Tüm dünyada etkisini göstermeye ve yayılmaya devam eden Covid-19 pandemisi kapsamında Türkiye’de de vaka sayıları giderek artmakta, ülke pandemi gidişatı bakımından da sağlık sistemi bakımından da alarm vermektedir. Ne yazık ki salgınla mücadelenin halk sağlığı ve sağlık emekçilerini koruyacak şekilde sürdürülmesinin, buna uygun sağlık organizasyonunun sağlanması ve sağlık emekçilerinin güvenliklerinin ve haklarının korunmasının sağlanabilmesinin temel zorunluluklarından biri olan şeffaflık ve sürecin sendika ve meslek örgütlerinin katılımı ile yürütülmesi ilkeleri yok sayılmıştır.
Bakanlar kurulunun karar aldığı ve cumhurbaşkanınca kamuoyuna duyurulan kısıtlamlar ve tedbirler içerisinde kamu kuruluşlarının mesaileri günlük 6 saat olarak düzenlenmiştir. Bu düzenlemeden dahi tükenme aşamasına gelen sağlık emekçileri yararlandırılmamıştır.
Bu yok sayma halinden acilen vazgeçilmeli; sağlık emekçilerinin aşağıdaki acil talepleri dikkate alınmalıdır.
1- Sağlık kurumlarında dönüşümlü çalışma uygulaması yeniden planlanmalıdır. 24 saat çalışmanın sürdüğü yerlerde 24 saat çalışma kaldırılmalıdır. Uzun saatler, yoğun ve sık çalışma, dinlenememe, yorgunluk salgın karşısındaki en önemli risklerdir. Bu nedenle çalışma saatlerinin düşürülmesi, sağlık emekçilerinin dinlenme koşullarının oluşturulması, iş yüklerinin azaltılması için gerekli tüm tedbirler alınmalıdır. Dönüşümlü çalışmada bu tedbirlerden biridir. Pandemi döneminde viral yüke maruziyet hastalanmayı arttırması açısından çok önemlidir. Kamu çalışanlarının mesailerinin 6 saat olarak düzenlenmesine rağmen virüs riskine en çok maruz kalan meslek grubu olan sağlık emekçilerine yönelik düzenleme yapılmaması kabul edilebilir değildir. Sağlık emekçileri de bu haktan faydalandırılmalıdır.
2- Sağlık emekçilerinin yıllık izin haklarının kullanımı yasaklanmıştır. Yıllık izinlerin kullanımının yasaklanması düzenlemesi kaldırılmalı, uzun süredir pandemi koşullarında çalışan yorulmuş ve yıpranmış sağlık emekçilerinin dinlenme haklarını kullanmaları sağlanmalıdır. Ayrıca istifa ve emekliliği yasaklayan genelge iptal edilmeli, emeklilik hakkını kazanmış olan sağlık emekçilerinin bu hakkın kullanımı önündeki engeller kaldırılmalıdır.
3- Sağlık bakanlığı tarafından idari izinli sayılacak çalışanlarla ilgili hazırlanan ve ciddi şekilde sınırlandırılan kronik hastalıklar listesi acilen değiştirilmelidir. Risk gurubu sağlık emekçileri olan kronik hastalar, engelli olarak çalışanlar (engelli kadrosundan istihdam edilip edilmediğine bakılmaksızın), 60 yaş ve üzerinde olanlar, hamileler (gebelik testinin pozitif çıktığı andan itibaren), süt izninde olan sağlık emekçileri herhangi ayrı bir değerlendirmeye ya da amirlerin inisiyatifine bırakılmadan koşulsuz idari izinli sayılmalıdır. Bu grup içinde bulunan sağlık emekçileri salgın vakalarındaki artış da dikkate alındığında risk altındadır ve izinli olmaları hem kendi sağlıkları hem de virüsle ilgili önlem kapsamında zorunludur.
4- Sağlık emekçilerine yönelik bu tedbirlerin yerine getirilmesinin de bir koşulu olarak acilen alandaki ihtiyacı karşılayacak, kadrolu sağlık emekçisi istihdamı yapılmalıdır. Sağlık Bakanlığı 7 bini Hemşire olmak üzere 12 bin sözleşmeli Sağlık Emekçisi alacağını açıkladı.Açıklanan verilere göre hizmet veren 1538 Hastane içerisinde 895 Hastane Sağlık Bakanlığı bünyesindedir. Baktığımızda bu duruma göre alınacak sağlık emekçisinin ne kadar yetersiz ve eksik olduğu açıkça görülmektedir. Covid 19 Pandemi sürecinin Ülkemizde başlamasından itibaren sağlık emek gücünde sayı olarak da Ne kadar yetersiz olduğu ortaya çıkmıştır. Geçen sürede emekli olan Ve hayatını kaybeden ve Covid 19 hastalığına yakalanan arkadaşlarımızı düşündüğümüzde bu sayıya bakıldığında salgınla mücadele diye bir şeyin olmadığı ortadadır. Bizler sağlık emek gücünün bugün itibari ile en az OECD ortalamasına ulaştırılmasını beklemekteyiz. Talebimiz acilen Sağlık emek gücüne 100 bin kadro verilmesi/açılmasıdır.
5- Salgın koşulları gerekçe gösterilerek sağlık emekçilerinin görev tanımlarına uymayan, sağlıklarını riske atan, angarya iş yükleyen yazılı ya da yazılı olmayan görevlendirmeler sonlandırılmalı, sağlık emekçileri üzerindeki baskı ve ayrımcılık uygulamalarına son verilmelidir.
6- “Covid-19 pandemisi nedeni ile sağlık tesislerinde ek ödeme yapılmasına ilişkin usul ve esaslar” düzenlemesinin kapsamındaki sorunlar ve ödemelerin performans sistemi esaslarına göre yapılmasından kaynaklanan birçok sorun ve adaletsizlik yaşanmıştır. Sağlık hizmetinin bütünlüklü görülmemesi, birinci basamak hizmetlerini kapsamaması, işbirliği protokolü olmayan üniversite hastaneleri ve 4D Taşeron işçilerin bu kapsamın dışında bırakılmış olması; aynı işi yapan farklı meslek gruplan arasında ve aynı işi yapan aynı meslek grubunda çalışanlar arasında dahi ödemeler konusunda önemli farklar oluşması başta olmak üzere birçok sorun sağlık emekçilerini motive etmek bir yana ekip ruhuna ve sağlık emekçilerinin motivasyonuna zarar verecek bir etki oluşturmuştur. En düşük temel ücret yoksulluk sınırının üstünde olacak şekilde temel ücretler acilen yükseltilmelidir. Temel ücretlerdeki bu düzenleme yapılana kadar ek ödemeler bugüne kadarki tüm adaletsizlikleri ortadan kaldıracak şekilde, çalıştığı kurum, istihdam biçimi, kadrosu, mesleğine bakılmaksızın tüm sağlık emekçilerini ayrım gözetmeksizin kapsayacak şekilde kesintisiz olarak yapılmalıdır. Ek ödemeler maaşa yansıtılmalı, hiçbir kesinti yapılmamalı, ek ödeme kesintisi çalışanlar üzerinde tehdit unsuru olmaktan çıkarılmalıdır.
Tavan ödemesiyle birlikte Covid servislerinin riskli birim olarak düzenlenmesi talepleri karşılanmamıştır. Görüştüğümüz birçok hastanelerde Covid hastanesi veya covid servisi olmadıkları halde Covidli hasta yatırıldığı yani fiilen Covid ile çalışıldığı halde ücretlerinde bir iyileşme olmamış, Covid servisleri ise riskli birim sayılmadığından farklı farklı problemlerle yüz yüze kalınmıştır.
7- Nöbet usulü çalışan sağlık emekçilerinin nöbet ücretlerinin yeniden düzenlenmeli ve artırılmalıdır
8- Covid- 19 meslek hastalığı statüsüne alınmalıdır.
9- Emeklilikte de insanca yaşayacak ücret için yıllardır söz verildiği halde düzenleme yapılmayan 3600 ek gösterge ayrımsız bütün sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine verilmelidir.
10- Fiili hizmet zammı bu haliyle hem yetersiz hem de adaletsizdir. Fiili hizmet süresi zammından yararlanmayı fiili çalışma şartına bağlanması, zorunlu mazeretler ile izinlerin çalışmadan sayılmaması, maruz kalınan risklerle ilgili olarak geçmiş yıllardaki çalışmaların kapsama alınmaması düzenlemesi iptal edilmelidir.
MERKEZ YÖNETİM KURULU