Muğla Şubemiz, Muğla Tabip Odası, Muğla Aile Hekimleri Derneği, Genel Sağlık-İş Sendikası Muğla Şubesi ve Birlik Dayanışma Sendikası Muğla Şubesi, dün yeni Aile Hekimliği Yönetmeliğine karşı “Aile hekimlerini susturma, işten atmayı kolaylaştırma, mevcut haklarını kısıtlama yönetmeliğini kabul etmiyoruz” açıklamasında bulundu.
Örgütlenme ve TİS çalışmalarımız kapsamında Muğla’da il gezisinde bulunan Genel Sekreterimiz Pınar İçel’in de katıldığı basın toplantısında yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde yeni bir düzenleme yapılmış ve 29 Haziran 2021 tarihinde Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu belgeye yönetmelikten ziyade kölelik uygulamalarını anımsatan bir ceza sözleşmesi demek daha doğru olacaktır. Aile hekimliği çalışanları yıllardır kanuni dayanağı olmaksızın sık sık değişen yönetmeliklerle keyfi bir şekilde cezai uygulamalara ve yönetmeliklere maruz bırakılmaktadır. Yönetmeliklerin hazırlık aşamalarında aile hekimliği çalışanlarının temsilcisi olan meslek örgütleri, sendika ve derneklerin önerileri alınmamış veya kulak verilmemiştir. Bunun sonucunda ne toplum sağlığını geliştiren ne çalışanları memnun eden ne de ülke koşullarında uygulanabilir yönetmelikler oluşturulamamıştır. Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinin bugüne kadar her değişikliğinde geriye gidilmiş sağlık çalışanlarının hak kayıpları artarak devam etmiştir. Son olarak da Anayasa ve ülkemizin kabul ettiği evrensel yasal düzenlemeler hiçe sayılarak sağlık çalışanlarının ifade özgürlüğü ve görüş açıklama hakları, ortadan kaldırılmıştır. Pandemi döneminde Aile Hekimliği çalışanlarına yeterli ve kaliteli kişisel koruyucu malzeme verilmemiş, Covid-19 a yakalanan sağlık çalışanlarına meslek hastalığıyla ilgili illiyet bağı aranmış, Covid-19 olan aile hekimliği çalışanlarının hasta oldukları günler için ücretleri kesilmiş, polikliniklerini hiçbir şekilde kapatmadan, esnek çalışma sistemine dahil olmamış iken son yönetmelikle bunları dile getirmeleri halinde sözleşmelerinin feshedileceği bir ceza sözleşmesi ve baskıcı maddelerle karşılaşılmıştır. Yasal dayanağı olmayan, ölçüsüz, keyfi işten atmalar kolaylaşacak. Bu yönetmelikle Sağlık Bakanlığı kölelik koşullarında hizmet veya iş feshi dayatması yapmaktadır. Bunun kabul edilmesi olanaksızdır. Yönetmeliğe yeni eklenen bir madde ile ; “ kamu görevleri hakkında izinsiz olarak basına, haber ajanslarına, radyo ve televizyon kurumlarına veya sosyal medya araçlarıyla bilgi veya demeç vermenin karşılığı 50 ceza puanı olacaktır” denilerek toplum sağlığını ve sağlık çalışanlarının haklarını savunmak, kamuoyunu bilgilendirmek, görüş ve önerilerini, taleplerini basın ve sosyal medya aracılığıyla paylaşmak katlamalı cezalandırma suretiyle üç kez dile getiren Aile Hekimliği çalışanlarının sözleşmelerinin fesh edilebilmesi yolu açılmıştır. Başka bir maddede ise “Görevi başında bulunduğu halde entegre sağlık hizmetlerinde mazeretli olup olmadığına bakılmaksızın beş nöbet görevini yerine getirmediğinin/getiremediğinin tespit edilmesi durumunda sözleşme feshi uygulanacak.” denilmiştir. Sağlık Bakanlığı burada çalışanların sağlık izinlerine tahammül gösteremiyor kölelik tanımlaması yapmak istiyor düşüncesindeyiz. Köle denebilecek çalışma biçiminde, düşüncesini ifade etmesi kısıtlanan bu çalışanlara bir de ücret kaybı yaratacak bir düzenleme ile “Kayıtlı kişiler ile ilgili olarak, hipertansiyon, diyabet, kanser ve obezite gibi hastalıkların taranması, takibi ve takip sonucunda meydana gelen değişim oranları ile vaka yönetimine göre (0,90) ila (1,50) arasında belirlenecek olan tarama ve takip katsayısı ile ara puan çarpılmak suretiyle maaşa esas puan hesaplanır.” maddesi yönetmeliğe eklenmiştir. Güvencesiz çalışan aile hekimliği çalışanlarına ek görevler tanımlanarak baskı altında ücret kaybı da yaratılarak emek gaspı katmerleştiriliyor. Pandemi sürecinde ücretlerde iyileşme için katsayı değişikliği beklenirken ceza ve yasaklar getirildi. Aile hekimliği çalışanları yıllarca sözleşme ve ödeme yönetmeliğinde aile hekimlerine kayıtlı nüfusun düşürülmesi ile birlikte azalan, yetersiz hale gelen ücretlerin, emeklerinin karşılığı olan düzeye kavuşturulması amacıyla katsayı değişikliği yapılmasını talep etmiş ve beklemişlerdi. Personel eksiğinin giderilmesi her zaman dile getirildi. Pandemi döneminde kiralık apartman dairelerinde, bodrum katlarında, işhanlarında, dükkanlarda yetersiz standart olmayan mekanlarda hizmet veren aile sağlığı çalışanları bu yönetmeliği hak etmemiştir. Sağlık Bakanlığı bu yönetmelikte, bırakın ücretlerde iyileştirmeyi toplumun sağlık hakkı, can güvencesi, sağlık çalışanlarının temel hakları için söz söyleyen sağlık çalışanlarını susturmayı, kolayca işten atmayı içeren, iş barışını bozan, çalışma koşullarını ağırlaştıran bir yönetmelik yayınlayarak gerçek sorunlardan ne kadar uzakta olduğunu ortaya koymuştur. Ceza puanlarını ağırlaştıran sözleşme feshini kolaylaştıran, sözleşmeyi yenilememe adı altında dayanaksız ve keyfi yaptırımlar getiren, görevden uzaklaştırma süresini uzatan, ek görevler dayatan, ancak ücretlere yansıyan bir iyileştirme oluşturmayan, aile hekimliği çalışanlarının taleplerini karşılamayan yeni ceza sözleşmesini kabul etmiyoruz. Sağlık Bakanlığı bu yanlış uygulamadan ivedilikle vazgeçmeli, aile hekimliği çalışanlarının temsilcisi meslek birliği, dernek ve sendikalarla toplum sağlığını amaçlayan iş barışını bozmayan iş güvenliği ve iş güvencesini koruyan yönetmelikler için çaba harcamalıdır. Sağlık Bakanlığı’nın bu baskıcı tutumuna karşı susmayarak mücadele edeceğimizi, yönetmeliğin geri çekilmesi için her türlü demokratik haklarımızı sonuna dek kullanacağımızı kamuoyuna bildiririz.”