Mardin Şubemiz, KESK Mardin Şubeler Platformu, Mardin Tabip Odası, İHD Mardin Şubesi ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Mardin Şubesi basın toplantısı düzenleyerek, son bulan açlık grevlerinin ardından Mardin Cezaevi’nde yaşanan sağlık sorunlarıyla ilgili bilgi verdi.
Ortak açıklamayı yapan Mardin Şubemizden Gülizar İpek, şöyle konuştu: “Öncelikle bilinmelidir ki açlık grevi yapmış tüm kişiler uzun süreli açlığa maruz kalmış “hastalar” olarak değerlendirilmeli ve mutlaka tıbbi kontrolden geçirilmeli, ilgili uzman hekimler tarafından ayrıntılı muayeneleri yapılmalı ve tetkik edilmelidir. 26 Mayıs’ta sonlandırılan açlık grevlerinden sonra tedavi protokollerinin uygulanmasını ve mahpusların sağlık durumlarını izlemeye çalışan ve takip eden heyetimize cezaevi kadın koğuşundan ulaşan dilekçeler göstermiştir ki sonlandırma sonrası cezaevinde 10 günlük diyet programı ve vitamin takviyesi ile kan- idrar tahlilleri yapılmasına ve uzman doktor muayenelerine rağmen açlık grevini sonlandıranlarda sağlıklarına dair endişe ve şikayetler devam etmektedir. Hastaneye sevki gerektiren, burun kanaması, kanlı dışkı, aşırı kilo kaybı, görmede bozulma, şiddetli baş ağrısı ve öncesinde devam eden kronik hastalığın ağırlaşması gibi durumları bildiren mahpusların hastane sevkleri yapılsa dahi hastaneye ulaştırılmadıkları, ilgili bakım ve tedavinin aksatıldığını yansıtan avukat görüşmeleri sırasında yapılan aktarımlar ve dilekçeler odamıza ulaşmıştır. Hividar Aydın, Rojin Durmaz, Elif Deniz, Şirin Ertürk, Emine Erol, Ronahi Sırdaş, Nurcan Günay, Guli Daşçı, Sidar Varlı isimli başvurucular Hividar Aydın 91 günlük ve diğerleri 87 günlük açlık grevlerini 26/05/2019 de sonlandırdıklarını belirttikleri dilekçelerinde sağlık sorunlarının devam ettiğine dair bildirimde bulunmuşlardır. Tarafımıza 18.06.2019 tarihinde ulaşan mahpus dilekçeleri Mardin Tabip Odası tarafından işleme alınmış ve Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı’na ilgili durumla ilgili tıbbi kayıtların paylaşılması ve gözlem yapmak üzere başvuru yapılmıştır. Kamuoyuna yansıyan bilgiler birçok cezaevinde açlık grevini sonlandıran mahpusların ya hastaneye hiç götürülmedikleri, ya götürülmelerinde zorluk çıkarıldığı ya da hastane yatışlarının hiç yapılmadığı, kısa süre içerisinde cezaevlerine geri götürüldükleri, hastanelerde kelepçeli muayenenin dayatıldığı yönündedir. Mardin Cezaevi’nde açlık grevi sonlandırma protokollerinden beslenmeye geçişe dair, ilk muayene ve tetkiklerin yapılması ve hastaneye sevklerin hekim tarafından yapılmasına dair aksaklık yaşanmasa da sevklerin gerçekleştirilmesi geciktirilmiş ve kelepçeli muayene dayatması nedeniyle de muayene olmadan cezaevine geri dönüşler olmuştur. Sağlık örgütleri ve insan hakları savunucuları olarak açlık grevleri ve sonlandırma sürecinin tıbbi olarak multi-disipliner yaklaşımla yönetilmesi gereken bir süreç olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Özellikle vücut ağırlıklarının %10’unundan fazla kilo kaybı olanlar, kanama, denge sorunu, görme bozukluğu vb. ek şikâyeti olanlar, açlık grevi sürecinde yeterli B-1 vitamini almamış olanlar yatarak tedavi edilmelidir. Açlık grevini sonlandırmış mahpusların cezaevlerinde yetersiz olanaklarla tedavi edilme eğilimi; eksik risk değerlendirmesi, yanlış-yetersiz tedavi ve tıbbi uygulama hatalarına yol açabilmektedir. Bu uygulamalar, açlık grevi sonlandırma-beslenmeye geçiş protokollerine aykırıdır ve insan sağlığı açısından kabul edilemez. Açlık grevini sonlandırmış olan mahpusların cezaevi hekimine ve oradan sevk edilerek hastanelere ulaşmalarında sorumluluğu olan idarecilerin bu konuda zorluk çıkarmamalarının ,“hastaların” en kısa zamanda ve en uygun koşullarda hastanelere ulaştırılmalarının ve kelepçesiz muayene edilmelerinin, yasal ve etik bir zorunluluk olduğunu hatırlatıyoruz. Buradan yetkililere tekrar sesleniyoruz, kamuoyu bilgilendirmesi ve mahpusların sağlıklarına dair endişelerin giderilmesi için cezaevi doktorları ile ve mahpuslarla görüşmemize izin verilmesi ve tıbbi kayıtların paylaşılması için gereğini talep ediyoruz.”