geçici 35. Madde Kaldırılsın!

Facebook
Twitter
WhatsApp

29 Ekim 675 Sayılı KHK’nin yıldönümünde haksız hukuksuz şekilde ihraç edilen arkadaşlarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha vurguluyor, KHK düzeniyle mücadelede kararlı olduğumuzu tekrarlıyoruz. 15 Temmuz darbe girişimini fırsata çeviren hükümet hukuku lağvetti, OHAL ve KHK ile yönetilen bir rejime geçiş yaptı. OHAL döneminde gece yarıları çıkarılan 32 KHK ile 134207 kişi savunma hakkı bile tanınmadan ihraç edildi. Bu dönemde ihraç edilenlerin 10 binden fazlası da sağlık ve sosyal hizmet alanında görev yapan emekçilerdi.

OHAL KHK’leri ile toplam 795 üyemiz kamu görevinden ihraç edilmiştir. İhraç edilen üyelerimizin 16’sı yine KHK’ler ile görevlerine iade edilmiştir. Bugüne kadar OHAL Komisyonuna başvuru yapan 779 (795-16) üyemizden 330’unun başvurusu sonuçlanmıştır. 194 üyemizin başvurusu olumlu sonuçlanıp üyelerimiz görevlerine iade edilirken, 136 üyemizin başvurusu reddedilmiştir. 449 üyemiz hala başvuru sonucunu beklemekte olup Komisyonun kuruluşunun üzerinden geçen 4,5 yılın ardından üyelerimizin başvurularının ancak %42,5’inin sonuçlandığını belirtmek isteriz.

Yıllarca sağlık alanının torpilden, siyasi partilerin referanslarından ve baskılarından arındırılması gerektiğini, hiç bir dini, etnik grubun referansı ile yönetilmemesi gerektiğini söyledik. Kurulduğu günden bu yana tavrı hep demokrasiden yana olan, tarihi darbelerle mücadele ile dolu sendikamızın üyelerini ihraç etme hukuksuzluğunu kabul etmedik, etmeyeceğiz.

Haksız, hukuksuz ve savunması dahi alınmadan ihraç edilen 10 binden fazla sağlık ve sosyal hizmet emekçisinin neredeyse tamamı uzun yıllar çalışmış tecrübeli ve liyakatlı insanlardır. Ellerinde varsa delilleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve ilgili yasalar, adli ve idari süreçler elbette işletilebilir. Ancak yaşanan bunun tam tersidir. İhraç edilen emekçilerin iç hukukta dahi haklarını aramalarının önüne engel olunmuş, suçsuzluklarını ispatları bile engellenmiştir. Ulusal ve uluslararası mahkemelerin ve hukuksal mücadelenin önünü kapatmak için OHAL inceleme komisyonu kurulmuştur. Üstelik Ali Babacan da Başkanlık Sistemi öncesinde de kararların yalnızca Erdoğan tarafından alındığını belirterek “Benim hükümetten ayrıldığım dönemde Bakanlar Kurulu’nda boş kağıtlar imzalanıyordu, en son üstü dolduruluyordu. Sayın Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayınlanıyordu. Yine tek imzayla alınıyordu aslında bu kararlar.” diyerek KHK listelerinin nasıl oluşturulduğunu itiraf etmiştir. Yine Süleyman Özışık, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu aracılığıyla OHAL inceleme komisyonuna binlerce insanın ismini vererek iadelerini sağladığını itiraf etmiştir. OHAL KHK’ları ile böylesi kirli siyasi ittifakların ve KHK borsasının oluşturulduğu, haksız ihraçlara imza atan ellerin yine bu borsalarda aldıkları paylarla başka imzalar attıkları da artık gün gibi ortadadır. Baştan beri hukuksuz olduğunu ilan ettiğimiz bu süreç derhal sonlandırılmalı, ihraçlar iade edilmeli, OHAL komisyonu garabeti lağvedilmelidir.

Ancak yaşananlar bunun tam tersidir. Kurulan tezgah işlemeye devam ettiği gibi yine siyasi iktidarın hoşuna gitmeyen söylemlerde bulunan, sağlık ve sosyal hizmet politikalarını eleştiren emekçilere yönelik OHAL’in devamını sağlayan 7145 sayılı Kanunun 26. Maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamesini dayanak yaparak işkolumuzda da keyfi ihraçların devamı sağlanmıştır. Bakan Onayı oluru ile Mart 2019 tarihinden itibaren Sağlık Bakanlığı, ASPB ve YÖK Hastanelerine bağlı kurumlarda çalışan 23 üyemiz ihraç edilmiştir. Bunlardan 3’ü açtığımız dava sonucu görevlerine iade edilmiştir. 20 üyemizin davası devam etmektedir

Kendi sesinden başka sese tahammülü olmayan bu iktidarın yarattığı sağlık sisteminin sonucunu emekçiler canlarıyla ödemektedir. Bütün ülkede sağlık emekçileri bunca baskıya rağmen ayaktadır. Her yerde düzenlenen bu protestolara iktidarın ve Sağlık Bakanı’nın tepkisi ise yine görmezden gelme şeklindedir. Üstelik eylemlere katılan sağlık emekçilerinin sesi yine baskıyla ve tehditle kısılmaya çalışılmaktadır.

Artık yeter. Bu düzen değişmek zorundadır. Haklarında kesinleşmiş yargı kararı olmayan tüm ihraçlar iade edilmeli, OHAL düzeni tüm uzantılarıyla birlikte ortadan kaldırılmalı, sözde değil gerçekten demokratik bir ortam sağlanmalı, demokratik haklarını kullandığı için baskı gören bir tek insan bile kalmamalıdır. En karanlık günlerde bile doğru bildiğini söylemekten vazgeçmeyen sendikamız tüm arkadaşlarımızın iade edildiği güne kadar kararlı mücadelesinden bir adım geriye atmayacaktır. 29.10.2021

Merkez Yönetim Kurulu

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]