Salgına karşı mücadelenin en önündeki sağlık emekçileri hastalanmaya, hayatını kaybetmeye devam ediyor. Tüm süreç boyunca yeterli koruyucu ekipman sağlanmayan, barınma, servis gibi en temel ihtiyaçları bile uygun şartlarda karşılanmayan, ücretlerinde herhangi bir artış sağlanmayan sağlık emekçilerine yönelik şiddet ise hız kesmeden devam etmektedir.
Trabzon’da yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybeden hastanın yakınları hastanenin kapılarını camlarını kırarak Covid servisini basmış, sağlık çalışanlarına saldırmış, bu sırada da tedavisi devam eden tüm hastaların hayatını riske sokmuşlardı.
Oksijen tüpüyle darp etmeye çalıştıkları hekim, pansumanı bitinceye kadar sürede saldırganların serbest bırakıldığını ifade etmiştir. Gelen tepkiler üzerine tekrar tutuklanan şahıslar bu sefer de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldılar.
Yine dün İstanbul’da covidli hastalarla ilgili filyasyon çalışması için ev ziyaretine giden sağlık emekçileri saldırıya uğramış, araçlarına hasar verilmiş, bir diş hekiminin burnu kırılmıştır.
Uzun süredir sağlıkta şiddet dursun diye yürüttüğümüz çalışmalar, meclisin gündemine muhalefet partilerince defalarca getirilen sağlıkta şiddet yasası her seferinde iktidar tarafından reddedilmişti. Salgın süresince göstermelik bir şiddet yasasına imza atarak sorunu çözmüş olmakla övünmelerine rağmen sonuçları yaşayarak görüyoruz. Sağlıkta şiddetin tek başına ceza yasaları ile çözülemeyeceğini şiddete sebep olan politikaların değişmesi gerektiğini bir kez daha ifade ediyoruz.
Yıllardır iktidar eliyle itibarsızlaştırılan sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olayları hız kesmeden devam ettiği gibi failler de cezasız kalmaya devam ediyor.
Hasta yakınlarının sözlü veya fiziksel şiddetine maruz bırakılan sağlık emekçileri başhekimlikler aracılığıyla aynı hastaya sağlık hizmeti vermeye zorlanarak aşağılanmakta, itibarsızlaştırılmaktadır.
Şiddete karşı yalnız değiliz. Şiddet gördüğümüz ortamdan uzaklaşma, çalışmaktan kaçınma hakkımız mevcuttur.
Sağlık emekçilerinin hayatını korumak, şiddeti engellemek ve cezalandırmak için vakit kaybetmeden esaslı adımlar atılmalıdır.
MERKEZ YÖNETİM KURULU