Sendikamız ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) güvenlik soruşturmaları ve arşiv araştırmalarına ilişkin iptal kararı hakkında TTB’de basın toplantısı düzenleyerek, AYM’nin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmalarına yönelik iptal kararının ivedilikle uygulanmasını, bu uygulama dolayısıyla bir anayasal hak olan çalışma hakkı ihlal edilenlerin, açıkta geçirdikleri döneme ilişkin özlük haklarının devlet tarafından karşılanmasını istedi.
Eş Genel Başkanımız İbrahim Kara ve Genel Sekreterimiz Pınar İçel’in de katıldığı basın toplantısına TTB Merkez Konseyi Başkanı Sinan Adıyaman, TTB Merkez Konseyi üyesi Selma Güngör, Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Karakoç, güvenlik soruşturması nedeniyle 1.5 yıldır ataması gerçekleştirilmeyen Karer Yurtdaş ve CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker katıldı.
Ortak açıklamayı yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Sinan Adıyaman, şöyle konuştu: “Anayasa Mahkemesi (AYM), 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun memurluğa alınma şartlarını düzenleyen 48. maddesinin 8. bendini iptal etti. İptal edilen kural, Olağanüstü Hal ilanı sonrasında getirilmişti ve bütün kamu görevlerine atanacaklar yönünden “güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmasını” öngörmekteydi. 2016 Olağanüstü Hal Döneminde Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kamuda işe alınacaklara güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması başlamış ve bu uygulamanın nasıl yapıldığı en açık biçimde sağlık alanında devlet hizmet hükümlülüğü olan ve bu yükümlülüğü yerine getiremeyen hekimlerin ve sağlık çalışanlarının çalışma hakkının engellenmesiyle ortaya çıkmıştır. Güvenlik soruşturması olumlu gelmeyen hekimlere önce devlet hizmeti yükümlülüğü muafiyeti verilmemiş, yürüttüğümüz mücadelelerin sonucunda, “olumsuz” aldıktan 450 gün sonra devlet hizmeti yükümlülüğünün kaldırılmasına torba yasanın ünlü 5. maddesi ile karar verilmiştir. Kamu kurumlarında mülakatla ya da açıktan atamalarla yapılan işe alımlarda donanım ve gerekli özellikler itibari ile uygun olan başvurucuların elenmesi güvenlik soruşturmasının etkin bir eleme yöntemi olarak işlediğini ortaya koymaktadır. Güvenlik soruşturması ayrıca valilikler tarafından sözleşme dönemlerinde Sağlık Bakanlığı’na bağlı olmayan aile sağlığı merkezi çalışanlarına, uzmanlık eğitimini tamamlamış atama bekleyen uzmanlara, kamu içinde yer değiştirmek isteyen tüm çalışanlara da uygulanmaktadır. Olumsuz sonuçlanan güvenlik soruşturmalarına açılan davalarda, suçun şahsiliği, masumiyet karinesi, kişisel verilerin gizliliğinin korunması gibi pek çok hukuk ilkesinin ihlal edilmesinin yanı sıra çalışma, örgütlenme, gösteri yapma ve düşüncelerini ifade etme gibi pek çok hakkın kullanılmasının güvenlik soruşturmasında olumsuz değerlendirildiği görülmüştür. Toplumsal yaşamda derin etkileri olan bu uygulamanın kaldırılması için Türk Tabipleri Birliği ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak verdiğimiz hukuksal ve fiili mücadelenin de sonucunda ortaya çıkan AYM iptal kararı tüm toplumu ilgilendirmekte ve kamu görevinde güvenlik soruşturması uygulamasına son vermektedir. AYM’nin iptal kararından sonra konuya ilişkin olarak yeni düzenlemeler yapılmalı ve yürütme ve yargı organları işlevleri yönünden gerekli adımları ivedilikle atmalıdır. Bu kapsamda; Sağlık Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu’nun, 657 Sayılı Kanunun 48. maddesinin diğer şartlarını taşımakla birlikte 8. bendi gerekçe gösterilerek atamalarını yapmadığı hekimleri yeni bir başvuruya ihtiyaç olmaksızın derhal ataması, sözleşmesini feshettiği hekimleri görevlerine iade etmesi, güvenlik gerekçesi ile görevine başlatmadığı tüm sağlık çalışanlarını görevine başlatması ve açıkta geçirdikleri sürelere ilişkin özlük haklarını karşılaması gerekmektedir. AYM tarafından iptal edilen 657 Sayılı Kanunun 48/8. Maddesi kapsamında güvenlik ve arşiv araştırması yapılmasına yönelik uygulama işlemlerine derhal son verilmelidir. 657 Sayılı Kanunun 48/8. Maddesi kapsamında kamu görevine atamama işlemlerine karşı açılan davalarda İdare Mahkemeleri tarafından ivedilikle iptal kararları verilmelidir.
Herhangi bir çabaya gerek olmadan güvenlik soruşturmaları gerekçesiyle işine ve uzmanlık eğitimine başlatılmayan tüm sağlık emekçilerinin derhal işe başlatılması, dava süreci devam eden idare mahkemelerinin derhal iptal kararı vermesi gerekmektedir. Bununla birlikte isteyen sağlık emekçileri devam eden mahkemelerine ve Bakanlığa, AYM’nin belirtilen kararının hayata geçirilmesi ve derhal işe başlatılmak için başvurabilirler. İdarenin, AYM kararının gerektirdiği düzenlemeleri acilen yerine getirmesini bekliyoruz. Bizler de bu süreci yakinen takip edeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.”
Eş Genel Başkanımız İbrahim Kara ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Ben bu sürece AYM’nin gözüyle bakmıyorum” şeklindeki açıklamasını hatırlatarak, “Bu ülkede yasaları icra etmekle yükümlü olanlar, yasaların tüm vatandaşlar için eşit şekilde geçerli olmasını sağlaması gerekenler, en yüksek yargı organının verdiği bu kararı yok sayma eğilimindeler. Ama bu kararı uygulamakla mükellefsiniz. Şu ana kadar bekleyen arkadaşlarımızın geçmiş hakları da verilerek derhal işlerine iade edilmeleri gerekiyor” diye konuştu.
2018 yılı Haziran ayında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduğundan bu yana ataması gerçekleştirilmeyen Doktor Karer Yurttaş da bu süreçte mücadele yürüten ve konuyu gündemde tutan sendikamıza ve TTB’ye teşekkür etti.
Ankara özelinde güvenlik soruşturması olumsuz geldiği için atanamayan 17 hekimin davasını ATO olarak takip ettiklerini belirten ATO Genel Sekreteri Ali Karakoç, Ankara dışından da çok sayıda hekimin destek talebiyle kendilerine başvurduğunu bildirdi.
CHP’li Ali Şeker de anayasal bir hak ve bir insan hakkı olan çalışma hakkının önündeki engelleri kaldırmanın herkesin görevi olduğunu belirterek, AYM kararının derhal uygulanması gerektiğini kaydetti. “Kuvvetler ayrılığı ilkesinin bir gereği olarak bunu uygulamayanlar suç işlemiş demektir” ifadesinde bulunan Şeker, hakkın gaspedildiği sürece ilişkin bir de tazmine ihtiyaç bulunduğunu ve devletin bu konuda yükümlü olduğunu kaydetti. Şeker, “Güvenlik soruşturmaları, devletin güvenliği ilgili alanlarda görev yapacak kamu görevlileri açısından gereklidir, bir doktor, bir mühendis, bir temizlik görevlisi vb alanlarda gerekli değildir. Bu uygulama, muhaliflerin sindirilmesi için istismar edildi. Bu ülkenin yurttaşı olan herkesin bu devlette çalışma hakkı vardır” dedi.