Mersin Emek ve Demokrasi Platformu Gezi Davasına ilişkin olarak “Gezi yargılanamaz, Gezi şehitleri onurumuzdur” açıklamasında bulundu.
Mersin Şubemizde dün gerçekleştirilen basın toplantısında Emek ve Demokrasi Platformu adına ortak açıklamayı yapan KESK Dönem Sözcüsü, Mersin Şube Eş Başkanımız Yılmaz Bozkurt, şöyle konuştu: “Gezi, yaşam tarzına müdahaleye, inşaat adı altında dayatılan betonlaşmaya ve kentlerimizi ruhsuzlaştırılmasına, kültüründen, tarihinden kopartılmasına, bitmek bilmeyen baskılara karşı bir dip hareketi, bir demokrasi çığlığıdır. Bu ülke tarihinin en barışçıl, en yaratıcı, en katılımcı, en kapsayıcı, en kitlesel hareketidir. Hep birlikte konuşup karar vermenin, fikri ve hayatı paylaşmanın, yaşama her boyutu ile sahip çıkmanın somut örneğidir. Daha öncesinde hiçbir platformda bir araya gelmemiş kesimlerin dahi demokrasi, barış, eşitlik, özgürlük ekolojik dengenin korunması talepleriyle günlerce dayanışmanın en saf halini yaşamalarının adıdır. Ölümcül yıkıcı polis şiddetine karşı her şehir de yankılanan barışçıl haklı tepkinin dışa vurumudur. Sendikalı/sendikasız, güvenceli/güvencesiz, ücretli ya da işsiz, yaşam ve emek üzerinden hak talep eden inşaat işçisinden plaza çalışanına binlerce emekçinin, kadınların ve gençlerin 2013 Mayısının son günlerinden başlayıp Haziran ayı boyunca (4,5 milyon insanın katıldığı) parklarına, meydanlarına, emeklerine, kamusal alana sahip çıkmak için verdikleri mücadeledir Gezi. Gezi Ethem Sarısülük, Medeni Yıldırım, Abdullah Cömert, Ahmet Atakan, Hasan Ferit, Mehmet Ayvalıtaş, Ali İsmail Korkmaz ve Berkin Elvan’dır. Gezi direnişi, hukuka ve gerçeğe aykırı bir şekilde FETÖ’den aranan savcı Muammer Aktaş’ın hazırladığı iddianameyle Gezi direnişinden altı yıl sonra dava açılarak ülkemizde sokağa çıkarak haklı taleplerini haykıranlara gözdağı verilmeye çalışılmaktadır. Temel hak talepleri suç unsuru gibi gösterilmeye, barışçıl direniş, tarihsel ve meşru gerçeklik çarpıtılmaya ve Gezi direnişi yargılanmaya çalışılmaktadır. İstanbul’da Gezi direnişine katılan Taksim Dayanışması üyeleri yargılanıp beraat ettikleri halde Gezi direnişinden altı yıl sonra açılan davada Osman Kavala (tutuklu) ve 8 arkadaşımız (tutuksuz) yargılanmaktadır. Bugün İstanbul’da Silivri’de Gezi davası duruşması yapılacaktır. Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs suçunu işledikleri iddiasıyla iş insanı Osman Kavala, Akademisyen Yiğit Aksakoğlu ve Taksim Dayanışmasından Mücella Yapıcı için ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 6 kişiye de 15 ile 20 yıl arasında hapis istenmektedir. Hepimiz Gezi direnişine Türkiye’nin her bölgesinden katıldık. Gezi onurdur, onurumuza Mersin’den İstanbul’la selamlarımızı ve dayanışma duygularımızı gönderiyoruz. Osman Kavala AHİM kararına rağmen tutuklu. Osman Kavala serbest bırakılmalıdır. Hukuk bir gün yönetenlere de lazım olur. Bu ülkenin umudu, vicdanı olan binlerce akademisyen, yazar, şair, sanatçı, çevreye ve doğaya sahip çıkan emek, demokrasi ve barış mücadelesi yürütenler gibi biz de Mersin’den haykırıyoruz. ‘Ben de oradaydım, Gezi’deydim’ başlıklı metne aydın, sanatçı ve siyasetçilerin de aralarında yer aldığı 1376 yurttaş imza attı. ‘Gezi’de dile gelen bu toplumun özlemleri ve talepleridir, yargılanamaz’ denilen imza metni şöyle: Ben de oradaydım, ağaçlar, nehirler, dağlar kardeşim olduğu için. Ben de Gezi’deydim, düşüncemi özgürce söyleyebileyim diye. Ben de oradaydım, birlikte eylemenin, dayanışmanın güzelliğini yaşamak için. Ben de Gezi’deydim, kimse ne giydiğime, kaç çocuk doğuracağıma, gülüp gülmeyeceğime karışmasın diye. Ben de oradaydım, yaşadığım şehir beton yığınına dönmesin diye. Ben de Gezi’deydim, barış içinde yaşamak istediğim için. Hepimiz oradaydık. Gezi’de dile gelen bu toplumun özlemleri ve talepleridir yargılanamaz.
Şu anda İstanbul Silivri’de görülen davanın takipçisiyiz. Ülkenin dört bir yanında gezi davasında yargılanan arkadaşlarımız ile dayanışma içinde olacağız. Gezi yargılanamaz, Gezi şehitleri onurumuzdur.”