Şube/temsilciliklerimiz tarafından sendikamıza iletilen bilgilere göre kurum idarecilerinin bir bölümü tarafından Covid-19 salgını ve sürecin olağanüstü bir süreç olması gerekçe gösterilerek şube yöneticilerimizin haftada bir gün olarak kullandığı sendikal iznin kaldırıldığı /kaldırılacağı yazılı veya sözel olarak ifade edilmektedir.

Bu konudaki sendikal ve hukuki değerlendirmemiz aşağıdaki gibidir:

1)- Sendika izinleri kendiliğinden ortaya çıkmış, lütfedilmiş bir düzenleme değildir. Sendikal mücadele içerisinde elde edilen ve halen korunan ve korunması gereken önemli sendikal kazanımlardan biridir. Bu hak, 4688 sayılı Kanun ile düzenlenmiş ve garanti altına alınmıştır.

Kurumlar tarafından salgın kapsamında sağlık çalışanı sayısı artırmak için yapılabilecek onlarca şey varken sendika yöneticilerimizin izinlerinin tartışma konusu haline getirilmesi, üstelik çalışan eksikliğinin böyle çözülemeyeceği açıkken, bu konuda girişimlerde bulunulması tesadüfi değildir. İyi niyetli olmadığı gibi, gerçek gerekçesi de salgınla mücadele değildir. Bu girişimler, sendikal kazanımların ortadan kaldırılmasına yönelik girişimlerdir.

Biliyoruz ki bu ve benzeri her türlü kriz süreci sermaye, iktidar ve temsilcileri tarafından her zaman emekçilerin ve halkın kazanılmış haklarına göz dikildiği, hak kayıplarına neden olacak kalıcı düzenlemelerin planlandığı fırsatlar olarak değerlendirilmeye çalışılmaktadır.

Sendika olarak hakların geriletilmesine yönelik olarak ortaya çıkacak her türlü girişim karşısında dikkatli olmak ve haklarımıza sahip çıkmak zorundayız. Sendikal izinlerle ilgili olarak ortaya atılan bu denemelerin de böylesi bir hak gaspı planının bir parçası olduğu gözden kaçmamalıdır.

2)- Sendikal izinlerin kaldırılmasına gerekçe olarak salgın nedeniyle sağlık alanında oluşan olağanüstü durum ve ihtiyaçlar öne sürülmektedir. Doğrudur, sağlık alanında olağanüstü ihtiyaçlar olduğu açıktır. Ancak açık olan başka bir şey de böylesi bir dönemde, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin koşullarının da olağanüstü şekilde zorlaştığı, başta can güvenliği ve korunma olmak üzere salgına özgü yığınla yeni sorunun ortaya çıktığıdır. Bu nedenle emekçilerin sorunlarının tespit edilmesi, önerilerin geliştirilmesi, mücadele oluşturulması ve nihayetinde sorunların çözümünün sağlanabilmesi için sendikal mücadeleye, bu mücadelenin sürükleyicileri olacak temsilci ve yöneticilere olağanüstü görevler düşmektedir.

Bu gerçekten hareketle, bu mücadeleyi sürdürmek için sendikal izinleri çok daha aktif olarak kullanacağımız ve ihtiyaç duyacağımız bir dönemdir.

Özellikle Covid-19 salgını özgününde tüm bilimsel yayınlar dahi salgınla doğru ve gerçek bir mücadele için ilgili örgüt ve çalışanlarla işbirliğinin zorunlu olduğunu ifade etmektedir. Bu nedenle kurum yöneticileri-idarecileri salgın ile ilgili kaygılarında samimi iseler yapmaları gereken şey, sendikal izin hakkına göz dikmek değildir. Tersine yapılması gereken sendikalarla ayrımsız şekilde işbirliği sürdürmek ve sendikal hakların kullanımı önünde var olan engellerin kaldırılması için uğraşmaktır.

3)- Salgın için gerekli olan sağlık çalışanını tamamlamak ve kurumları yeterli hale getirmek kurum yöneticilerinin sorumluluğudur. Bu konuda yapılması gerekenlerle ilgili net öneri ve taleplerimiz mevcuttur. Kurum yöneticileri/idarecileri enerjilerini sağlık çalışanı eksikliğini tamamlamak için bu taleplerimizin yerine getirilmesi ve gerçek anlamda çözümü sağlayacak uğraşlara harcamalıdır. Sağlık çalışanı sorununu giderecek olan sendika yöneticilerinin izninin kaldırılması değildir. Herkes işini yapmalıdır.

4)- Hukuki olarak ise durum şudur: Sendikal izin 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Ve Toplu Sözleşme Kanunu 18. Maddesinde düzenlenmiştir ve ‘’izine ayrılmayan yönetim kurulu üyeleri haftada bir gün kurumlarından izinli sayılırlar’’ denmektedir. Kanunla yapılan bu düzenleme ancak aksi yönde kanuni bir düzenleme yapılırsa iptal edilebilir. Böyle bir kanun düzenlemesi yoktur.

Kaldı ki, sürekli vurgu yapılan “olağanüstü durum” fiili bir olağanüstülüğü işaret etmektedir. Hukuken olağanüstü hal ilanı vs. söz konusu değildir. Kurumların kanuni hakların kullanımını sınırlandırma yetkisi bulunmamaktadır.

5)- Covid-19 salgın süreci ve bu süreçte hayata geçirilen çalışma programları/dönüşümlü çalışma uygulamaları kapsamında sendikal izinlerin kullanımına ilişkin ise şu hususa dikkat edilmesi gerekmektedir. Dönüşümlü çalışmanın olduğu, haftada iki gün işe gidilen bir durumda, o iki günden birinin sendikal izin günü sayılmasını talep etmek gerçekçi ve doğru değildir. Bu özgün bir durumdur. Kurumla görüşerek vardiya günlerinin sendikal izne gelen günlere getirilmemesi talep edilebilir veya sendika izinlerimiz dönüşümlü çalışma programına göre ayarlanabilir.

6)- Biz, SES yönetici ve üyeleri olarak sağlık hizmetini de halkın sağlığını da herkesten çok düşünürüz. Gerektiği her durumda biz zaten kimsenin çağrısını, emrini, görevlendirmesini beklemeden görevimizin başında oluruz. Hatta gönüllü olarak görev talep ederiz. Sendikal tarihimiz halkın sağlığı bakımından önemli kriz süreçlerinde sendikamızın, sendika üyelerimizin gönüllü çalışmalarda aldıkları görevlerle, üstlendikleri sorumluluklarla doludur. Bugün de aynı durum söz konusudur.

Ancak yukarıda ifade ettiğimiz tüm tablo kapsamında bugün sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin ve bir bütün olarak toplumun acil ihtiyacı alandaki sorunların çözülmesi, bunun için de sendikal örgütlenmenin kuvvetlenmesidir.

Bu mücadelenin ilerleyebilmesi ve söylediklerimizin yaşam bulması için sendikal mücadeleyi güçlendirecek, sendikal izinlerimizi de en etkili şekilde kullanacağız.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                      Merkez Yönetim Kurulu

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]