İstanbul KESK Kadın Meclisi, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik askeri operasyonla ilgili basın toplantısı düzenleyerek, “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” açıklamasında bulundu.
KESK Kadın Meclisi adına ortak açıklamayı yapan İstanbul Anadolu Şube Kadın Sekreterimiz Nilgün Demirtaş, şöyle konuştu: “Egemenlerin, eril aklın, iktidarların alanlarını büyütmek için başlattıkları, sürdürdükleri paylaşım savaşları halklara, kadınlara, çocuklara, kentlere yıkım, acı, gözyaşı, yoksulluk, ölüm getiriyor. Kadınların, emekçilerin, halkların haklarını, yaşamı, özgürlükleri korumak, kadın cinayetlerini önlemek için çalışma yürütmesi gereken Meclis Suriye ve Irak’a sınır ötesi operasyon yetkisini bir yıl daha uzatan tezkereyi imzalayarak Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye girmesini, adına “Barış Pınarı Harekatı” denilen operasyonu onaylamış oldu. Biz meclise bir kez daha savaşa hayır tezkeresini çıkarması gerektiğini anımsatıyoruz. Çünkü savaş politikaları erkek egemenliğini güçlendiriyor, şiddeti yeniden üretiyor. Kadın cinayetleri artıyor. Günde beş kadın onları çok sevdiklerini söyleyen erkeler tarafından öldürülüyor. İmza atılan İstanbul Sözleşmesi uygulanmıyor. Şengal’de IŞİD tarafından kaçırılan, zorla Müslümanlaştırılan, köle pazarlarında satılan Ezidi kadınların durumu bilinmiyor. Binlerce insan yaşadığı, köklerinin olduğu yerlerden göç etmek zorunda kalıyor. Yollarda, denizlerde mülteci teknelerinde ölüyorlar. Yoksulluk, yoksunluk derinleşiyor. Neredeyse her gün gece yarısı gelen zamlarla karşılanıyor. Ekonomik krizin yoksullaştırdığı kadınlar kadın cinayetleri, çocuk istismarları, doğa katliamları ve iş cinayetleri savaş gündemi ile yok sayılıyor. Ve bunun üzerine sivil ölümleri, kadın ve çocukların ölüm haberleri gelmeye başladı. Savaş devam ederse ölümler de devam edecek. Milliyetçilik, ırkçılık ve militarizm artıyor. Kanla beslenenlere ve savaş çığırtkanlarına sesleniyoruz: Savaşın kazananı olmaz. Halklar kardeştir. 10 Ekimde IŞİD tarafından gerçekleştirilen katliamın üzerinden dört yıl geçmesine rağmen katiller hala cezalandırılmadı. Kan ve katliamdan beslenen IŞİD ve benzer örgütlerin kadınları ve yaşamı nasıl esir aldığını biliyoruz.10 Ekim’de yitirdiğimiz insanlar için bir kez daha sesleniyoruz: Katiller hesap versin. Biz birilerinin iktidarlarını güçlendirmek, halkların konuşmasını düşünmesini engellemek, kadınları ev, eş ve anneliğe mahkum etmek için giriştikleri savaş politikalarını kabul etmiyoruz. Biz topa, mermiye savaşa değil kadınlara, sağlığa, eğitime bütçe diyoruz. Biz emekçilerin ürettiği artı değerleriyle oluşturulan genel bütçenin kadınların, kız kardeşlerimizin yaşamlarını tehdit eden savaşlara değil yaşama harcanmasını istiyoruz. Savaşın bir eğitim hakkı ihlali olduğunu, çocukların anadillerinde güven içinde eğitim haklarını alabilmeleri için bir an önce savaş politikalarından vazgeçilmesi gerektiğini vurguluyoruz. Ayrıca savaş bir halk sağlığı ihlalidir. Bu hakkın ihlalini yakın zamanlarda yaşadık. Adını bilmediğimiz hastalıklarla tanıştık. En başta kadınların ve tüm halkın sağlık haklarını güvenlik içinde kullanabilmeleri, sağlıklı yaşam sürdürebilmeleri için bir an önce savaş politikalarına son verilmelidir. Savaşa hayır. Yaşam ve barış kazanacak. Biji jınen azadi. Yaşasın kadın dayanışması.