Ankara Şubemiz: Pandemi ile Mücadelenin Hastanelere İndirgenmesi Ölümleri Engellemeyecek, Artıracaktır. Bir An Önce Etkili Filyasyon ve Aşı Sağlanmalı, Yeter Sayıda Sağlık Emekçisi İstihdam Edilmelidir!

Facebook
Twitter
WhatsApp

Pandemi sürecine ve Ankara’daki hastanelerin durumlarına dair açıklama yapan Ankara Şubemiz, Ankara’da günlük vaka sayısının 5100-5200, aktif vaka sayısının ise 50 binin üstüne çıktığına dikkat çekerek, “Ölüyoruz! Sorumluların yönetemediği pandemi sürecinde daha ne kadar bedel ödeyeceğiz?” diye sordu.

Ankara Şube Yönetim Kurulumuz tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Ülkemiz düşürülemeyen vaka sayıları büyük şehirlerde sağlık alt yapısında kaosa neden olmaktadır. Ankara’da günlük vaka sayısı 5100-5200 olup aktif vaka sayımız 50 bin sayısının üstüne çıkmış durumdadır. Ankara ilinde haftalık vaka artış oranı %27 olarak gerçekleşmiştir (Türkiye geneli vaka artış oranı %18). Ankara ilinin Türkiye içindeki payı artarak devam etmektedir. Günlük temaslılarla birlikte filyasyon kapsamındaki kişi sayısı 17 bin dolaylarındadır. Günlük filyasyon ekibi başına 65-75 vaka düşmektedir. Nitelikli ve etkili bir filyasyon için en fazla 15-20 aralığında vakaya hizmet edilmesi gerekirken bu sayılar ile filyasyon yapılması mümkün olmamaktadır. Filyasyon hizmetlerinin doğru yapılamamasının faturası halkımıza çıkmaktadır. Bugün maalesef pandemi ile mücadele hastanelere indirgenmiştir. Pandemi ile mücadelenin hastanelere indirgenmesi bir seneden fazladır pandemi mücadelesi yürüten sağlık emekçilerini bitirmektir. Hasta ölüm oranı %10’nun üstünde gerçekleşmektedir. Hastalar daha ağır tablolarla hastanelere başvurmakta daha uzun kalmakta ve hastane başvuranlarında ölüm oranı daha da artmaktadır. Ankara ilinin pandemi mücadelesinde tedavi yükünü karşılayan Şehir Hastaneleri, Dışkapı EAH, Ankara EAH-Zekai Tahir, Gülhane EAH, Yenimahalle EAH, 29 Mayıs DH, Gazi DH, Sincan DH başta olmak üzere Covid hastalarına ayrılan klinikler dolmuş durumdadır. Kapatılan Numune, Dışkapı Çocuk, Zekai Tahir yerleşkesinde servisler açılması, Gülhane EAH yeni binaya geçmesi nedeniyle kapatılan eski kliniklerinde yeni servisler açılması ve Şehir Hastaneleri ve diğer hastanelerde ek yataklar açılması ile sorun giderilmeye çalışılmaktadır. Üniversite hastaneleri ise yeni pandemi sürecine ilişkin çalışma düzenleri ayarlanmadan, planlama yapılmadan bu kaosun içerisine girmiş durumdadır. Üniversite hastaneleri aynı yoğunlukta Covid dışı hastalara hizmet verirken, ek servislerini ve yataklarını Covid hastalarına ayırmak zorunda kalmaktadır. Ankara Üniversitesinde her geçen dönem yeni bir kat daha Covid hastalarına ayrılırken, Hacettepe Üniversitesinde çocuk hastanesi dolmuş erişkin bölümünde iki Covid yoğun bakım, dört servis açılmıştır. Kapatılan hastaneler ve boşaltılan kliniklerin yeniden yoğun bakım yataklarına dönüştürülmesi, faal hastanelerde ise artırımlı yatak ile pandemiyle mücadele edilmediği çokça tecrübe edilmiştir. Bu politikalarla ölümleri gizlemiş ya da başarı algısı kendinizce sağlayabilmiş olabilirsiniz, ancak biz önlenebilir ölümlerin sorumlusunun bütünlüklü ve katılımcı mücadele programlarını uygulamamış olan sizlerden kaynaklı olduğunu biliyoruz. Pandemi ile mücadelenin hastane kapısına girişle başladığını düşünenler hasta yatağı artırımına odaklansa da hastalar açtığınız yatakların misli sayısı ile hastanelere başvurmaktadır. Bazı hastaların bu süreçte daha hastaneye yatışı gerçekleşmeden vefat haberleri ise yataklı tedavi kurumlarındaki kaosu ortaya koymaktadır. Bu dönem hastalar daha ağır tabloyla hastaneye gelmekte ve daha uzun süre yatışı gerçekleşmektedir. Hastaneye başvurular da ortalama kalış gün süresi de artmıştır. Bu mevcut yatakların dolmasına ve daha fazla yatağa ihtiyaç duyulmasına neden olmaktadır.

– Sağlık emekçileri çokta tekrarladığımız tükenmişlik duygusunun yanı sıra değersizleştirilme ile karşı karşıya kalmıştır

– Bir an önce sağlık emekçilerinin dinlenme, beslenme, ulaşım, ücret gibi mali, özlük ve demokratik talepleri karşılanmalıdır.

_Dönüşümlü çalışmadan yararlanmayan sağlık emekçileri sağlık ve güvenli gelecek taleplerinden taviz vermek ve bedel ödemek istememektedir,

– Bir yıldan uzun süredir sağlık emekçileri plansızlık ve atılmayan adımlar nedeniyle aile yaşantılarında sorun yaşamakta, özellikle kadın sağlık emekçileri çalışma alanları ve ev içinde artan bakım emeği ve eğitim emeği yükü altında ezilme noktasına gelmiştir.

-Yoğun ve uzun çalışma saatleri ve stres sağlık emekçilerinin ruh sağlığına, sosyal ilişkilerine ve aile birliğine zarar vermektedir.

-Son dönemde sağlık emekçilerinin aşı olmalarına rağmen hastalığı ağır geçirmeleri, ek tedbirlerin alınması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Pandeminin yaygınlaştığı ve sıkça Sağlık Bakanlığının ifade ettiği ev içi bulaş durumu ortadayken, sağlık emekçilerinin aileleri de bir an önce aşılanmalıdır.

– Sağlık emekçileri iktidardan bu tükenmişlik halinin farkındalığını beklerken Cumhurbaşkanlığı tarafından çıkarılan kronik hastalığı olan, engelli olan ve 10 yaş altı çocuğu olan çalışanlar dönüşümlü çalışma ya da idari izinli sayılması düzenlemesi dışında tutulmuştur. Bu durumu alandaki sağlık emekçisi eksiğine bağlayanlar ise istihdam sayısında artışa yönelik yeni sağlık emekçisi istihdamına ve KHK ile ihraç olan sağlık emekçilerinin işe başlatılmalarına engel olmaktadır.

Pandemi ile mücadele etkin filyasyonla mümkün olacaktır. Filyasyon kapsamında bir an önce;

– Filyasyon ekip sayısı arttırılmalı, çalışma saatleri düşürülmeli, görevlendirmeler gönüllülük temel alınmalıdır. Bir yıldır filyasyonda görevli arkadaşlarımızın tükenmişlik hali göz önünde bulundurularak görev süreleri kendi istekleri dışında uzatılmamalıdır. Görevlendirmeler rotasyona uygun adil, şeffaf şekilde yapılmalı, zorla çalıştırma dayatmalarından vaz geçilmelidir,

– Salgında bir yılı geçirmemize rağmen filyasyonda görevlendirilecek sağlık emekçilerinin bu alanın iş tanımına uygun meslekler ve yeterli istihdamla güçlendirilmediği görülmüştür. Filyasyon büyük oranda diş hekimleri ve ağız diş sağlığı merkezi çalışanlarınca yürütülmektedir. Bir an önce filyasyon hizmetlerini nitelikli sunacak sağlık emekçilerinin işe alınması gerekmektedir.

– Filyosyon hizmetinin zamanında, nitelikli ve bilimsel ilkelere uygun sunulmaması, yaygınlaşması muhtemel şiddet olaylarına neden olacaktır.

– Artan vakalar ve atılan normalleşme adımları nedeniyle tekrar tekrar tırmanışa geçen vakalar nedeniyle yaptıkları işe olan inançları kaybolmuş durumda olan filyasyon ekiplerinin motivasyon eksikliğinin en büyük nedeni bilimden uzak yaklaşımlardır. Bir an önce bilimsel ilkelere uygun planlamaya geçilmelidir. Bilimselliği tartışmalı tedavi yöntemleri kullanılmasından vaz geçilmelidir,

– Filyasyon kapsamında artan vaka ve temaslılar için Aile Sağlığı Merkezleri iletişim merkezi olarak görülmesi uygulamasından vaz geçilmelidir. Ankara ilinde daha yaygın test yapılması gerekmektedir. Bazı laboratuvarlar da test pozitif oranı %40’lara yaklaşmıştır.

Başta Covid-19’un illiyet bağı aranmaksızın meslek hastalığı ve iş kazası kabul görmesi olmak üzere özlük, mali ve demokratik haklarını vermek yerine, militarist bir dille sırtını sıvazlayarak sahaya sürmeniz sayesinde samimiyetiniz ve amacınızın ne olduğu sağlık emekçileri tarafından görülmüş durumdadır. Kimse kahramanlık vurgusuyla daha fazla sağlık emekçilerinin emeğini sömürmeye kalkmasın. Meslek hastalığını bizlere hak görmeyen iktidarın, sorumsuz politikalarının bedellerini biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri ödemek istemiyoruz. Tekrarlıyoruz; salgını engellemenin yolu, salgının yayılımını kesmek, hastaneye gelmeden mücadele etmektir. Bunu yapmanın yolu toplumun geneline nitelikli sosyal hizmetlerle birlikte, bilimsel ilkelere uygun etkili filyasyon ve ulaşılabilir yaygın aşılama hizmetinin sunulmasıdır. Maalesef bugün sosyal devletin gereği yapılmadığı gibi, yönetilemeyen pandeminin yükü sağlık emekçilerini tüketmekte, filyasyon çalışmaları bilimsellikten uzak tartışmalı ilaç tedavileri olarak görülmekte, ulaşılabilir ve yaygın aşılama ise Bakanın 25’ten fazla kez yaptığı açıklamalardan öteye gidememektedir. Ölüyoruz! Sorumluların yönetemediği pandemi sürecinde daha ne kadar bedel ödeyeceğiz?”

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×