25 Mayıs 2021 Salı sabahı erken saatlerde;
Eş Genel Başkanımız Selma Atabey
Eski Eş Genel Başkanımız Gönül Erden
Eski Genel Başkanımız Bedriye Yorgun
Eski MYK Üyemiz Fikret Çalağan
Eski MYK Üyemiz Belkıs Yurtsever
Eski Ankara Şube Eş Başkanımız Runa Temelli
Eski Ankara Şube Yöneticimiz Erdal Turan
Eski Ankara Şube Yöneticimiz Ramazan Taş evlerine baskın yapılarak gözaltına alınmışlardır.
Aynı gün emek ve demokrasi güçlerinin katılımı ile sendikamıza yönelik bu operasyonun gerekçelerini basın toplantısı ile ifade ettik.
Sendika yönetici ve üyelerimize yapılan bu baskın iş kolumuzdaki emek ve meslek örgütleri başta olmak üzere toplumsal muhalefetin her kesimi tarafından tepkiyle karşılanmıştır. Çünkü son günlerde mafya-siyaset ilişkisinin açığa çıktığı ve kirli ilişkilerin deşifre olduğu bir dönemi yaşamaktayız. Bu deşifreler arttıkça ve kirli ilişkiler ortaya saçıldıkça gündem değiştirmek ve toplumsal muhalefeti susturmak için gözaltı furyası başlatılmıştır. Bizler de bundan fazlasıyla nasibimizi alıyoruz. Özellikle de 1.5 yıldır süren salgın boyunca sağlık emekçileri başta olmak üzere halkımızın sağlığı için yeterli tedbirleri almayan, harekete geçmeyen iktidar, daha önce de çokça yaşadığımız gibi sağlık hakkı ve sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin haklı mücadelesinin öncülerini susturmak için harekete geçmiştir. Pandeminin başından itibaren sendikamız gerek sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin hakları, gerekse de halkın yaşam ve sağlık hakkı mücadelesinde sürekli sözünü kurmuş, meşru eylem ve etkinlikler gerçekleştirmiştir. Hazmedilmeyen tam da bu haklı ve meşru mücadelenin artarak, birleşerek ve ısrarla sürdürülmesidir. Yüzlerce sağlık emekçisinin, on binlerce yurttaşın çarklar dönsün diye yeterince tedbir alınmadığı için yaşamını yitirdiğini, halkın sağlığının hiçe sayıldığını söylediğimiz için sendikamıza yönelik haksız, hukuksuz ve asılsız saldırılar da artmaktadır. Dün yapılan operasyon da bu durumla bağlantılıdır.
Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri başta olmak üzere toplumsal muhalefetin, emek ve demokrasi güçlerinin yapılan operasyona tepkisini engellemek, sendikamıza olan desteği görünmez kılmak için yandaş basın eliyle akla, mantığa sığmayan manipüle haberler yapılmaktadır. Dosyada gizlilik kararı olmasına ve avukatlarımızın dahi dosyaya erişimine, gözaltındaki arkadaşlarımız ile halen görüşmesine izin verilmemesine rağmen kolluk ya da savcılık eliyle manipüle haber yaptırılması arkadaşlarımızın adil yargılanma ve savunma haklarının ihlal edilerek adlarının lekelenmesi bir suçtur, kanun tanımazlıktır. Yandaş basının bu tavrını kınıyor bu tutuma karşı sesiz kalmayacağımızı, karalama ve asılsız haberler için gerekeni yapacağımızı da bildirmek isteriz. Yayınlanan bütün haberleri bizler de toplamaktayız. Yandaş medyanın bugünlerde işleyişini ve kalemlerini nasıl ve kimler için kullandığını, kirli ilişkiler içindeki rolünü hep birlikte izlemekteyiz. Biz bu yazılanları, çizilenleri, konuşulanları unutmayacağız. Bizim açımızdan yaptıkları haberlerin hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Çünkü amacı ve kaynağı bellidir. Örgütlülüğümüz üzerinde, demokrasi, emek hak ve özgürlükler mücadelemizde, sağlık hakkı mücadelemizde hiçbir moral bozukluğu yaratmayacaktır. Biz bu saldırılara mücadeleye başladığımız günden beri aşinayız. Halen ilk günkü kararlılıkla yolumuza devam etmekteyiz. Yolumuzdan, emeğin özgürleşme mücadelesinden kimse bizi alıkoyamaz.
Kamuoyuna da buradan çağrıda bulunuyoruz. Yapılan yalan haberlere itibar etmeyiniz. Hepsi de kamu görevlisi olan ve sağlık gibi nöbet ve mesai içerisinde yoğun bir şekilde bulunulan bir iş kolunda çalışan insanların aylarca silahlı eğitimden geçirildiği gibi akıl dışı iddialara zaten kim inanabilir ki?
Dün de ifade ettiğimiz gibi siyasal iktidar her sıkıştığında içerde ve dışarda yeni düşmanlar yaratarak toplumu kutuplaştırma, karşıtlaştırma siyaseti güderek ömrünü uzatmaya çalışıyor. Çağırdıklarında ifadeye rahatlıkla gidebilecek, iş yerleri, kurumları belli olan insanları şafak vakti baskınlarıyla gözaltına alarak demokratik faaliyetleri kriminalize etmeye çalışıyorlar. Bu tarz yöntemlerle ülkenin bekası için mücadele süsü verip kendi bekalarını korumaya çalışıyorlar.
Yapılan gözaltıların hukuksuz olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. Yine gözaltı sırasında yaşananlar ile üye ve yöneticilerimizin durumuna yönelik olarak da aşağıdaki bilgileri paylaşmak istiyoruz.
RUNA TEMELLİ: Ankara Şube Eski Eş Başkanımız Van’da ailesinin yanında iken sabah saatlerinde 20 akrep ve 100’den fazla polis eşliğinde evine yapılan baskınla gözaltına alınmıştır. Arkadaşımız böbrek nakli olmuş olup, sürekli doktor kontrolünde düzenli ilaç kullanmaktadır. Pandemi koşullarında gözaltında tutulması sağlığı açısından çok risklidir.
GÖNÜL ERDEN: Eski Eş Genel Başkanımız bir süre önce İstanbul’da çalıştığı hastanede Covid oldu. Maalesef birlikte yaşadığı annesi de Covid hastalığına yakalandı. Annesi günlerce yoğun bakımda kaldıktan sonra yaşamını yitirdi. Annesini memleketi Dersim’e defnetti. Annesinin yasını tuttuğu Dersim’deki evinde gözaltına alındı. Arkadaşımızın Dersim Merkez ve Ovacık’ta bulunan evlerine eş zamanlı baskın yapılarak gözaltına alınmış ve dün itibari ile Ankara Emniyetine getirilmiştir.
RAMAZAN TAŞ : Ankara Şube eski yöneticimiz, Ankara’da ikamet etmektedir. Arkadaşımız Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nde kanser tedavisi gören ve gözaltına alınmadan hemen önce yaşamını yitiren abisinin yanında iken gözaltına alınmıştır. En insani bir görev olan abisinin cenazesine bile katılmasına izin verilmemiştir. Avukatlarımız en azından havaalanına kadar abisinin cenazesine eşlik etmesi için savcılığa başvuruda bulunmuş ancak izin verilmemiştir.
FİKRET ÇALAĞAN: Eski MYK Üyemiz İstanbul’da yaşayan ve son evre kanser tedavisi gören annesinin ikamet ettiği ev basılarak gözaltına alındı. İki katlı evin alt katında olmasına rağmen özel harekat timleri ile bahçe kapısı koçbaşı ile kırılarak eve girilmiş, alt katta annesiyle ikamet eden arkadaşımızın evine gitmek yerine öncelikle engelli bir çocuğu olan üst kattaki abisinin evinin kapısı da kırılmaya çalışılmıştır. Kapı kırılmasın diye hızlıca kapıyı açan abisinin ve evde bulunanlara silah doğrultulmuş, yere yatırılmışlardır. Arbedeyi ve kendi ismini duyan arkadaşımız “yukarıda ne işiniz var, beni arıyorsanız aşağıya gelin, ben buradayım” diye seslenerek polisleri kendisi çağırmıştır. Üst katta yaşayan abisi ve ailesine hakaretler edilmiş, kötü muamele yapılmıştır. Ankara’da bulunan evinde aynı zamanda paralel arama yapılmıştır.
SELMA ATABEY : Eş Genel Başkanımız bir gün önce İkizdere’de doğası ve merası için direnen köylüleri KESK ve TTB heyetiyle ziyaret etmiş, gece 01.00 gibi Ankara’daki evine gelmiş ve dinlenme fırsatı bile olmadan tek başına bulunduğu evinden gözaltına alınmıştır.
BEDRİYE YORGUN: Eski Genel Başkanımız ikamet ettiği Ankara’daki evi aranarak gözaltına alınmıştır.
BELKIS YURTSEVER: Eski MYK Üyemiz ikamet ettiği Ankara’daki evinde sabaha karşı arama yapılarak gözaltına alınmıştır.
ERDAL TURAN: Eski Ankara Şube yöneticimiz ikamet ettiği Ankara’daki evinde sabaha karşı evinde arama yapılarak gözaltına alınmıştır.
Gözaltına ilişkin hukuksal süreç açısından da şunu söyleyebiliriz. 26.05.2021 Çarşamba (bugün) öğleden sonra itibari ile avukat görüş kısıtlılığı kaldırılacak olup, sendikamız ve konfederasyonumuz KESK ve bağlı işkollarının avukatları tarafından arkadaşlarımız ziyaret edilecektir.
Dört günlük gözaltı süresi sonrası Cuma günü arkadaşlarımızın savcılığa çıkarılmasını beklemekteyiz. Fakat sağlık problemleri olanlar ve abisi vefat eden üyemizin ailesinin yanında taziye sürecini geçirebilmesi için hukuki girişimlerimiz devam etmektedir.
Arkadaşlarımızın savcılığa çıkarılacağı gün Ankara’daki emek ve demokrasi güçleri ile birlikte adliyede olup süreci takip edeceğiz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur. 26.05.2021
MERKEZ YÖNETİM KURULU