Samsun Şubemiz Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler il Müdürlüğü’ne bağlı kuruluşlardan hizmet alanların ve onlara hizmet veren sosyal hizmet çalışanlarının risk altında olduğuna dikkat çekerek, önlemler için Samsun Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne çağrıda bulundu.

Şube Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Samsun Şube Başkanımız Aysel Ocak, şu ifadeleri kullandı: “Koronavirüsü salgını bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla yayılmakta ve ölümlere yol açmakladır. Sendikamızın iş kolu olan özellikle yatılı olarak hizmet veren Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı kuruluşlarımızdan hizmet almakta olan kadın, çocuk, yaşlı ve engeli vatandaşlarımız ile onlara hizmet veren sosyal hizmet çalışanları ciddi risk altındadır. Genel merkezimiz tarafından alandan alınan bilgilerin değerlendirilmesinde gerek hizmet alanlar, gerek hizmet verenler açısından zorunlu olarak alınması gereken önleyici tedbirlerin alınmadığı tespit edilmiştir. Özellikle İspanya’da yaşanılan huzurevinde kalan bütün yaşlıların yaşamını yitirdiği gibi olumsuz örnekler ile yatılı kuruluşlarda karşılaşmamak açısından bugünden başlamak üzere çalışanların haklarının da göz ardı edilmeden gerekli tedbirlerin alınması bir zorunluluktur. Bu çerçevede,

1) Acil vakalar için sosyal incelemeye giden, müracaatçı ile görüşen, ilk kabul birimlerinde görev yapan bütün meslek elemanları ve çalışanların artık bir zorunluluk olan maske, eldiven, siperlik, el dezenfektanı vb. ekipman ile desteklenmesi sağlanmalıdır.

2) Yatılı kuruluşlarda barınma hizmeti alan kadın, çocuk, yaşlı ve engellilerin kaldığı kuruluşların yeni vaka girişlerine kapatılması, ziyaretçi alınmasının ve barınma hizmeti alanların izine gönderilmesinin durdurulması, tüm kuruluşlarda “kapalı kapı” uygulamasına geçilmesi gerekmektedir.

3) Acil olarak barınma hizmetinden yararlanmak isteyen ya da korunma altına alınan çocuk, kadın, yaşlı ve engelli bireylerin il müdürlükleri tarafından tahsis edilecek kuruluş hizmet binasının dışında ve sosyal izolasyonu sağlanmış istasyon kuruluşlarda karantina süresince bakımının sağlanması ve gerekli tıbbi muayeneleri yapıldıktan sonra kuruluşlara kabulünün sağlanması son derece önemlidir.

Resmi ve özel engelli ve yaşlı kuruluşları için yukarıda belirtildiği şekilde yeni giriş yapacaklar için ayrı binaların sosyal izolasyon kuruluşu kurallına göre tahsis edilerek düzenlenmesi yönünde sınırlı talimatlar vardır. Ancak bunların uygulamaya geçmesi ve yaşam bulmasında ciddi sorunlar mevcuttur, mevcut durumda bu önlemler alınmamıştır. Bu konuda gecikme yaşanmaması için düzenlemelerin vakit kaybetmeden yapılması gerekmektedir.

4) Sosyal izolasyonu sağlanmış ilk kabul karantina kuruluşları ile diğer bakım hizmeti verilen kuruluşlarda görev yapan personellerin ayrı ekiplerden oluşturulması sağlanmalıdır.

5) Yatılı kuruluşlarda ve karantina Kuruluşlarında personelin 7-10 günlük vardiyalar halinde çalıştırılması uygulamasına geçilmesi çalışanlar ve hizmet alanları korumak açısından ilkesel olarak doğrudur. Ancak bunun gerçek bir tedbir olabilmesi, başkaca riskler ve mağduriyetler oluşturmaması için belirli koşulların sağlanması zorunludur.

Bu koşullardan bazıları ise şunlardır: Çalışanların öncelikli olarak hizmet binası dışında dinlenme, banyo ve yeme gibi asgari temel ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayabilecekleri, iş ortamından uzak kiralanacak misafirhane ya da otelde konaklamalarının sağlanması, ulaşımlarının tahsis edilecek kuruma ait araçlar tarafından güvenli şekilde yerine getirilmesi mutlaka gereklidir. Uygulamada ve iç genelgelerde “çalışanların kuruluşlarda kalması ve imkânlar ölçüsünde tuvalet ve banyosu olan tek kişilik odalarda kalmasının sağlanması” gerektiği ifade edilmiştir. Planlanan usulde çalışacaklara kuruluşlarda odalar ayrılması düşüncesi gerçekçi olmadığı gibi, yöntem olarak da doğru değildir: Çünkü kuruluşta kalmak demek bir çalışan için orada bulunduğu tüm süre boyunca “görevde” olması anlamına gelmektedir. Bu kadar uzun saatler boyunca görev başında olmak ise salgın karşısında korunmanın ve riski azaltmanın önemli faktörlerinden olan mesai saatlerinin azaltılmasının karşılanmamasına, dinlenme – beslenme – düzenli uyku gibi ihtiyaçların karşılanmamasına; oluşacak aşırı yoğunluk, yorgunluk ve stres nedeniyle riske de daha açık hale getirilecekleri anlamına gelmektedir. Salgın konusundaki bilimsel yaklaşımlara ve uyarılara uygun değildir. Sosyal Hizmet çalışanlarının vardiya bitimlerinde ve vardiya başlangıçlarında sağlık kontrollerinin düzenli olarak yapılarak göreve başlamalarına ya da ailelerinin yanına gitmelerine sağlık kontrolünden sonra iznin verilmesi gerekmektedir.

Haftalık vardiya uygulamasına alınacak personelin, kronik rahatsızlığının olup olmadığının ve bakmakla yükümlü olduğu yaşlı, engelli ve çocuğu bulunup bulunmadığının, bulunuyor ise vardiya düzenlemesinde durumlarının ayrı ayrı değerlendirilmesinin, bununla bağlantılı olarak ve kişinin onayı halinde haftalık vardiya usulü çalışacak olanlardan eşi başka kurumda çalışanlar var ise, eşinin idari izinli sayılması için gerekli koordinasyonun yapılması bir zorunluluktur.

6) Çalışan personelin hızla Covid-19’a yönelik eğitimden geçirilmesi, korunma yöntemleri, ekipmanların kullanılması, ilk başvuran kişiler ile ilişki, mesafe, nasıl çalışacakları, şüpheli vaka ile karşılaşıldığında nasıl hareket edecekleri, hareket ve iletişim zinciri, tutulacak kayıtlar konularında bilgilendirilmesi gerekmektedir.

7) Sosyal hizmet çalışanlarının 7/24 bakım hizmeti alan riskli ihtiyaç sahipleri ile çalıştıkları düşünüldüğünde asli görev alanları dışında “vefa projesi” gibi ek iş ve angaryadan muaf tutulması, gerekmektedir.

Tüm bu konular sendikamız tarafından önerilmekte olup, uygulamalar titizlikle takip edilecektir.”

 

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]