Adana Şubemiz, Ebeler Günü ve Hemşireler Günü nedeniyle etkinlikler düzenledi.

İş kolumuzdaki bütün işyerlerini ziyaret ederek ebe ve hemşirelerin gününü kutlayan Adana Şube yöneticilerimiz, anneler günü nedeniyle de huzurevlerinde kalan yaşlıların anneler gününü kutladı. Yöneticilerimiz, yine işyerlerindeki engellilerin 10 Mayıs Engelliler Günü’nü de kutladı. Kutlamalar sırasında 4.500 karanfil dağıtıldı.

Şubemiz, üyemiz ve emekli olan ebe-hemşire üyelerimizin katılımıyla geleneksel kısır pikniğini de gerçekleştirdi. Etkinliğe KESK MYK üyesi İlhan Yiğit, Adana CHP milletvekilleri Ayhan Barut ve Burhanettin Bulut, önceki dönem CHP milletvekilleri İbrahim Özdiş ve Zülfikar İnönü Tümer, Dev Sağlık-İş üyeleri, Adana Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Şehmuz Alpaslan, Adana EMO yöneticileri, Eğitim- Sen MYK üyesi Ahmet Karagöz, KESK Adana Şubeler Platformu yönetici ve üyeleri, önceki dönem Adana Şube başkanlarımız Ali Dinigüzel ve Tekin Müjde, Adana İHD Şube Başkanı İlhan Öngör, Adana EMEP il yöneticileri katıldı.

Adana Şube Eş Başkanımız Muzaffer Yüksel, etkinlikte yaptığı konuşmaya aralarında Adana Şube Denetleme Kurulu Üyesi ve TTB Merkez Konsey Üyesi Yaşar Ulutaş’ın da bulunduğu ve “savaş halk sağlığı sorunudur” diyen TTB’lilere verilen cezaya sessiz kalmayacaklarını söyleyerek başladı.

Yüksel, konuşmasına şöyle devam etti: “Sağlık hizmetinin vazgeçilmez parçasını oluşturan ve insanlık tarihi kadar eski olan hemşirelik mesleğinin, kadınla özdeş olması bir kadın mesleği olarak görülmesi tarihte şifacı ve tedavi edici rolüne bağlıdır. Geçmişten bu yana erkek egemen zihniyetin kadın emeğini görünmez kılmaya çalışmasının yanı sıra hemşirelik mesleğinin ücretli emeğini de görünmez hale getirme çabası vardır. Evde, işte ve kamusal alanın tümünde erkek egemen anlayışın insafına terk edilen hemşireler, ücret ve mesleki sorunlarının yanı sıra hem bir kadın, hem de ücretli emekçi olarak sömürünün katmerlisini yaşamaktadır. O nedenle de kadın mesleği olarak algılanan hemşirelik sorunlarının çözümüne yönelik mücadeleyi kadının özgürlük mücadelesinden ayırmak mümkün değildir. Artık erkek hemşirelerimiz de sağlık hizmeti sunmaktadır. Sağlıkta Dönüşüm Programıyla sağlığın piyasalaştırıldığı, sağlık çalışanlarının iş güvencesinden yoksun, esnek ve kuralsız çalışmaya zorlandığı ve sosyal devlet anlayışının çok ötesinde bir sağlık hizmeti sunumuyla karşı karşıyayız. Performansa dayalı güvencesiz çalıştırılma kaldırılmalıdır, görev tanımına uygun sayıda nitelikli kadrolu istihdam edilmelidir, emekçilere iş ve mekan güvencesi sağlanmalıdır. Hemşireler sözleşmeli yapılmak isteniyor buna izin vermeyecegiz. Son dönemlerde OHAL’i bahane ederek çıkarılan KHK’larla sağlık emekçilerinin iş güvencesinin fiilen ortadan kaldırılması, sağlık hizmetlerini sunma noktasında hemşirelerin de birçok sorunla karşı karşıya kalmasına neden olmuştur. İster kamuda ister özelde, nerede çalışırsak çalışalım hakkımız olanı istiyoruz. Sağlık ekibinin öznesi olan hemşirelerin, hekim dışı sağlık çalışanı, yardımcı sağlık personeli, diğer sağlık personeli, aile sağlığı elemanı gibi ifadelerle tanımlanması hemşire mesleğinin saygınlığını zedelemektedir. Bu nedenle sağlık hizmeti sunumunun bir ekip hizmeti olduğu ilkesiyle hemşirelik mesleğinin özerklik ilkesi derhal hayata geçirilmelidir. ASM lerde sağlık elemanı sağlık çalışanı yerine aile sağlığı ebesi aile sağlığı hemşiresi ünvanı kullanılmalı kadrosu tahsis edilmelidir. Hemşire eğitimi geliştirilmeli çalışırken eğitim yapabilmeli meslek içi yükselme liyakata göre yapılmalıdır Çalışma mekanları sağlık ortamına uygun değildir bir çok iş yerin de hemşire giyinme dinlenme odası yoktur olanlar da güneş görmez kapalı alanlardır uzun nöbetler angarya işler aslı görevi olmayan işler yaptırılmak ta bunlar acilen düzenlenmeli mekan güvenliği sağlanmalı inşaata değil insana yatırım yapılmalıdır. Hemşirelik mesleğinin sorunlarının başında ve en önemlisi de iş tanımı dışında ihtiyaç görüldüğü her alanda çalıştırılmasının yanı sıra yetersiz istihdama bağlı ağır iş yüküdür. Sağlık hizmeti sunumdaki artışın son 10 yıla oranla 5 kat artmasına rağmen hemşire sayısının ihtiyaca yanıt verecek düzeyde olmamasının yükü yine fazla çalışma ile hemşirelere yıkılmaktadır. Bugün yaklaşık 400 bin hemşire istihdamına ihtiyaç varken, 2017 verilerine göre aktif çalışan 153 bin hemşire 63 bin ebe ile sağlık hizmeti verilmeye çalışılmaktadır.100 bin nüfusa 252 hemşire, ebe düşmekte OECD ülkelerin de 864 hemşire ebe düşmekte ücretlere gelince bizimkilerin aldığı ücret OECD 1/3 kadarıdır. Bu durum batı ülkelerinin içerisinde yer aldığı hemşire istihdamı göstergelerinde ülkemizin ne yazık ki en alt sıralarda yer almasına da neden olmaktadır. Malpraktis riskini de arttıran, kölece çalışma koşullarının ortadan kaldırılması için hemşire eksikliği biran önce kadrolu ve güvenceli istihdamla tamamlanmalıdır. Ücretlerimizin yoksulluk sınırı altında olması ve performansa dayalı ek ödeme uygulamaları, eşitlik ve adalet duygusunun yitimine de neden olmaktadır. İzinli ve raporlu oldukları sürenin döner sermaye ödemelerinden kesilmesi hemşireler başta olmak üzere sağlık çalışanlarının maddi ve manevi hak kayıplarına neden olmaktadır. ASM’lerde çalışanların yıllık izinlerinde yerlerine çalışan bulma ve ücret paylaşma kaldırılmalıdır Sendika ayırımı yapılmadan çalışma bölümleri nöbetler liyakata göre eşit yapılmalıdır. Hemşirelerimiz ve ebelerimizin ücretleri çok düşüktür, çalışırken emeklilikte açlığa mahkum ediliyoruz, temel ücretlerimiz her gün düşüyor, ek ödeme performans ücretlerimiz hep değişken, belirsiz, eşitsiz, adaletsiz. Ekonomik kriz ve yüksek enflasyon karşısında geçinemiyoruz, aylık maaşlarımız yoksulluk sınırı altına düşmemelidir, performans ücretlendirmeden vazgeçilmeli, bizler insanca yaşayacak ücret istiyoruz. Bu nedenle sağlık emekçilerinin gelirlerinin tamamı temel ücret kabul edilip emekliliğe yansıtılması için yasal düzenlemelere gidilmeli, performansa bağlı döner sermaye değil, temel ücretlerimiz insanca yaşayacak düzeye yükseltilmelidir. Emekli olunca da çalışırken aldığı ücreti almalıdır sabit ödeme döner sermaye ek ödemeler iki katına çıkarılarak emeklilikten sayılmalıdır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı mevzuatına göre tehlikeli ve çok riskli hizmet sınıfında olan ve 7/24 hizmet verirken her türlü riske ve şiddete maruz kalan sağlık emekçilerine fiili hizmet süresi zammı (yıpranma payı) verilmelidir. Gece gündüz demeden günün 24 saati hizmet sunan sağlık emekçilerinin en önemli sorunlarından biri de kreştir. Her işyerine 7 gün 24 saat hizmet veren ücretsiz, nitelikli, 0-6 yaş kreş açılmalıdır. Doğumdan önce 8 hafta, doğumdan sonra 8 hafta olan ücretli doğum izinleri yeterli değildir. Bu nedenle ücretli doğum izinleri doğumdan önce 8 hafta, doğumdan sonra 16 hafta olmak üzere toplam 24 hafta olarak yeniden düzenlenmelidir. Oysa iktidar tam tersine müjde diyerek kabul edilemez yarı zamanlı yarı ücretli esnek çalışmayı sunmaya çalışıyor. Tüm hemşirelere ebelere lojman tahsis edilmeli, mesai saatleri günlük 35 saate düşürülmeli hepsi kadrolu olmalıdır. Hemşirelerin yöneticiler ve iş arkadaşları tarafından mobbing uygulamalarına maruz kaldığı bilinmektedir. İş yerinde mobbing uygulamaları ile ilgili tanımlamalar ve yasal düzenlemeler daha net hale getirilmeli ve özellikle sağlık hizmetleri ortamındaki mobbing vakaları ile etkili mücadele edilmelidir. Ayrıca hasta yakınları ve hastalar tarafından şiddete maruz kalmaktadır. Özellikle acillerde polikliniklerde, ASM’lerde hemşireler, ebeler şiddete uğramaktadır. Sağlıkta şiddet yasası zaman geçirilmeden çıkarılmalıdır. İşçi sağlığı ve güvenliği yasası uygulamada ve yürürlükte olduğu halde psiko-sosyal riskler, tükenmişlik, radyasyon, fiziksel riskler ve şiddet gibi birçok riskle karşı karşıya olan hemşirelerin çalıştığı birimlerde işçi sağlığı ve güvenliği uygulamalarına gereken önem verilmemektedir. Sağlık çalışanlarının mesleki risklerine dair eğitimler verilmeli ve iş ortamları bu doğrultuda yeniden düzenlenmelidir. Sağlıkta dönüşüm sürecinde ortaya çıkan bu ağır/yıkıcı tablo karşısında bütün sağlık emekçileri bütün farklılıklarını (statü, meslek vb.) bir kenara bırakarak örgütlenmek ve hakları için mücadele etmek zorundadır. Şehir hastanelerinde ebe ve hemşirelerin işleri daha yoğundur, binanın, odaların, alanın büyüklüğü iş yükünü artırmakta, yatak sayısına göre kadrolar çok yetersiz kalmaktadır. Bunlar düzeltilmeli ve bu hastaneler Sağlık Bakanlığı’na devir edilmelidir Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak dayanışma ruhuyla hemşirelerin 12 Mayıs Hemşireler Gününü, ebelerin 5 Mayıs Ebeler Gününü kutluyor, haklarımızı alana kadar mücadele edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.”

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]