Konfederasyonumuzun “Halk İçin Bütçe, Demokratik Türkiye” mücadele programımız kapsamında bölge mitinglerimizin ilkini 8 Aralık tarihinde İstanbul Bakırköy Halk Pazarı alanında Emek ve Demokrasi Güçleri’nin katılımıyla binlerle gerçekleştirdik.
Konfederasyonumuzun 24. Yılında İstanbul Bakırköy’de bir araya gelen emekçiler, art arda gelen zamlara, büyüyen vergilere, küçülen maaşlara, işsizliğe karşı tek ses oldu. İnsanca yaşamak istendiğine vurgu yapılan mitingde emekçiler, “Onlar bir avuç, biz milyonlarız. Gücümüz birliğimizdedir” dedi.
Miting alanını dolduran binlerce kişi, “Savaşa değil emekçiye bütçe”, “İnsanca yaşam istiyoruz”, “Mezarda emekli olmayacağız”, “İnsanca ücret, vergide adalet”, “Krizin yükü patronlara”, “Emek, Onur, Adalet”, “Köle değil işçiyiz”, “KHK’ler Gidecek, Biz Kalacağız, Geri Döneceğiz”, “İş cinayetleri son bulsun” sloganları attı.
Demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşunun ardından açılış konuşmasını Tertip Komitesi adına DİSK MYK üyesi Kamber Saygılı yaptı.
‘Biz Bu Ülkenin Gerçeğiyiz’
Ardından söz alan Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkan Yardımcısı Mustafa Avcı, sadece insanca yaşamak istediklerini söyledi. “Biz bu ülkenin gerçeğiyiz” diyen Avcı, “Sayın Cumhurbaşkanı ‘Artık insanlar zamanında emekli olsunlar’ dedi. Biz de zamanında emekli olmak istedik. Devletle yaptığımız akit vardı. 1999 yılında insanlarımız göçük altındayken gece yarısı yasa meclisten geçirildi ve insanların emeklilik yaşı ötelendi. “45-50 yaş arasında emeklilik mi olur” dediler. 11 yaşında çalışma hayatına başladığımızda, sen okuluna git demediler. Artık bu mağduriyetleri giderin. Bizler bu ülkede emeğin mücadelesini verdik. Aynı şartlarda emekli olmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘İnsanca Yaşamak İstiyoruz’
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri adına ortak açıklamayı Konfederasyonumuz KESK İstanbul Dönem Sözcüsü Özlem Tolu ve İstanbul Tabip Odası (İTO) Genel Sekreteri Osman Öztürk okudu. Son iki yılda her şeye aşırı derecede zam geldiği belirtilen açıklamada “Nüfusun yüzde 1’lik kesimi ulusal servetin yüzde 54’ünü elinde tutuyor, gelir vergisinin ise yüzde 92’sini emekçiler ödüyor. Asgari ücret görüşmeleri başladı. Bizi gene açlık ücretine mahkûm etmek istiyorlar. 2020 bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi. Emekçilerin payına gene yoksulluk ve sefalet düştü. Kasım 2019 itibarıyla 7 milyon 305 bin insanımız işsiz. 2 milyon kadın işsiz. 3,5 milyon genç ne eğitimde ne de istihdamda. Eğitimde kalitesizlik, gençliğe geleceksizlik devam ediyor. Hız kesmeden devam eden konkordatolar, iflaslar, küçülme kararları ile binlerce işçi ve ailesi açlığa mahkûm. Art arda gelen zamlar, büyüyen vergiler, küçülen maaşlar ve işsizlikle, borç batağında çırpınan milyonlarca emekçi açlığa mahkûm” denildi.
‘Savaş Ve Barış Sözcüklerini Dahil Yasaklıyorlar’
Hiçbir yargı kararına dayanmadan çıkartılan haksız, hukuksuz KHK’larla ihraç edilen kamu emekçileri ve ailelerinin açlığa mahkûm edildiği kaydedilen açıklamada, “Emeğiyle geçinen geniş halk kesimleri için hayat her geçen gün zorlaşıyor, insanlarımız geçim zorluğu nedeniyle evine ekmek götüremiyor. İktidarda olanlar ise hayali ‘Yeni Ekonomik Program’lar açıklıyor, hiçbir zaman tutmayacak enflasyon, büyüme hedefleri rakamlarına inanmamızı bekliyorlar. Yarattıkları siyasi ve ekonomik krizlere bahaneler uyduruyor; ‘darbe girişimi var’ diyorlar, ‘savaş var’ diyorlar, Kürt sorununa barışçıl çözüm isteyenlerin seslerini susturuyorlar, savaş ve barış sözcüklerini dahi yasaklıyorlar” diye belirtildi.
‘Kayyumlar İle Seçmen İradesi Yok Sayıldı’
Seçme seçilme hakkı ve seçmen iradesinin yok sayıldığına da dikkat çekilen açıklamada, “Sandıkta kaybettikleri seçimleri YSK darbesiyle kazanmaya çalışıyorlar. Halkın büyük çoğunluğunun oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarını görevden alıyor, yerlerine kendi memurlarını kayyum olarak atıyorlar. Bütün bu yaşananların sorumlusu on yedi yıldır iktidarda olan AKP-Saray rejimidir. Ancak ne baskıları ne yalanları ne de savaş politikaları halkın gerçek gündemini gizleyemiyor. Emekçilerin gündemi art arda gelen zamlar, büyüyen vergiler, küçülen maaşlar, işsizlik, yoksulluk, enflasyon, hayat pahalılığı. Peki, çaresiz miyiz? Hayır. Onlar bir avuç, biz milyonlarız. Bizim gücümüz birliğimizdedir. Bunun için İstanbul’daki sendikalar, emek, meslek örgütleri, emekten yana siyasi partiler, örgütler İstanbul Emek Demokrasi Güçleri olarak yan yana geldik, omuz omuza verdik, el ele yürüyoruz” denildi.
‘Barışçıl Politikaların Temel Alındığı Bir Bütçe’
Açıklamanın devamında şunlar ifade edildi: “İşten çıkarmaların yasaklamasını, asgari ücretin insan onuruna yakışır düzeyde belirlenmesini ve vergiden muaf tutulmasını, işsizlik fonunun işçilere devredilmesini, elektrik, su, doğalgazda vergilerin kaldırılmasını, emeklilikte yaşa takılanların taleplerinin kabul edilmesini, barışçıl politikaların temel alındığı bütçe kaynaklarının savaşa değil sağlığa ve eğitime harcanmasını istiyoruz. Türkiye’de işten atılan sendikalı-sendikasız işçiler, kölelik koşulları dayatılan taşeron çalışanlar, KHK’yla işlerinden edilen kamu emekçileri, emeklilikte yaşa takılanlar, atanamayan öğretmenler, işsizliğe mahkûm edilen gazeteciler, tazminat haklarını isteyen madenciler isyan ediyor. Emekçi sınıfların protestolardan genel greve kadar her yerde, her türlü mücadele yöntemi ile sermayenin, bir avuç azınlığın, biz emekçilere, halklara dayattığı katlanılmaz hayata karşı direnişi direnişimizdir.”
Mitingde 7 temel talep ön plana çıktı:
- Vergi adaletsizliği kaldırılsın
- Elektrik, su ve doğalgazdan alınan vergi kaldırılsın
- Emekçiden alınan gelir vergisi yüzde 15 ile sınırlandırılsın
- Temel tüketim mallarına yapılan zamlar geri alınsın
- İşsizlik Fonu işçilere verilsin
- KHK ve OHAL uygulamaları kaldırılsın
- Kayyumlar çekilsin
Yapılan konuşmaların ardından miting Vardiya Müzik Grubu’nun seslendirdiği ezgilerin ardından son buldu.