Mersin Şubemiz ve Mersin Tabip Odası, Sağlıkta Performans Çalıştayı sonuçları, sağlıkta şiddet ve üyemiz Dr. Zeki Sinan Doğan’ın kamu görevinden çıkarılması ile ilgili olarak Mersin Tabip Odası’nda basın toplantısı gerçekleştirdi.

Mersin Şube Eş Başkanımız Özge Göncü ve kamu görevinden çıkarılan üyemiz Zeki Sinan Doğan’ın kısa birer konuşma yaptıkları basın toplantısına Mali Sekreterimiz Fikret Topal ile üyelerimiz de katıldı.

Ortak açıklamayı yapan Mersin Tabip Odası Genel Sekreteri Cemil Galioğlu ise şöyle konuştu: “Bugün sizlerle üç konuyu paylaşmak istiyoruz. Birincisi geçtiğimiz hafta sonu yaptığımız “Sağlıkta Performans Çalıştayı”nın sonuçları. Türk Toraks Derneği, SES Mersin Şubesi, Birinci Basamak Birlik ve Dayanışma Sendikası ve MAHDER’in katılımı ile yapılan ve performansın hekimlere, diğer sağlıkçılara, hekim-hasta ilişkilerine, toplum sağlığına, kamu maliyetine, birinci basamağa ve özel hastanelere etkilerinin tartışıldığı dört grup çalışması yapılmış, aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır: Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın bir uygulaması olarak performansa dayalı (hizmet başı) ödeme Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurum ve kuruluşlarda 2004 yılında, üniversite hastanelerinde ise 2011 yılından itibaren uygulanmaya başlanmıştır. Bu uygulama hekimlerin klinik kararları verirken hastanın gereksinimi ve tıbbın olanakları ile var olan bilgi birikimini bir araya getiren mesleki bağımsızlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Genel olarak hekimin yaptığı iş bilgi düzeyi, beceri düzeyi ve davranışsal yeterlikleri ve sonuçta nitelikli sağlık hizmetinin çıktısına bakılarak değerlendirilmelidir. Ülkemizde ise halen uygulanan hizmet çıktısı temelli performans değerlendirmesinin hekim ve sağlık hizmetlerinde olumsuz etkileri bulunmaktadır. Uygulanan performans sistemi hekimler arasında etik dışı yarışmayı tetikleyip sağlık harcamalarını ölçüsüz ve gereksiz oranda artırmaktadır. Aşırı finansal teşvikler sadece etik değerleri bozmayıp ayrıca hukuki sorunlar da oluşturmaktadır. Uygulanan performansa dayalı ücret rejimi ekip dayanışmasını parçalayan, hekimi hekime rakip kılan, hekimi ekibin üyesi olan diğer sağlık emekçilerine yabancılaştıran, insanı ilişkileri zedeleyen bir işlev görmüştür. Ayrıca eğitim ve hizmet arasındaki dengenin hizmet lehine bozulduğu, sürekli tıp eğitimine olumsuz etkisi olduğu gözlenmiştir. Performansa dayalı çalışma sisteminde hekimlerde izin kullanmamaya bağlı aşırı stres ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Hekimler değişen oranlarda endikasyonsuz müdahalelerin, etik olmayan uygulamaların malpraktis ve komplikasyon sayısının arttığını, verilen sağlık hizmetinin niteliğinin ve hasta başına düşen muayene süresinin düştüğünü ifade etmişlerdir. Tüm bu nedenlerle15 yıldır uygulanan performansa dayalı (hizmet başı) ödeme sisteminde defalarca genelgeler ile değişiklikler yapılmış ancak sorunlar çözülememiştir. İçinden geçtiğimiz kriz sürecinde sağlık emek gücünün daha da değersizleşeceği, döner sermayelerin ödenemeyeceği ve sağlık kurumlarının giderek hizmet üretme süreçlerinin aksayacağı öngörülmüştür. Kısaca performans sistemi ile sağlık hizmetlerine ulaşım hakkı engellenmiştir. Hizmet niteliği olumsuz etkilenmiştir. Değerlere yabancılaşma hızlanmıştır. Çalışma barışı bozulmuştur. Sağlıkta şiddet yaygınlaşmıştır. Emekliliğe yansımayan bir ücret politikası uygulanmıştır. Güvencesiz bir ödeme sistemi yerleştirilmiştir. Tüm bu nedenlerle performansa dayalı döner sermaye uygulamasına son verilerek temel ücretin ve özlük haklarının güçlendirildiği, sağlıklı yaşama ve çalışma koşullarının sağlandığı, nitelikli bir sağlık hizmetleri sunumuna geçilmesi “Sağlıkta Performans Çalıştayı”nın en belirgin sonuçlarındandır. Tüm bunların yanı sıra sağlıkta şiddet de katlanarak artmıştı ki yeni yaşadığımız bir şiddet olayı nedeniyle bugünün ikinci konusunu sağlıkta şiddet olayı oluşturmaktadır. Önceki gün madde bağımlısı bir hastanın İzmir’de FTR asistanlığı yapan bir hekim arkadaşımızın boğazını, kesici alet ile kesmesi sonucu ağır yaralanma meydana gelmiş, hekim arkadaşımız ölümden dönmüştür. Bu şiddet vakalarını Sağlık Bakanlığı kamusal sağlık hizmetlerinin tasfiyesi için kullanmakta ve özellikle ses çıkartmamaktadır. Böylelikle sağlığın ticarileşmesinin ve piyasaya terk edilmesinin önü açılmaktadır. Bizler tüm sağlık örgütleri olarak Sağlık Bakanlığı’nı bir kez daha göreve çağırıyor ve ‘Sağlıkta Şiddet Yasası’nın bir an önce çıkarılmasını talep ediyoruz. Bu konuda sabrımızın taştığının ve en kısa sürede gerekli girişimler yapılmazsa iş bırakma etkinliğinin yurt çapında örgütleneceğinin bilinmesini istiyoruz. Üçüncü konumuz da bir tür şiddeti içermektedir. AKP hükümeti gerek TTB’yi ve gerekse muhalif kamu çalışanlarını boyunduruk altına alamayınca seslerini kısmaya çalışmakta, ısrarla doğruları söyleyenleri de kamu görevinden ihraç etmektedir. Bu şiddetin son kurbanı Tabip Odası ve SES üyesi, merkez delegemiz Dr. Zeki Sinan Doğan’dır. Geçirdiği ve savcılık tarafından “kovuşturmaya yer olmadığı” kararı verilen bir soruşturma nedeniyle önce aile hekimliği sözleşmesi feshedilmiş, şimdi de Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla kamu görevine son verilmiştir. Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki bizler, sağlık örgütleri olarak Zeki arkadaşımızın yanındayız ve gerek hukuki mücadelemizi ve gerekse de demokratik itirazlarımızı sonuna kadar yapacağız. Ama Sağlık Bakanlığı ve hükümet şunu çok iyi bilmelidir ki; Zeki arkadaşımızı ihraç ederek bizlere verilen gözdağı ve tehdide sessiz kalmayacağız. Dr. Zeki Sinan Doğan bizlerin onurudur. Bu onuru son nefesimize dek koruyacağız.”

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×