Salgının en başından beri olduğu gibi bir yandan salgının en sağlıklı şekilde atlatılması ve bunun için gerekli tüm tedbirlerin uygulanması için mücadele ederken, bir yandan da kendi sağlığımız için, haklarımız için, emeğimiz için mücadele ediyoruz.

Emekçilerin ve halkın sağlılığı yerine ekonomiyi, sermayeyi ve kendi çıkarlarını dert edinen iktidar ise başından itibaren gerekli önlemleri almamakta ısrar etti. Kar uğruna zorunlu olmayan üretimi durdurmayan ve milyonlarca işçiyi salgın şartlarında önlemsiz- korumasız iş alanlarına süren, hasta olmalarına hatta can kayıplarına neden olan da; sağlık emekçileri için en basit önlemleri bile yerine getirmeden çalışmaya zorlayan da, on binlerce sağlık emekçisinin enfekte olmasına, 44 sağlık emekçisini kaybetmemize neden olan da; 1 Hazirandan itibaren ise bilimsel tüm uyarılara, tüm çağrılara rağmen halkın sağlığını umursamayıp tüm tedbirleri askıya alan da bu iktidarın ve kurumlarının uygulamalarıdır. Bizzat iktidarın kararları eliyle yaratılan tedbirsizlikler, zamansız açılan AVM’ler, çocuklarımızın gençlerimizin sınav alanlarına doldurularak tehlikeye atılması, hasta çocukların ambulansla okula taşınması da bu tablonun örnekleridir.

Sürecin başından beri olduğu gibi iktidar salgın koşullarını fırsata, haklarımızı geriletmek için olanağa çevirmeye çalışıyor. Kıdem tazminatına yönelik girişimler de, yargının önemli kurumları olan baroların yapısına yönelik müdahale girişimleri de, cebimizdeki üç kuruşa göz diken tüm paketler de bu fırsatçılığın bir yansımasıdır. Şimdi bir kez daha salgın, tüm bu saldırılara karşı hakları için mücadele edenleri engellemeye çalışmanın bir fırsatı haline dönüştürülmeye çalışılıyor. Salgını önlemekle, halkın sağlığını korumakla, gerekli önlemleri yerine getirmekle yükümlü kurumlar da bunun araçları haline getirilmeye çalışılıyor.

29 Haziran tarihli ve 2020/82 karar nolu İzmir İl Hıfzısıhha Kurulu toplantısı ile, İzmir’de sağlık kurumlarında her türlü toplantı gösteri, eylem ve etkinliklerin yapılmaması yönünde karar alındığı duyuruldu. Yani İzmir İl Hıfısıhha Kurulu, İzmir’de sağlık emekçilerinin seslerini duyurmasını engellemek için özel olarak toplandı ve karar aldı. İzmir’i, salgın başından beri sağlıklarına, halk sağlığına ve kendi haklarına sahip çıkan emekçilerin mücadeleleri ile izliyoruz. Seslerini duyuran, kazanımlar elde eden sağlık emekçileri salgın koşullarına azami önem göstererek mücadelelerine devam ediyor. Üç haftadır ise Dokuz Eylül Üniversitesi emekçileri ödemelerinden yapılan kesintiye karşı seslerini duyuruyor, haklarını arıyor.  İzmir İl Hıfzısıhha Kurulu sağlık emekçilerinin sağlıkları için alınması gereken ama alınmayan önlemlerde, yüzlerce sağlık emekçisi göz göre göre enfekte olurken, sağlık emekçilerine test yapılmadan çalıştırılırken, sağlık emekçileri önlemleri alın diye çığlıklarını duyurmaya çalışırken, devreye girmeliydi; fiziksel mesafesini koruyarak, tedbirlere uyarak hak arayan sağlık emekçilerine güvenlik güçleri mesafeyi aşan, kuralları ortadan kaldıran müdahalelerde bulunurken güvenlik güçlerine uyarıda bulunmalıydı. Ama buralarda sesi çıkmayan, asıl görevini yerine getirmeyen  İl Hıfsısıhha Kurulu emekçileri korumak için değil, onları engellemek için girişilen çabalara alet olmaktadır.  Görev yetkisini aşarak hakları engelleme çabasına girişmektedir.

Aynı tarihte, 29 Haziran tarihinde Antalya İl Hıfzısıhha Kurulu da, “olağanüstü” toplanarak Antalya’da yapılacak  eylem/etkinlikleri sınırlandırmış; 2020/59 nolu karar ile  15 gün boyunca eylem etkinliklerin sadece bina içlerinde ve önlerinde ve 50 kişiyi geçmeyecek şekilde yapılması sınırlandırması getirmiştir. Niyetin sağlık olmadığı kararın kendisinde dahi açıktır. Küçük bir bina içinde 50 kişi bir arada bulunup açıklama yapabilir, ama geniş bir alanda fiziksel mesafe ve önlemlere  uyarak yapılacak eylemler sağlığa zarar verir öyle mi?

Açıktır ki iktidar, kendi saldırılarını sessizce hayata geçiremeyeceğinin farkındadır. Hak gasplarına ve saldırılara karşı emekçilerin mücadele edeceğini, karşı koyacağını, birleşeceğini öngörmekte ve her türlü yolu deneyerek bunu engellemeye girişmektedir.

İl Hıfzısıhha Kurullarını da, bu sürecin parçası olmamaya, görevlerini yetkilerini aşan kararlardan bir an önce vazgeçmeye çağırıyoruz. Kurulların yapacak çok işi vardır. Covid-19 sayıları, illerde kaldırılan tedbirlerin sonuçları ortadadır. Bilim insanlarının uyarılarını, bilimsel gelişmeleri, salgın gidişatını gözeterek asıl görevleri olan halk sağlığını korumaya odaklanmalarını, gerçek tedbirlerin alınması için çalışmaya davet ediyoruz.

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]