Samsun Şubemiz, Covid-19 salgını sürecine dair açıklama yaparak sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin taleplerinin karşılanmasını istedi.
Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Samsun Şube Başkanımız Aysel Ocak şu ifadeleri kullandı: “Covid-19 pandemisi ülkemizde ilk görüldüğü tarih olan 11 Mart 2020’den itibaren bu yana artarak devam etmektedir. Bu süreçte bizler sağlık emekçileri olarak 24 saat, gece gündüz aralıksız büyük bir özveri ile görevimizin başındayız. Sorumluluğumuzun bilincinde olarak insanlarımızın yaşam hakkı ve halk sağlığını korumak için hastanelerde ve filyasyon ekiplerimizle sahada Covid-19 karşı adeta savaş halindeyiz. Bu mücadelede binlerce arkadaşımız Covid-pozitif olmuş yüze yakın arkadaşımızı ise kaybetmiş bulunmaktayız. Birlikte yan yana çalıştığımız sağlık emekçisi arkadaşlarımızın kaybına tanık olmak bizleri ruhen ve bedenen de tükenmişliğin zirvesine taşımıştır. Sağlık emekçilerinin bu zor koşullarda çalışmalarını izleyen Sağlık Bakanı Fahrettin KOCA ‘Sağlık çalışanlarımıza; minnettarız hakları ödenmez’ demiş ve yine ödememiştir. Son yayınlanan ek ödeme genelgesi ile bizleri ne kadar anladığı ve nasıl empati kurduğunu üzülerek gördük. Sağlık çalışanlarına üç ay tavandan ek ödeme yapılacağı açıklanmış toplumda çok para alıyorlar algısı yaratılmıştır. Genelgeyi incelediğimizde ek ödeme kat sayı oranları, sağlık hizmetleri sınıfında en düşük oranın %16 en yüksek oranın %89 arasında olduğu, din hizmetleri görevlilerine ise %100 ek ödeme kat sayı oranı uygulandığı görülmüştür. Bu oranlar bürüt maaş üzerinden hesaplandığı için Covid-19 çalışma alanı dışında kalanlar çok az ek ödeme alabilecek ya da hiç alamayacaktır. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı sosyal hizmet emekçilerini pandemi sürecinde yok saymış, ücretlerinde hiçbir iyileştirme yapmamıştır. Sosyal hizmetlerde sağlık alanında olduğu gibi 24 saat aralıksız ve izin kullanmadan çalıştırılmış çocuk, engelli ve yaşlı bakım merkezleri olan görev yerlerinde mesai saati dışında da görevlerini sürdürmüşlerdir. Sosyal hizmet çalışanları ev ziyaretlerine aralıksız devam etmiş, Covid-19 riski ile karşı karşıya kalmışlardır. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan talebimiz sosyal hizmet emekçilerinin mağduriyetinin bir an önce giderilmesidir. Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak döner sermaye ve performans uygulamalarına her zaman karşı çıktık, emekliliğimizde hak kaybına uğramamak için yapılan artışların temel ücret ve taban aylığına yansıtılmasını savunduk. Yayınlanan bu ek ödeme genelgesi ile kimlerin daha çok Covid-19 a karşı risk altında olduğunu halkımızın takdirine bırakıyoruz. Taleplerimizi bıkmadan yineliyoruz. Yoksulluk sınırının üzerinde emekliliğimize de yansıyacak temel ücret talep ediyoruz. Çalışma barışını bozan adaletsiz ek ödeme uygulamasının düzeltilmesini istiyoruz. Çalışma koşullarımızın düzeltilmesi, yıllık izinlerimizi kullanabilmeyi, uygun koşullarda dinlenme alanlarının olmasını, yeterli ve dengeli beslenmemize özen gösterilmesini istiyoruz. Kişisel koruyucu donanımlarının güvenli ve yeterli sayıda olmasını istiyoruz. Covid-19 yakalanma riski sağlık çalışanlarında iki kat daha fazladır bu nedenle Covid-19’un bir an önce meslek hastalığı olarak kabul edilmesini istiyoruz. Sağlık emekçilerine belirli aralıklarla test yapılmasını istiyoruz. Pandemi döneminde dahi hız kesmeden devam eden sağlık çalışanlarına karşı şiddeti önlemek için gerekli tüm önlemler alınmalı, sağlıkta şiddete karşı çıkartılan yasa genişletilerek uygulamaya konulmalı, itibarımızın korunması sağlanmalıdır. Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak Covid-19 ile mücadele ettiğimiz gibi adaletsizliklere, eşitsizliklere, emeğimizin yok sayılmasına, mobbinge ve şiddete karşı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Covid- 19’un tekrar tırmanışa geçtiği bu günlerde halkımıza kurallara ödün vermeden uymalarını, kendilerini ve sevdiklerini riske atmamalarını görevimizin gereği hatırlatmak isteriz.”